4 Şubat Dönüm Noktası

Tayyip Erdoğan’ın, Tekel işçilerinin direnişi konusunda konuşurken ekrana yansıyan görüntülerine dikkat ettiniz mi? Gelişmeler karşısında paniğe kapılmış, kontrolünü kaybetmiş ve ne yapacağını bilmeyen bir adamın portresini izliyoruz televizyonlarda…
Tekel iş

Tarih:

Tayyip Erdoğan’ın, Tekel işçilerinin direnişi konusunda konuşurken ekrana yansıyan görüntülerine dikkat ettiniz mi? Gelişmeler karşısında paniğe kapılmış, kontrolünü kaybetmiş ve ne yapacağını bilmeyen bir adamın portresini izliyoruz televizyonlarda…
Tekel işçilerinin direnişi Cumhuriyet mitingleri dalgasından bu yana, AKP iktidarının karşılaştığı ikinci ciddi halk muhalefetidir.
Cumhuriyet mitingleri önemliydi ama eksiklikleri vardı. En önemli eksiklik, miting kürsülerinden dile getirilen iktidar seçeneği idi.
“Sağdakiler MHP’ye, soldakiler CHP’ye oy versin” şeklinde dile getirilen seçenek halka inandırıcı gelmedi.
Halk, program olarak farklı bir şey söylemeyen bu iktidar seçeneğini AKP’ye tercih etmek için bir neden görmedi.
Tam tersine halk, 2001 krizinin sorumlusu olan Partilerin koalisyon iktidarı yerine, beş yıldır ekonomik kriz yaşamadan ülkeyi yöneten AKP’nin tek Parti iktidarını tercih etti.

İKİNCİ EKSİK
Cumhuriyet mitinglerinin ikinci önemli eksiği, emekçi ayağının olmaması idi. Gerçekten de Cumhuriyet mitingleri ADD, CKD, TGB ve ÇYDD başta olmak üzere çok sayıda demokratik kitle örgütünün çağrısıyla gerçekleşti.
Ama Cumhuriyet mitinglerinde işçilerin ve kamu emekçilerinin sendikaları yoktu.
İzmir mitingini hariç tutacak olursak meslek odaları da yoktu.
Kısacası 2007 yılındaki büyük muhalefet dalgasının emekçi ayağı eksikti.

ÜÇÜNCÜ EKSİK
Cumhuriyet mitinglerinin üçüncü önemli eksikliği, toplumumuzun sadece bağımsızlık ve Cumhuriyet Devrimi konularında hassas olan kesimlerinin katılımıyla gerçekleşmesiydi.
Sağ partilere oy veren yurttaşlarımız Cumhuriyet mitinglerine esas olarak mesafeli durdular.
Toplumun birçok kesimi, bu mitingleri sadece laiklik ile sınırlı eylemler olarak algıladı ve bundan dolayı uzak durmayı tercih etti.
Bütün bu nedenlerden dolayı Cumhuriyet mitingleri, tarihte benzeri az görülen yaygınlıkta ve büyüklükte kitle eylemleri olmasına rağmen, bahsettiğimiz bu eksikliklerden dolayı AKP’yi iktidardan alaşağı edecek bir sonuca ulaşamadı.

TEKEL DİRENİŞİNİN ARTILARI
Tekel işçilerinin eylemi ile birlikte yükselen emekçi hareketinin ise, bütün bu konularda çok daha olumlu durumda olduğu görülüyor. Direnişin 50, açlık grevinin üçüncü gününde Tekel işçilerinin eylemi ile ilgili olarak şunları söyleyebiliriz:
1. Tekel işçisi bütün milleti birleştirmiştir. AKP dışında en sağdan en sola kadar bütün millet, siyasi partiler, kitle örgütleri ve meslek odaları, Tekel işçilerinin arkasında saf tutmuşlardır.
2. Belki de, Türkiye tarihinde ilk defa emekçi hareketi ile Ulusal Hareket, Tekel işçilerinin haklı mücadelesi etrafında kenetlenmiş durumdadır.
3. 4 Şubat tarihinde yapılan genel eylem, genel direniş Türkiye tarihinde bir ilktir. İlk defa işçi sınıfı ve kamu emekçileri birlikte iş bırakıyorlar. Ve bu geniş kapsamlı iş bırakma eylemine meslek odaları da destek veriyor.
“İzmir Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu”nun (toplam 40’ı aşkın kuruluş) Genel eylemi desteklediğini ve bütün gücüyle katılacağını açıklaması son derece önemlidir.
Benzer tablolar İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bütün Türkiye için geçerlidir.
4. Tekel işçileri iki aya yaklaşan eylemleri boyunca aynı zamanda Türkiye’ye çözüm yolunu da gösterdiler. Özelleştirmelere karşı çıkmalarıyla, bağımsızlık ve kamu ekonomisinden yana tutumlarıyla, AKP’nin serbest piyasacı programına karşı biricik çıkış yolunu savundular.
Kısacası AKP’nin yerini alacak olan iktidarın nasıl bir program uygulaması gerektiğini eylemleriyle Türkiye’ye duyurdular.
Bu mücadelenin ancak sınıfın önderlerinin bir Öncü Parti içinde örgütlenmesiyle sağlıklı bir rotada ilerleyebileceği gerçeği ise şimdi mücadele içinde şimdi mücadele içinde gittikçe daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

HALK DESTEĞİ
Tekel işçilerinin en büyük başarısı AKP yanlısı politikalarıyla bilinen iki emek konfederasyonunu ( Hak-İş ve Memur-Sen) eylemin içine çekmiş olmasıdır.
Hak-İş ve Memur-Sen ilk başta soğuk durdukları eyleme, oluşan çok büyük kamuoyu baskısı sonucunda katılmak zorunda kaldılar.
Daha doğrusu şöyle oldu: Tekel işçileri haklı zeminde yürüttükleri kararlı mücadele ile milletin desteğini kazandılar. Bu şekilde oluşan büyük kamuoyu baskısı Hak-İş ile Memur-Sen’i harekete geçmek zorunda bıraktı.

SÜRESİZ GENEL GREV
Bugünkü Genel Eylem’in ardından Konfederasyonlar, Cuma günü KESK Genel Merkezinde toplanarak durumu görüşecekler ve bundan sonra yapılacakları belirleyecekler.
4 Şubat Genel Eyleminden sonra Hükümete, Tekel işçilerinin sorununu çözme konusunda adım attıracak bir tek eylem kalmaktadır geriye.
AKP Hükümetine makul bir süre verilmesi ve sorun çözülmezse Emek Konfederasyonlarının hep birlikte süresiz Genel Greve gideceklerinin ilan edilmesi…
Türkiye, kaçınılmaz olarak Genel Grev’e gidecektir.
mbgultekin@ip.org.tr