Berlin'deydik. Arabayla seyir halindeyiz. Alman Meclisi’ne Ermeni Meselesi ile ilgili basın toplantısına gidiyorduk. Telefonum çaldı. Açtım. 'Ben Emekli Orgeneral Saldıray Berk, partinize üye olmaktan şeref duyacağım. Beni Parti Kütüğüne nefer olarak yazın. Arz ediyorum.'
Ergenekon, Balyoz süreçlerinden tanıdığımız, Gladyo'ya meydan okuyan o çelik yürekli, mehmetçik yürekli komutanın sesi hala bilincimde yankılanıyor. Unutulacak bir ses değil.
Bu ilk görüşmemizden sonra kendisini evinde ziyaret ettim. Mustafa Kemal'in Askeri denir ya, Saldıray Berk bu tanımı bütün kişiliğiyle en güzel temsil eden komutanımızdır. Türk Devrimi'ne bağlılığıyla, Türk tarihinden gelen, halk ozanı Serdari'ye uzanan yetiştiği ocakta pişen değerleriyle, halkımızın bütün erdemlerini kişiliğinde taşıyan yüce komutan, yüce insandır.
Amerikan emperyalizmi ve FETÖ Gladyosu, Türk Milletine ve Türk Ordusuna Ergenekon, Balyoz tertiplerini yaptığı zaman biz Silivri’deyiz. O'nun efsane duruşu destan gibi taş duvarlarda yankılandı. Erzincan Savcısı, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'e telefon ediyor. 'Komutanım geliyoruz. Sizi sorguya alacağız.' Çelik Yürekli Komutanın yanıtı: 'Savcı Bey, kapıda sizi silahlı Türk askeri karşılayacak. Cesaretin varsa bekliyoruz.' Elbette bir Ergenekon Savcısının, nöbetteki Türk Askerinin süngüsüyle karşı karşıya gelmeye yüreğinin yetmeyeceğini eklemeye gerek yok.
Komutanımızla evinde buluştuğumuz zaman, benim Parti ve Sanat kitabımdan söz açtı. Orada halk ozanı Serdari’nin “Kısa çöp uzundan hakkın alacak” dizeleri de vardı. Komutanımız “İşte ben o Serdari’nin torunlarındanım” dedi. Yetiştiği ocak, emekçilerin zorbalardan hesap sorduğu ocaktı. Erenlerdendi. Gurur duyuyordu.
Alçakgönüllülüğü, halka bağlılığı, milletimizin bütün üstün gelenek ve göreneklerini geleceğe taşıyan karakteriyle bütün milletimizin bilincinde, partimizin gururunda eşsiz bir adı var. Her zaman mücadelemize ışık tutan kişiliği ile var olmaya devam edecek.
Doğu Perinçek
Vatan Partisi Genel Başkanı