Doğu Perinçek: ÖSO, ABD güdümünde mi olsun

“ÖSO ÖSO” diye tutturanlar, ÖSO gibi yapsalar, Türkiye tarafına geçmiş olurlar

Vatan Savaşı cephesinde olmayanların önemli psikolojik harekât malzemelerinden biri de ÖSO!

 

Onlara göre, ÖSO çamurlu. Elimiz çamurlanmasın. Temiz kalalım!

 

 

TEMİZ KALMAK

 

Temiz kalmak nasıl olur?

 

Savaşı en az kayıpla, en büyük hızla, kesin sonuca ulaştırmak, temiz kalmanın biricik yoludur.

 

Ancak onların öyle bir derdi yok. Çünkü savaş cephesinde değiller.

 

Kimisi düşman cephesinde ve yenilmemizi istiyor.

 

Kimisi de vatan savaşını anlamadı, o nedenle kaygılar içinde kıvranıyor. Kaygılanmaktan savaşamaya vakit bulamayanlardan söz ediyoruz. Meseleleri, savaşı kazanmak değil, temiz kalmak. Oysa dünyada hiçbir savaş, kan dökmeden kazanılmamıştır. Ama vatan savaşının zaferi, vatanı kurtarır, milleti özgürleştirir, ülkeye barış getirir, insanlığın emperyalizme karşı mücadele cephesini güçlendirir. Vatan savaşını anlamayan kirlenir.

 

 

BAŞARI İLKESİ

 

Bugün ÖSO’ya bakış, savaşta en hızlı ve en kesin başarıyla ilgilidir.

 

ÖSO’nun ne olduğunu görmeden önce, savaşın zafer ilkesi açısından bakalım. İki seçenek vardır:

 

Birinci seçenek: ÖSO, ABD güdümünde, PKK ve DAEŞ ile aynı cephede Türk Ordusuna ve Suriye Ordusuna karşı savaşacak.

 

İkinci seçenek: ÖSO, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutası altında ABD’nin güdümündeki PKK/YPG/YPD ve DAEŞ’e karşı savaşacak.

 

Üçüncü bir seçenek yok. ÖSO’nun şu an silahlarını bırakıp topluma karışma seçeneği bulunmuyor.

 

Türkiye ve Suriye ile aynı cephede ABD’ye karşı savaşınca, süreç içinde Suriye devletinin sistemiyle bütünleşir.

 

ABD’nin güdümünde savaşırsa, Mehmetçiği ve Suriye askerini öldürür, PKK/PYD/YPG’nin ömrünü uzatır.

 

Seçenekler bunlar, hangisini istiyorsunuz?

 

 

KURMAY AKLI

 

Türk Silahlı Kuvvetleri, denetim altına aldığı ÖSO kuvvetlerine kumanda ederek doğru yapıyor. Böylece Suriye’nin kuzeyini kapsayan harekâtın mümkün olan en az kayıpla, en hızlı ve en kesin sonuca ulaşması için kurmay aklını kullanıyor.

 

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri, ÖSO’nun emrinde değildir. ÖSO, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emrindedir. Dolayısıyla bu ilişki, ÖSO’nun anacına değil, Türkiye’nin amacına hizmet eder.

 

Alet, insanı yönetmez. İnsan aleti yönetir.

 

Destere marangozu yönetmez. Marangoz destereyi yönetir.

 

Traktör çiftçiyi yönetmez. Çiftçi traktörü yönetir.

 

Örnekleri çoğaltmaya gerek var mı?

 

BUGÜNde mevzilenmek

 

ÖSO’nun bugün cephede hangi görevi yaptığıyla ilgilenmeyenler, savaşa Mehmetçiğin cephesinden bakmıyorlar. Kafayı ÖSO’nun geçmişine takmışlar. Aslında kafa, ABD’nin ve PKK’nın yönlendirdiği kafa, yoksa Türk kafası değil. Saplantı ve takıntıdan çok, yönlendirme var.

 

Önce şunu belirtelim: Savaş dün olmuyor, bugün cereyan ediyor. Dün arkada kaldı. Dünün karanlığı bugünü karartmaz. Dünün yağmuruyla ıslanmazsınız. Veya: Dünün güneşiyle bugünü ısıtamazsınız. Soner Polat Amiralimizin sık sık belirttiği gibi, zaman bugünkü zamandır. Durum bugünkü durumdur. Savaş, geçmişte kalan zamanda değil, bugünün koşullarında yapılıyor.

 

 

ÖSO GERÇEKLERİ

 

- ÖSO, birçok grubun çatı adıdır. ÖSO’yu ilk kuranalar, Suriye Ordusundan ayrılan subaylardı. ABD ve Türkiye başta olmak üzere çeşitli devletlerin istihbarat örgütleri ÖSO içinde etkili oldular.

 

- ÖSO, El Kaide içinden çıkmadı. CHP yöneticileri ÖSO’nun ne olduğunu bilmeden konuşuyorlar.

 

- El Kaide’nin bir kolu olan El Nusra, bugünkü adıyla Heyet Tahrir Şam, hiç ÖSO olmadı. Tam tersine El Nusra ile ÖSO arasında kanlı çatışmalar oldu.

 

- Ahrar-uş Şam da ayrıdır, hiç ÖSO olmadı.

 

- ÖSO, başarılı olamayınca bölündü. Kimi El Nusra’ya, kimi DAEŞ’e katıldı. Bir kesimi hâlâ ABD’nin denetimindedir. Önemli bir bölümü ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kumandası altında ABD emperyalizmine ve PKK’ya karşı savaşıyor.

 

- Fırat Kalkanı Harekâtı’nda Türk Ordusunun kumandası altında savaşan ÖSO kuvvetlerinin büyük kesimi, Suriye Devleti Ordusuna katıldı. Türk Ordusunda savaşan ÖSO, Suriye ile yakınlaşıyor ve Suriye ile bütünleşiyor. Çünkü ABD’ye karşı savaşıyor.

 

Peki siz, hangi ÖSO’dan yanasınız? ABD’nin emrindeki ÖSO’dan mı, yoksa Türk Ordusunun kumandası altındaki ÖSO’dan mı?

 

“İki ÖSO’ya da karşıyım” diyenler, savaş cephesinde olmayanlardır. Türk Ordusu’nun kumandası altındaki ÖSO, onlardan iyidir.

 

 

ÖSO’NUN BEKLENTİSİ

 

Peki ÖSO, niçin savaşıyor?

 

Bunlar silahlı kuvvetlerdir. Savaş alanında bir güçle işbirliği zorundadırlar. Hem hayatta kalabilmek için, hem de geçimlerini sağlamak için. Savaşın sonunda başlarına bir iş gelmemesi gibi sorunları da vardır. Türkiye, savaş sürecinde Suriye ile anlaşarak, onların Suriye Devleti sistemiyle bütünleşmelerini sağlayabilir.

 

Türk Ordusunun kumandası altında savaşan ÖSO’nun yerel otorite kurmak, özerk alanlara hükmetmek veya federe devlet sahibi olmak gibi bir beklentisi olabilir mi?

 

Bu beklenti gerçekçi değildir. Türkiye, Suriye’nin federasyon kurması için savaşmıyor ve savaşmaz. Federasyon isteyen, ABD güdümünde PKK ile birlikte savaşır.

 

 

HANGİ CEPHEDESİNİZ

 

ÖSO’nin bir kesimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kumandası altında savaşıyor. Bunlar, artık Türkiye’nin siyasal amaçlarının hizmetindedir. ÖSO’yu sahada belirleyen budur.

 

Afrin Harekâtına karşı çıkanlar, artık Vatan Savaşına cepheden karşı koyamıyorlar. Yaptıkları faaliyet, ÖSO üzerinden Türk Ordusuna karşı psikolojik harekâta katkıda bulunmaktır.

 

ÖSO, Türk Ordusunun yönetimindedir.

 

ÖSO kampanyası yürütenler ise, ABD’nin ve İsrail’in yönetimi altındadırlar.

 

“ÖSO ÖSO” diye tutturanlar, ÖSO gibi yapsalar, Türkiye tarafına geçmiş olurlar.

Vatan Savaşı cephesinde olmayanların önemli psikolojik harekât malzemelerinden biri de ÖSO!

Onlara göre, ÖSO çamurlu. Elimiz çamurlanmasın. Temiz kalalım!

TEMİZ KALMAK

Temiz kalmak nasıl olur?

Savaşı en az kayıpla, en büyük hızla, kesin sonuca ulaştırmak, temiz kalmanın biricik yoludur.

Ancak onların öyle bir derdi yok. Çünkü savaş cephesinde değiller.

Kimisi düşman cephesinde ve yenilmemizi istiyor.

Kimisi de vatan savaşını anlamadı, o nedenle kaygılar içinde kıvranıyor. Kaygılanmaktan savaşamaya vakit bulamayanlardan söz ediyoruz. Meseleleri, savaşı kazanmak değil, temiz kalmak. Oysa dünyada hiçbir savaş, kan dökmeden kazanılmamıştır. Ama vatan savaşının zaferi, vatanı kurtarır, milleti özgürleştirir, ülkeye barış getirir, insanlığın emperyalizme karşı mücadele cephesini güçlendirir. Vatan savaşını anlamayan kirlenir.

BAŞARI İLKESİ

Bugün ÖSO’ya bakış, savaşta en hızlı ve en kesin başarıyla ilgilidir.

ÖSO’nun ne olduğunu görmeden önce, savaşın zafer ilkesi açısından bakalım. İki seçenek vardır:

Birinci seçenek: ÖSO, ABD güdümünde, PKK ve DAEŞ ile aynı cephede Türk Ordusuna ve Suriye Ordusuna karşı savaşacak.

İkinci seçenek: ÖSO, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutası altında ABD’nin güdümündeki PKK/YPG/YPD ve DAEŞ’e karşı savaşacak.

Üçüncü bir seçenek yok. ÖSO’nun şu an silahlarını bırakıp topluma karışma seçeneği bulunmuyor.

Türkiye ve Suriye ile aynı cephede ABD’ye karşı savaşınca, süreç içinde Suriye devletinin sistemiyle bütünleşir.

ABD’nin güdümünde savaşırsa, Mehmetçiği ve Suriye askerini öldürür, PKK/PYD/YPG’nin ömrünü uzatır.

Seçenekler bunlar, hangisini istiyorsunuz?

KURMAY AKLI

Türk Silahlı Kuvvetleri, denetim altına aldığı ÖSO kuvvetlerine kumanda ederek doğru yapıyor. Böylece Suriye’nin kuzeyini kapsayan harekâtın mümkün olan en az kayıpla, en hızlı ve en kesin sonuca ulaşması için kurmay aklını kullanıyor.

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri, ÖSO’nun emrinde değildir. ÖSO, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emrindedir. Dolayısıyla bu ilişki, ÖSO’nun anacına değil, Türkiye’nin amacına hizmet eder.

Alet, insanı yönetmez. İnsan aleti yönetir.

Destere marangozu yönetmez. Marangoz destereyi yönetir.

Traktör çiftçiyi yönetmez. Çiftçi traktörü yönetir.

Reklamdan sonra devam ediyor 

 

Örnekleri çoğaltmaya gerek var mı?

BUGÜNde mevzilenmek

ÖSO’nun bugün cephede hangi görevi yaptığıyla ilgilenmeyenler, savaşa Mehmetçiğin cephesinden bakmıyorlar. Kafayı ÖSO’nun geçmişine takmışlar. Aslında kafa, ABD’nin ve PKK’nın yönlendirdiği kafa, yoksa Türk kafası değil. Saplantı ve takıntıdan çok, yönlendirme var.

Önce şunu belirtelim: Savaş dün olmuyor, bugün cereyan ediyor. Dün arkada kaldı. Dünün karanlığı bugünü karartmaz. Dünün yağmuruyla ıslanmazsınız. Veya: Dünün güneşiyle bugünü ısıtamazsınız. Soner Polat Amiralimizin sık sık belirttiği gibi, zaman bugünkü zamandır. Durum bugünkü durumdur. Savaş, geçmişte kalan zamanda değil, bugünün koşullarında yapılıyor.

ÖSO GERÇEKLERİ

- ÖSO, birçok grubun çatı adıdır. ÖSO’yu ilk kuranalar, Suriye Ordusundan ayrılan subaylardı. ABD ve Türkiye başta olmak üzere çeşitli devletlerin istihbarat örgütleri ÖSO içinde etkili oldular.

- ÖSO, El Kaide içinden çıkmadı. CHP yöneticileri ÖSO’nun ne olduğunu bilmeden konuşuyorlar.

- El Kaide’nin bir kolu olan El Nusra, bugünkü adıyla Heyet Tahrir Şam, hiç ÖSO olmadı. Tam tersine El Nusra ile ÖSO arasında kanlı çatışmalar oldu.

- Ahrar-uş Şam da ayrıdır, hiç ÖSO olmadı.

- ÖSO, başarılı olamayınca bölündü. Kimi El Nusra’ya, kimi DAEŞ’e katıldı. Bir kesimi hâlâ ABD’nin denetimindedir. Önemli bir bölümü ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kumandası altında ABD emperyalizmine ve PKK’ya karşı savaşıyor.

- Fırat Kalkanı Harekâtı’nda Türk Ordusunun kumandası altında savaşan ÖSO kuvvetlerinin büyük kesimi, Suriye Devleti Ordusuna katıldı. Türk Ordusunda savaşan ÖSO, Suriye ile yakınlaşıyor ve Suriye ile bütünleşiyor. Çünkü ABD’ye karşı savaşıyor.

Peki siz, hangi ÖSO’dan yanasınız? ABD’nin emrindeki ÖSO’dan mı, yoksa Türk Ordusunun kumandası altındaki ÖSO’dan mı?

“İki ÖSO’ya da karşıyım” diyenler, savaş cephesinde olmayanlardır. Türk Ordusu’nun kumandası altındaki ÖSO, onlardan iyidir.

ÖSO’NUN BEKLENTİSİ

Peki ÖSO, niçin savaşıyor?

Bunlar silahlı kuvvetlerdir. Savaş alanında bir güçle işbirliği zorundadırlar. Hem hayatta kalabilmek için, hem de geçimlerini sağlamak için. Savaşın sonunda başlarına bir iş gelmemesi gibi sorunları da vardır. Türkiye, savaş sürecinde Suriye ile anlaşarak, onların Suriye Devleti sistemiyle bütünleşmelerini sağlayabilir.

Türk Ordusunun kumandası altında savaşan ÖSO’nun yerel otorite kurmak, özerk alanlara hükmetmek veya federe devlet sahibi olmak gibi bir beklentisi olabilir mi?

Bu beklenti gerçekçi değildir. Türkiye, Suriye’nin federasyon kurması için savaşmıyor ve savaşmaz. Federasyon isteyen, ABD güdümünde PKK ile birlikte savaşır.

HANGİ CEPHEDESİNİZ

ÖSO’nin bir kesimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kumandası altında savaşıyor. Bunlar, artık Türkiye’nin siyasal amaçlarının hizmetindedir. ÖSO’yu sahada belirleyen budur.

Afrin Harekâtına karşı çıkanlar, artık Vatan Savaşına cepheden karşı koyamıyorlar. Yaptıkları faaliyet, ÖSO üzerinden Türk Ordusuna karşı psikolojik harekâta katkıda bulunmaktır.

ÖSO, Türk Ordusunun yönetimindedir.

ÖSO kampanyası yürütenler ise, ABD’nin ve İsrail’in yönetimi altındadırlar.

“ÖSO ÖSO” diye tutturanlar, ÖSO gibi yapsalar, Türkiye tarafına geçmiş olurlar.