Kadosan Sanayii Sitesi'ndeki Sinter Metal işvereni yasadışı bir lokavt uygulayarak bütün işçileri işten çıkarttı. Çeşitli gerekçeler sunularak yapılan işten çıkartılmanın ardında yatan gerçek neden ise sendikalı olmak. Sinter Metal Fabrikası'nda çalışan 380 işçi kısa bir sürede Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlenerek önemli bir başarıya imza attılar. Şimdi fabrikanın önünde işlerine sendikalı olarak dönebilmek için eylem yapıyorlar.
İstanbul Ümraniye’de kurulu bulunan Sinter Metal Fabrikası'nda çalışan 380 işçi işten atıldı. Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlenen işçilerin önce 38'ini işten atan işveren ardından fabrikada çalışan işçilerin tamamına yakınını olan 340 sendika üyesi işçiyi daha çıkarttı. 22 Aralık pazartesi sabahı fabrikaya gelen işçiler, iş akitlerinin feshedildiğini öğrenmesi üzerine işyerini terk etmeme eylemine başladı. İki gün fabrikadan çıkmayan işçiler, ikinci günün sonunda fabrikadan çıkartıldılar. Direnişlerine fabrika önünde devam eden işçiler, işverenin sendikal iörgütlenmeyi engellemek için yasadışı lokavt ilan ettiğini söylüyorlar.
İŞÇİ PARTİSİ DİRENİŞTEKİ SİNTER METAL İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ
Fabrika önünde direnişlerine devam eden işçilere destek ziyaretleri de yapılıyor. İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin ve parti üyeleri 25 Aralık Perşembe günü işçileri ziyaret ederek desteklerini sundular. Ziyarette işçilere bir konuşma yapan Mehmet Bedri Gültekin, Türkiye'de üretim yapılan her yerde manzaranın aynı olduğunu, işçilerin çeşitli bahanelerle işten çıkarıldıklarını söyledi. Son bir yıl içinde 350 kişinin işini kaybettiğini belirten Gültekin, Başbakanın işsizler için 'Fak Fuk Fon'a müracaat etsinler' sözlerini hatırlatarak şunları söyledi: "Emekçisine, işçisine sadakayla yaşamayı hak gören bir anlayışın yönetimde olduğu bir ülkede elbette sendikal hak için veya daha iyi bir yaşam koşulları için ortaya çıkan ve işçiye tahammül edilmeyecektir. Başbakan eğer sadakayla geçinin diyorsa işveren de sadakayla geçinin ve ben de üretimime öyle devam edeyim diyecektir. Buradaki manzaranın asıl sorumlusu iş başındaki iktidardır. İMKB'de kumarbazlara kaptırılan ülke kaynakları 100 milyar doların üzerinde. Ülkede tüm çalışanlar üretiyor, bir avuç harami 100 milyarlarca doları götürüyor. Bu durumda emekçiye verecek bir para kalmaz. Hakkını arayan işçi de kapının önüne konur. Onun için örnek bir mücadele veriyorsunuz. Örgütlü mücadele hakkına sahip çıkmak ve bütün milleti birleştirerek bu yağma düzenine karşı çıkmak, bir milli iktidarın Ankara'da işbaşına gelmesini, ülkenin kaynaklarının, ülkenin emekçilerine aktarıldığı bir düzenin gerçekleştirilmesi, örgütlü bir mücadelenin gerçekleştirilmesiyle başarılacaktır."