"Abdullah Öcalan Gizli Tanıktı"

Genel Başkan Yardımcımız Hasan Atilla Uğur savunmasında açıkladı.

Öcalan’ı sorgulayan komutan H. Atilla Uğur savunmasında Öcalan’ın el yazısıyla F tipi savcı Zekeriya Öz’e ‘tutuklanacaklar listesi’ gönderdiğini söyledi.

 

Ergenekon davasının Yargıtay’daki temyiz duruşmasında Abdullan Öcalan’ı sorgulayan komutan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli Albay Hasan Atilla Uğur savunmasını yaptı. Uğur, soruşturmanın ilk savcısı Zekeriya Öz’ün sorgusu sırasında kendisine iki sayfalık bir yazı gösterdiğini ve bu yazının Abdullah Öcalan’ın Gizli Tanık olmak için yaptığı başvuru dilekçesi olduğunu açıkladı. 

 

Uğur, Öcalan’ın el yazısıyla F tipi Savcı Zekeriya Öz’e “tutuklanacaklar listesi” gönderdiğini de söyledi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi üyelerinin Uğur’un anlattıklarını dikkatle dinledikleri ve not aldıkları görüldü. 


Duruşmada ayrıca Gazetemiz Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Deniz Yıldırım ile Vatan Partisi üyeleri emekli Albay Fuat Selvi ile Bilişim Yüksek Mühendisi Hasan Ataman Yıldırım da savunma yaptı.

 

Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, 1 Temmuz 2008’de gözaltına alındığında eski Ergenekon Savcısı Öz’ün kendisine el yazısıyla hazırlanan bir liste göstererek “Daha önce bu listeyi gördün mü?” diye sorduğunu söyledi. Uğur, “Ben de Zekeriya Öz’e listedeki yazının Öcalan’a ait olduğunu söyledim” dedi. Uğur, Zekeriya Öz’ün de gülerek “Bak birinci sıraya kimi yazmış” diyerek listeyi kendisine uzattığını anlattı. Öcalan’ın hazırladığı listenin en başında adını gördüğünü ifade eden Uğur, “Bu operasyonda PKK da işin içerisinde. O liste ya bugün Emniyet’in kasasındadır ya da Öz gidip Alman istihbaratına vermiştir” açıklamasını yaptı.


Hasan Atilla Uğur ayrıca Zekeriya Öz’ün kendisine “Hurşit Tolon ve Şener Eruygur aleyhinde tanıklık yap. Bunun karşılığında serbest kalırsın” teklifinde bulunduğunu belirtti. Bu teklif üzerine Öz’e “hak ettiği” yanıtı verdiğini söyledi.


Uğur, hakkında asılsız iddialarda bulunan gizli tanık Aydos’un da Zekeriya Öz tarafından “ikna edildiğini” aktardı. Aydos’un tutuklu olduğu Üraniye Cezaevi’ne giden Öz’ün “Hasan Atilla Uğur hakkında konuş. Seni krallar gibi yaşatayım” sözlerini açıklayan Uğur, Aydos’un cezaevinde
uyuşturucu satarken yakalandığını ve ifadesinde Zekeriya Öz’le görüşmelerini itiraf ettiğini dile getirdi.

 

YURTDIŞI YASAKLARI KALDIRILSIN’ TALEBİ
Davanın esastan bozulması gerektiğini, itibarlarıyla hiç kimsenin oynayamayacağını kaydeden Uğur, “20 yıldır özel koruma statüsündeyim. Ruhsatlı silahlarıma el konuldu. 7 yıldır silah taşıyamıyorum. Bu namussuzlara paye vermemek için bu konuda bir karar alınmalı. Ayrıca Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak yurt dışından terörle ilgili konferanslara çağırılıyorum. Ancak yurt dışı yasağı nedeniyle insanlara terörü anlatamıyorum. Bu yasak da kaldırılmalı” diye konuştu.

 

F TİPİNE DOKUNUNCA BAŞKA DAVAYA DA SANIK OLDUM
Hasan Ataman Yıldırım da savunmasında, “Ben mahkeme de dik durup Fethullah’a saldırınca İnternet Andıcı’na da bulaştırdılar. Bu örgüt aslında Türkiye’nin can damarına girmişti. Bu davaya Danıştay cinayeti ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması gibi kirli saldırıları da bulaştırdılar. Bu iki olay bu davadan ayrılmalıdır” şeklinde konuştu.
Emekli Albay Fuat Selvi savunmasında “Benim bu davanın sanığı olmamın nedeni Genelkurmay’da İKK’da (İstihbarata Karşı Koyma) çalışıyor olmamdır. 


Bunları yapan F tipi örgüttür. Uzun yıllardır ben ve ailem bu örgütün tehdidi altındayız” dedi. Savunma yapan sanıklardan Bekir Öztürk, Ergenekon sürecini, 
AKP, CIA ve cemaatin birlikte organize ettiği kirli bir süreç olarak tanımladı. Sanıklardan Ergün Poyraz’ın savunmasını da Avukat Levent Türkoğlu yaptı.

 

ERGENEKON ŞEHİTLERİNİ ANDI
Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi Ferit İlsever ve Doç. Dr. Emin Gürses’in avukatı Ceyhan Mumcu savunmasına, Ergenekon sürecinde hayatlarını kaybeden Emcet Olcaytu, Ünal İnanç, Muzaffer Tekin ve Uçkun Geray’ı anarak başladı. Dünya hukuk tarihinde böyle büyük bir dosya ile daha önce karşılaşılmadığını aktaran Mumcu, “Bugün adalet siyasallaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu operasyon TSK, önceki adıyla İşçi Partisi (Vatan Partisi) ve ADD’yi tasfiye etme hareketidir” ifadelerini kullandı. Mumcu, “Ergenekon davasının ilk duruşmasında bir cemaat gazetesi, ‘Uğur Mumcu’nun ağabeyi katillerinin avukatı çıktı’ diye manşet attı. Kardeşimi öldürenlerin hiçbirisi bu davanın sanığı değildir” diye konuştu.


Ferit İlsever’in diğer avukatı Mehmet Cengiz de İlsever’in, Talat Paşa Komitesi’nde aktif olarak görev almakla suçlandığını hatırlatarak, “
Ermeni soykırımı yalanına karşı mücadele etmek için bu komite oluşturuldu. AİHM, Doğu Perinçek’in yargılandığı davada Perinçek’i haklı bulmuştu. Daha sonra Avrupa Parlamentosu, ‘Bu komiteyi dağıtın’ talimatını vermişti. Böylece Talat Paşa Komitesi de operasyona dahil edildi. Perinçek’in AİHM’de yargılandığı davada Dışişleri Bakanlığı da Perinçek’in yanında yer aldı” ifadelerini kullandı.
Duruşmada Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım ve Deniz Yıldırım’ın avukatlığını yapan Murat Bülent Hattatoğlu da savunma yaparak Ergenekon davasının büyük bir komplo olduğunu söyledi.

 

 

YILDIRIM: 3 HABER NEDENİYLE 5 YIL YATTIM
Gazetemizin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Deniz Yıldırım da savunmasında örgüt olmakla suçlandıklarını ancak kendilerini yargılayanların bir örgüt olduğunun ortaya çıktığını belirterek, “Bu davalar da uydurulmuş deliller, uydurulmuş tanıklar oluşturuldu. 3 haberden dolayı 16 yıl 10 ay ceza verdiler. Bunların tamamı basın faaliyetleri olduğu Yargıtay’ca onaylandı. Hukuki olmayan uygulamalar Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’a yapıldı. Bu bedeli ödediğimiz için pişman değiliz. Bu 5 yıl olmasaydı özgürlükler bu kadar iyi anlaşılamazdı. Bu dava esastan bozulmalıdır” dedi.