İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tugay Şen, 26.12.2009 günü İP İzmir il merkezinde bir basın toplantısı yaparak, Çamaltı Tuzlası ile Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesine ilişkin gelişmeleri değerlendirdi ve İzmir’deki emek ve meslek örgütlerini göreve çağırdı. Şen, basın toplantısında şunları söyledi:
Günlerdir Ankara’da onur ve vatan mücadelesi veren TEKEL işçilerinin gösterdiği kararlılığın etkisiyle, Türk-İş Başkanlar Kurulu tarafından alınan eylemlilik kararının neticesinde yurt çapında işçi sınıfımız ayağa kalkmıştır. Başta yiğit TEKEL işçileri olmak üzere, işçi sınıfının tüm neferlerini selamlıyoruz.
Türk-İş’in bu kararı, genel grevin habercisidir. “İşçi-memur elele genel greve” sloganının hayata geçeceği günlere geldik. Artık işçi sınıfımızın hedefinde AKP hükümeti vardır. “Silkele Türk-İş, Hükümet Düşecek” sloganı, her eylemde işçilerimiz tarafından atılmaktadır. Emekçilerimiz, bu mücadele içerinde AKP hükümetinden sonrasına ilişkin de yanıt bulmak zorundadır. AKP’nin yerine tam bağımsızlıkçı, halkçı-devletçi ekonomiyi savunan bir milli hükümet kurulması, emekçi hareketinin nihai başarısı için şarttır.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, 23 Aralık’taki açıklamasında özelleştirmelere karşı mücadele edeceklerini belirtti. TEKEL işçilerinin 4/C uygulamasına, İstanbul itfaiyesi işçileri ile şeker fabrikaları işçilerinin özelleştirmeye karşı mücadelelerinin etkisiyle alınan bu karar, İzmir açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü kentimizin kamu değerleri olan Çamaltı Tuzlası ile Alsancak Limanı, özelleştirilme saldırısıyla karşı karşıyadır.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TUZLASI PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR
Tekel’e bağlı İzmir Çamaltı Tuzlası’nın, 115 milyon TL teklif eden firmaya 22 yıllığına kiralanması, yani özelleştirilmesi sürecinde son noktaya gelindi. İşçi Partisi olarak, alanında Türkiye’nin en büyük tesisi olan ve yaklaşık 100 yıldır kamu eliyle işletilen Çamaltı Tuzlası’nın özelleştirilmesine karşıyız. Çünkü İzmir Çamaltı Tuzlası, Tekel’e sıcak para girişini sağlayan karlı bir kurumdur. Ayrıca tuzlanın içerisinde kuş cennetinin bulunduğu da unutulmamalıdır.
Çamaltı Tuzlası’nın yıllık cirosu yaklaşık 22 trilyondur ve 20 trilyon değerinde de tuz stoku bulunmaktadır. Tuzlada 153 daimi işçi ve 1287 kampanya işçisi çalışmaktadır.
Çamaltı Tuzlası’nın özelleştirilme gerekçesi olarak verimli olmadığı söyleniyor. Ama her nedense verimli olmadığı söylenen bu işletmeye 25 firma talip oldu. Gerçek şudur ki, 2 trilyon masraf edildiğinde modernize edilebilecek olan işletme, elindeki stok da düşünüldüğünde 5 yıllık cirosu karşılığında özelleştirilmiştir.
İzmir Çamaltı Tuzlası`nda çalışan ve özelleştirmenin ardından 4/C adındaki köleliğe mahkum edilecek işçiler, iki gün önce Ankara’ya eylemde olan TEKEL işçilerine desteğe gittiler. İşçi Partisi olarak, hem TEKEL işçilerinin hem de Çamaltı Tuzlası işçilerinin yanındayız.
KUŞ CENNETİ DE “ÖZELLEŞTİRİLİYOR”
Çamaltı Tuzla’sının özelleştirilmesinden İzmirimizin önemli değerlerinden olan Kuş Cennetinin de olumsuz etkileneceği kesindir. Kuş Cenneti, iddia edildiği gibi Çamaltı Tuzlası’nın civarında değil, aksine tam ortasındadır. Ulusal ve uluslar arası mevzuatla koruma altında olan İzmir Kuş Cenneti de bu kararla “özelleştirilmekte”dir. 250 kuş türünün yaşadığı ve doğal yaşam alanlarının ender örneklerinden olan Kuş Cenneti’ne AKP hükümetinin nasıl baktığına bir örnek verelim. Bir önceki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Çamaltı Tuzlası’nın özelleştirilmesi hakkındaki bir soru önergesinde bölgenin Kuş Cenneti olduğunun belirtilmesine karşılık, “Kuşların hepsi oraya konmuyor” yanıtını vermişti.
ALSANCAK LİMANI’NDAKİ AYMAZLIK
İzmir’de bir diğer özelleştirme süreci de Alsancak Limanı için işlemektedir. 3 Mayıs 2007’de gerçekleşen ihaleyi kazanan konsorsiyum, gerekli ödemeyi yapamadığından devir gerçekleşmemiştir. Özelleştirmeye karşı hukuki süreç de bir yandan sürmektedir. İhaleyi kazanan konsorsiyuma verilen ek süre dün doldu. İzmir basınında yine “özelleştirme gerçekleştirilemedi” diye üzüntülerini belirten kuruluş temsilcilerinin demeçlerine yer verildi. İşçi Partisi olarak bir kez daha sesleniyoruz. Sayın başkanlar, sizin üzülmemenizin yolunun İzmir’in üzülmesi olduğunun farkında mısınız?
Yılda 59 milyon 500 bin dolar kar eden Alsancak Limanı’nı, en az 1 milyar 650 milyon dolar zarara özelleştirmek; altın yumurtlayan tavuğun kesilmesinden başka bir şey değildir. Sorun sadece bu özelleştirmeden doğacak maddi zarar değildir. Alsancak Limanı, Ege Bölgesi’nin dışarıya açılan kapısıdır. Bu limanın özelleştirilmesi, stratejik açıdan ve güvenlik bakımından da sorunlara yol açacaktır.
GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ!
İzmir kamuoyu, hem Çamaltı Tuzlası hem de Alsancak Limanı için geç olmadan harekete geçmelidir. Çamaltı Tuzlası işçilerinin üye olduğu Türkiye Maden-İş Sendikası ile liman işçilerinin örgütlü olduğu Liman-İş Sendikası, hukuki mücadelenin yanında eylemli mücadeleyi de yükseltmelidir. Başkanlar Kurulu kararıyla tüm özelleştirmelere karşı mücadele kararı alan Türk-İş başta olmak üzere İzmir’deki emek örgütlerini, meslek odalarını, siyasi partileri, Büyükşehir Belediyesini ve demokratik kitle örgütlerini mücadele etmeye çağırıyoruz. İşçi Partisi İzmir İl Örgütü, bu mücadelede üzerine düşen görevleri yerine getirmeye hazırdır. Eminiz ki, yükselişe geçen emekçi hareketi ve genel olarak İzmirliler, kentimizin kamu değerlerine sahip çıkacaktır.