İşçi Partisi’nin aldığı seçim sonucu ile ilgili olarak söylenebilecekler şunlardır:
ELVERİŞSİZ KOŞULLAR
1. İşçi Partisi, son derece elverişsiz koşullar içinde bir seçim kampanyası yürütmüştür. Halk hareketinin bir durgunluk ve gerileme içinde olduğu koşullarda, devrimci çözümü temsil eden İşçi Partisi’nin oy olarak yüksek bir orana ulaşması mümkün değildi.
Cumhuriyet mitingleri, kitle hareketinin doruğu idi. 22 Temmuz seçim yenilgisi, AKP kapatma davasının bir hukuk garabeti ile sonuçsuz kalması ve ardından Amerika’nın doğrudan yönetim ve gözetimi altında Fethullahçı Gladyo’nun Ergenekon tertibini sahneleyerek bütün devrimci ve yurtsever güçlere yönelik saldırısı; kitle hareketinin geri çekilmesini beraberinde getirdi.
Son olarak seçime üç gün kala 2. Ergenekon İddianamesi açıklandı. Verilmek istenen mesaj, İşçi Partisi gibi kararlı anti emperyalizm çizgisinde olan ve Atatürk Devrimini tamamlamak gibi bir programı savunanların cezalandırılmaları için yapılan operasyonun sürdürüleceği mesajıydı.
Amaç kitlelerin halkın korkutulmasıydı.
İşçi Partisi’nin Genel Başkanı ve yöneticilerinin bir kısmı hapistedir.
Bu koşullarda İşçi Partisi’nin iyi bir sonuç almasının koşulları yoktu.
Ayrıca İşçi Partisi’nin Belediye Başkanlığına aday göstermemesi de, Partiyle doğrudan ilişki içinde olmayan çevrelerde “İşçi Partisi seçime katılmıyor” kanaatine yol açtı.
Sandık başında bütün oyları aynı Partiye vererek çıkmak şeklindeki tipik seçmen davranışı da, İşçi Partisi’ne daha az oy verilmesinin nedenleri arasında belirtilebilir.
TEMEL POLİTİKANIN BAŞARISI
2. Bununla birlikte, İşçi Partisi’nin “Haçlı İrtica’ya ve Bölücülüğe karşı en güçlü aday etrafında birleşmek” olarak ifade edebileceğimiz temel politikası başarılı olmuştur. İşçi Partisi bu politikayı daha seçim kampanyasının başlangıcında belirleyerek Öncü Parti olduğunu kanıtlamıştır.
İşçi Partisi’nin tavrını açıklamasından yaklaşık bir ay sonra DSP’li beş milletvekili de kendi Genel Merkezlerini eleştirmiş ve AKP’ye karşı her seçim çevresinde en güçlü adayın desteklenmesi gerektiğini kamuoyuna açıklamışlardır.
A&G Kamuoyu Araştırma Şirketi seçimden bir ay önce yaptığı kamuoyu araştırmasında halk içinde AKP’ye karşı en güçlü aday etrafında birleşmek eğiliminin güçlendiğini saptamıştı.
Hemen hemen bütün seçim çevrelerinde AKP dışındaki Partilerin İl Genel Meclisi seçimleri ile Belediye Başkanlıkları seçimlerinde aldıkları oy arasındaki dikkat çekici fark, seçmenin Belediyeleri AKP’den kurtarmak şeklindeki temel eğilime göre hareket ettiğini gösterdi.
Şu olmuştur: İşçi Partisi daha Kasım ayında şartları doğru tahlil ederek, halk içinde AKP ve bölücülükten kurtulmak için en güçlü aday etrafında birleşme eğilimi olduğunu saptamış ve buna uygun bir politika belirlemiş, öte yandan belirlediği politika, halkın bu eğiliminin daha da güçlenmesine hizmet etmiştir.
ELVERİŞLİ KOŞULLAR
3. İşçi Partisi’nin seçim politikası anti emperyalist, Ortaçağ ve Bölücülük karşıtı cepheyi güçlendirmiştir. Birçok ilde, ilçede ve beldede, seçim döneminde çeşitli Partilerden yurttaşlar ve hiçbir Partiden olmayan yurttaşlar arasında yakın ilişkiler kurulmuştur.
İşçi Partisi’nin seçim politikasının doğrudan sonucu olarak seçilen çok sayıda belediye başkanı vardır.
Ayrıca, Türkiye çapında bugün, ülke olarak geldiğimiz yeri doğru olarak tahlil eden ve buna uygun olarak hareket eden çok sayıda belediye başkanı ve belediye meclis üyesi vardır.
İşçi Partisi açısından şimdi, hem Parti örgütlenmesi açısından, hem de mücadelede daha geniş halk kitlelerine önderlik etmek açısından, durumun daha elverişli olduğunu söyleyebiliriz.
BİREBİR OY ÖRGÜTLEMESİ
4. İşçi Partisi bire bir oy örgütleme çalışmasını yaptığı il ve ilçelerde başarı kazandı. İşçi Partisi örgütlerinin ve üyelerinin İl genel Meclisi için oy isteyeceği dostlarına ait listelerin ciddi bir şekilde yapıldığı her yerde sonuç alındı.
Bu çalışmanın yapılmadığı yerlerde ise oylar azaldı. Çünkü en başta sıraladığımız olumsuzluklar sonucu, ancak bire bir ulaşılan ve İl Genel Meclisi seçimi ile diğer seçimler arasındaki farkın anlatıldığı ve İl Genel Meclisinde neden İşçi Partisi’ne oy verilmesi gerektiğinin anlatıldığı kişiler oy verdiler.
Seçim çalışması, İşçi Partisi’nin en az 300 bin kişi ile birebir ilişkiye sahip olduğunu gösterdi. Bu ilişkilerin her bir üye ile ilgili olarak tek tek isimlendirilmesi, Parti’nin dost ve sempatizan kitlesinin somut olarak tanımlanması; Parti örgütlenmesi, halk hareketine önderlik ve seçimlerde en iyi sonucun alınması bakımından son derece önemlidir.
SANDIK SONUÇLARI
5. İşçi Partisi bütün olumsuz koşullara rağmen kendi dışındaki sosyalist etiketli Partilerin toplamı kadar oy almıştır. Öte yandan İşçi Partisi’nin gerçek oyunun, alınan oyun çok çok üzerinde olduğu bir gerçektir. İşçi Partisi üyelerinin de bir çok yerde saptadığı üzere sandık sonuçlarına, daha önceki seçimlerde olduğu gibi İşçi Partisi aleyhine müdahale edilmektedir.
Türkiye’nin devrimci hareketini tasfiye etmek amacıyla her tülü kanunsuzluğa başvurarak Ergenekon Tertibini sürdürenlerin seçim sandıklarını boş bırakması düşünülemez. 7 Nisan 2009
mbgultekin@ip.org.tr