Serdar Üsküplü, WhatsApp’ın son gizlilik sözleşmesi dayatmasıyla gündeme gelen kişisel verilerin kullanımında, sosyal medya tekellerinin Amerikan emperyalizme yaptığı hizmete dikkat çekti. Üsküplü, “Twitter, Youtube, Facebook ve Instagram’da, Türkiye’yi savunan paylaşımlar sansürlenirken, FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri propagandalarını özgürce yapmaktadır.” dedi. Konunun, milli güvenlik sorunu olduğunun altını çizen Üsküplü, Türkiye’nin, Milli Sosyal Medya ve iletişim platformlarını yaratacak birikiminin bulunduğunu kaydetti. Üsküplü, devletin bu konuda alması gereken önlemleri beş maddede sıraladı; Vatan Partisi’nin de BİP uygulamasına geçtiğini duyurdu.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Propaganda Bürosu Başkanı Serdar Üsküplü, bugün partisinin İstanbul İl Merkezi’nde “Milli Sosyal Medya” konulu bir açıklama yaptı. Üsküplü, şu ifadeleri kullandı:
SOSYAL MEDYA TEKELLERİNİN DİJİTAL TAHAKKÜMÜ
“Yıllardır ülkemizde faaliyet göstermelerine rağmen Türk hukukuna uymayan, elde ettikleri büyük gelirlere karşılık Türkiye’ye vergi ödemeyen Amerikan menşeili iletişim ve sosyal medya tekelleri son günlerde küstahça uygulamalarını arttırmış bulunuyorlar. WhatsApp isimli iletişim platformunun kullanıcılarına dayattığı son gizlilik sözleşmesi, karşı karşıya olduğumuz dijital tahakkümü bütün açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. Kullanıcıların verilerini toplayarak bunları reklam şirketlerine pazarlayan, istihbarat örgütleriyle ve devletlerle paylaşan sosyal medya tekelleri artık yaptıklarını gizleme ihtiyacı bile hissetmemektedir.
VERİLERİN EMPERYALİST AMAÇLAR İÇİN KULLANILMASI
“Sorun sadece bireysel verilerimizin toplanması ve keyfi olarak kullanılması değildir.” diyen Üsküplü, meselenin odak noktasına şöyle işaret etti: “Türk Milletinin düşünme şekli, siyasi görüşleri, tepkileri analiz edilmekte, bu verilerle toplum mühendisliği yapılmak istenmektedir. Milletimizin neyi göreceği, ne hissedeceği ve nasıl tepki vereceği planlanmaktadır. Turuncu devrim dedikleri Soros hareketlerinin de en büyük örgütleyicisi bu tekellerdir. Sosyal medya ve internet tekelleri topladıkları verileri Amerikan emperyalizminin çıkarları doğrultusunda siyasi ve toplumsal yönlendirmeler yapmak için kullanmaktadır.
“Vatandaşlarımız WhatsApp isimli uygulamaya haklı tepkilerini göstermiş ve milli yazılımlara yönelmeye başlamışlardır. Emperyalist tekellerin Türkiye’deki sosyal medyaya müdahaleleri bununla da sınırlı değildir.”
TÜRKİYE’YE YÖNELİK SANSÜRLER
Üsküplü, sosyal medya tekellerinin Türkiye’ye karşı uygulamalarına örnekler verdi: “Barış Pınarı Harekâtı sırasında Türk Ordusunu destekleyen Vatan Partisi’ne ve üyelerine ait pek çok hesap Twitter tarafından kapatılmış, tivitler silinmiş, etiketlerin gündem olması engellenmiştir.
“Instagram Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in Amerika tarafından şehit edilen Kasım Süleymani hakkındaki açıklamalarını içeren videoları kaldırmıştır.
“YouTube Vatan Partisi, Doğu Perinçek ve TGB resmi sayfalarında yer alan, Ermeni Soykırımı Yalanını çürüten mahkeme kararlarının yer aldığı videoları kaldırmıştır. AIHM hakimlerinin açıklamaları bile YouTube tarafından silinmiştir. “Sınırsız özgürlük” sloganıyla ortaya çıkan sosyal medya tekellerinin mahkeme kararıyla ispatlanmış gerçeklere bile tahammülleri yoktur.”
“FETÖ VE PKK İÇİN EŞSİZ ORTAM”
Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin sosyal medyada alabildiğine özgür bırakıldığını vurgulayan Üsküplü şunları söyledi: “Twitter, Youtube, Facebook ve Instagram gibi uygulamalarda Türkiye’yi savunan paylaşımlar sansürlenirken FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin propagandaları özgürce yapılmaktadır.
“FETÖ üyeliğinden hapis cezası almış olan firari FETÖ’cüler Genel Başkanımız Doğu Perinçek hakkındaki iftiralarını YouTube’da rahatlıkla yayınlayabilmektedir. Bu videolar öne çıkartılmakta, yüzbinlerce kez izlenmeleri sağlanmaktadır. YouTube’a yaptığımız bütün yasal itirazlarımıza ve iletilen mahkeme kararlarına rağmen videolar kaldırılmamıştır. YouTube platformu Türkiye’yi hedef alan iftira videolarla doludur.
“Sosyal medya tekelleri Türkiye’ye karşı bir propaganda silahına dönüşmüştür. Bu tekellerin keyfilikleri kendi devlet başkanlarını sansürlemeye kadar varmıştır. ABD Başkanı Donald Trump’ın mesajları silinmiş, ardından da sosyal medya hesapları kapatılmıştır. Sosyal medya tekelleri hem yargıç hem savcı hem de cellat rolü oynamaktadır.”
DEVLETE DÜŞEN GÖREVLER
VATAN PARTİSİ’NDEN BEŞ MADDELİK ÖNERİ
Dijital verilerimizin güvenliğinin, bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Üsküplü, yapılması gerekenleri şöyle açıkladı: “Amerikan merkezli sosyal medya tekellerinin hukuk tanımaz, keyfi uygulamalarına karşı vatandaşları ve milli güvenliği korumak Devletimizin görevidir. Dünyada emperyalist sosyal medya tekellerine karşı geliştirilen milli sosyal medya örnekleri vardır. Devletimizin sosyal medyadaki emperyalist tahakküme karşı acilen alması gereken önlemler bulunmaktadır.
- Dijital verilerin vatandaşlarımızın rızaları dışında toplanması, yurt dışında depolanması ve yurt dışına satılması yasaklanmalıdır. İdeal olan, yasalara uygun bir şekilde toplanan verilerin Türkiye’de depolanmasıdır. WhatsApp’ın son dayatmasına izin verilmemeli, gerekirse uygulamaya Türkiye’den erişim engellenmelidir.
- Devletimizin kişisel verilerimizi koruması gerekir. Kişisel verilerimizin mahremiyetine saygı gösterilmelidir.
- Vatan Partisi, bundan böyle haberleşme için WhatsApp’ı değil, başarılı bir milli yazılım örneği olan, BİP uygulamasını kullanacaktır. Bütün vatandaşlarımızı ve kurumları WhatsApp yerine milli uygulamalar kullanmaya davet ediyoruz.
- Türk Hukuku’na uymayı kabul etmeyen platformlara Türkiye’de faaliyet yürütme hakkı verilmemelidir.
- Asıl çözüm Milli Sosyal Medya ve iletişim platformlarının yaratılmasıdır. Türkiye’nin milli yazılım ve donamınlar üretecek mühendislik birikimi vardır. Bugün en yaygın kullanılan platformların milyarlarca liralık yatırımlarla büyüdükleri unutulmamalıdır.
Milli sosyal medya ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi için Devletimizin imkanları seferber edilmelidir. Gerekirse özel sektörle işbirliği yapılabilir. Sosyal medya için milli yazılım üreten şirketlerin, mühendislerin projelerinin kapsamlı değerlendirilmesi yapılmalı ve ihtiyaca uygun olanların desteklenmesi sağlanmalıdır.
“Sosyal medya ve iletişim alanındaki emperyalist tahakküme dur demenin zamanı gelmiştir.”