Doğu Perinçek: “Saray savaşı” bozgunculuğunun sonu

"Türk Ordusu batağa saplanmamıştır ama “Saray Savaşı” bozgunculuğu batağa saplanmıştır"

Hendek Savaşı ve Fırat Kalkanı Harekâtı, şimdi Zeytin Dalı Harekâtı’yla sürüyor. Hepsi Vatan Savaşıdır.

 

Vatan Partisi’nin “Vatan Savaşından Millî Hükümete” stratejisi, hayatla doğrulanmıştır.

 

 

ORDU BOZANLIĞIN TARİHÇESİ

 

Bu savaş, 24 Temmuz 2015 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekâtıyla başladı. O zaman hatırlanacaktır, PKK/HDP merkezli bir kampanya başlatıldı. Dediler ki, bu savaş “Saray Savaşı”dır. ABD güdümlü psikolojik harekâta göre, Türk Ordusu “Tayyip Erdoğan’ın saltanatı” için savaşıyordu.

 

Koca koca köşe yazarları, “Hava Kuvvetleri dağı taşı bombalıyor” türünden psikolojik savaş yazıları yazdılar. Fırat Kalkanı Harekâtı başlayınca, “Türk Ordusu batağa saplanıyor” diye sürdürdüler psikolojik harekâtı.

 

Ana muhalefet partisi yönetimi, ne yazık ki “Saray Savaşı” bozgunculuğuna iki buçuk yıl boyunca alet oldu. CHP Genel Başkanı, hâlâ Fırat Kalkanı Harekâtı’nda “Esad için çarpıştığımızı” söylüyor (CHP TBMM Grubu Toplantısı, 16 Ocak 2018).

 

 

CHP’NİN VE İYİ PARTİ’NİN TÜRK ORDUSUNA KARŞI

PSİKOLOJİK HAREKATLARI

 

Afrin Harekâtının ilan edilmesi üzerine CHP ve İyi Parti, ABD’nin Türk Ordusuna karşı psikolojik harekâtında görev üstlendiler. CHP Genel Başkanı, “Oraya asker sokacaksanız, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce. Bu milletin fakir çocuklarını gönderme” diyerek bozgunculuğu en üst perdeye yükseltti (Kılıçdaroğlu’nun 19 Ocak 2018 günü Parti Meclisi Toplantısı öncesinde yaptığı açıklama)

 

CHP’nin önde gelen yöneticileri, Afrin harekâtı başlayınca, televizyon ekranlarına çıkıp “AKP çocuklarımızın kanını döküyor” dediler (Bir örnek için Halk TV’de CHP Milletvekili Tuncay Özkan’ın konuşması, 19 Ocak 2018).

 

CHP Genel Merkez yöneticileri, CHP’nin “Savaşa Hayır” afişlerini yaymaya Afrin Harekâtı başladıktan sonra da devam ediyorlar (Örneğin CHP Sezgin Tanrıkulu’nun 19 Ocak 2018 günü kendi hesabından yayınladığı tivit). Dikkat edilsin tivitteki “Savaşa Hayır” afişi, CHP’nin!

İyi Parti Başkanlık Divanı, “Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka bir şeye hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaşı senaryolarına tamamen karşı olduğunu” kararlaştırdı ve resmen ilan etti (İyi Parti Sitesi ve Yeni Çağ, 17 Ocak 2018)

 

 İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP’li gençler için “Şu kefenli tosunlar Afrin operasyonu için askere alınsın” türünden bozguncu propaganda yapıyor.

En son 170 aydının “savaşa hayır” bildirisi yayımlandı.

 

Türk Tabipler Birliği (TTB) de “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” bildirisiyle ABD güdümlü PKK/PYD ve DEAŞ terör örgütlerine siper oldu.

 

 

İÇ CEPHEDE SAVAŞ KAZANILDI

 

Saray Savaşı bozgunculuğu yerle bir oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekâtı üzerine Türk Milleti, Edirne’den Hakkari’ye kadar kenetlendi. Şu anda iç cephede savaş kazanılmıştır. “Saray Savaşı” diyenlerden iyi niyetli olanlar, gerçeği anladı. ABD’nin denetiminde olanlar ya da PKK/HDP dostları ise, ordu bozanlığı daha geri ve daha sinsi mevzilerde sürdürüyorlar, ancak yalnızca nefret topluyorlar.

 

Vatan Savaşı, bu köşede ısrarla belirtildiği gibi kapsamlıdır ve kısa süreli değildir. Karşıda ABD gibi büyük bir gücün bulunduğunu göz önünde tutarsak, iç cephedeki mücadelenin devam edeceğini de görürüz.

 

 

PUSUDAKİ SİYASET

 

“Saray Savaşı” propagandasına alet olanlar, Mehmetçiğin yenilgisinin pususuna yattılar. Karanlık beklentilerini cepheden gelecek tabutlara bağladılar. Türk Ordusu batağa saplanırsa, kendilerine göre haklı çıkacaklar. Bu sinsi konumlarını göz ardı edemeyiz.

 

Vatan Savaşı cephesinde, lafta birleşmek yetmiyor. Doğru strateji ve siyasetlerde birleşilmediği zaman, lafların değeri kalmıyor. Örneğin bugün Rusya ve İran ile işbirliğini baltalamak veya Beşar Esat’a karşı düşmanlık propagandası, Mehmetçiği desteklemeye yönelik lafları değersizleştiriyor.

 

İç cepheyi sağlam tutmanın yolu, pusudaki siyaseti görmezden gelmek değil, bu karanlık propagandayı etkisiz kılmaktır. Çünkü biz görmesek de, o propaganda iç cephede bozgunculuk yapıyor.

 

 

TAYYİP ERDOĞAN DÜŞMANLIĞINA KİLİTLENMENİN

HAZİN SONU

 

Siyaset, bilimle ve uzak görüşlülükle yapılıyor. Bilim kılavuz alınmazsa, Vatan Savaşını arkadan hançerleyen konumlara sürüklenme tehlikesi vardır.

 

Vatan Savaşının başladığı 24 Temmuz 2015’ten bu yana iki buçuk yıl geçti. Tecrübe göstermiştir ki, Tayyip Erdoğan düşmanlığı dışında program ve siyaset olmayınca, vatanın bütünlüğü ve terörü temizleme mevzisinde durulamıyor.

 

Hatayı düzeltmek için hatanın kaynağını saptamak gerekir. İflas eden siyaset, Tayyip Erdoğan düşmanlığına kilitlenmektir.

 

 

DERSLER

 

Sonuç: Türk Ordusu batağa saplanmamıştır ama “Saray Savaşı” bozgunculuğu batağa saplanmıştır.

 

Mesele, vatan savaşı gerçeğini saptamaktır. “Tayyip Erdoğan’ın yanına düşüyorsun” türünden propagandaya teslim olmak, vatan mevzisini terk etmekle sonuçlanmıştır.

 

Birinci ders: Türkiye’nin öncelikli sorunu vatan bütünlüğü ve terörü temizlemektir. Bunu saptarsak, Vatan Savaşı mevzisinde sağlam dururuz.

 

İkinci ders: Hurafelere teslim olmayacağız! Bilimin öngördüğü program ve siyaseti izleyeceğiz.

 

Üçüncü ders: Bizi vatan savaşından caydırmak isteyen karşı cereyanı göğüslemekte kararlı olacağız. Cesur olacağız!