Doğu Perinçek:

Şu nazik durumda Bağdat Şam Tahran ve Moskova’da gündeme giren Bahçeli söylemi

Türk Silahlı Kuvvetleri, İdlib’e giriyor. İran ve Rusya ile anlaşmış, ortak askerî harekât yapıyor. Suriye ve Irak da bu anlaşmanın içinde. Türk Silahlı Kuvvetleri açısından hedef, İdlib’in içiyle sınırlı değil. Afrin’deki PKK/PYD de etkisiz hale getirilecek ve Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru ortadan kaldırılacak. Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak ve Irak’ı bölme planına da ağır darbe indirilecek.

 

 

OLAYIN CİDDİYETİ

 

Bu koşullarda en önemli sorun nedir?

 

Türkiye ile ortak harekât yaptığı ülkeler arasındaki birlikteliği güçlendirmek.

 

İşte bu durumda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 5 bin ülkücüyle Kerkük Musul’a müdahale söyleminde ısrar ediyor. Şu anda Bağdat, Şam, Tahran, Moskova gibi başkentlerde konuşulan olay bu. Oralarda Türkiye’nin güvenilmez olduğunu propaganda eden Atlantik fitnecileri arayıp da bulamadıkları malzemeye kavuştular.

 

Devlet Bahçeli’yi ciddiye almayalım ama Türkiye ile silah arkadaşları arasında yaratmak istediği güvensizlik ciddî. Ve bu fitnenin Türkiye’de hiçbir güç tarafından desteklenmediğinin komşu devletlere anlatılması, hatta dünya kamuoyuna duyurulması gerekiyor.

 

 

BİR YANDAN IRAK’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ

 

MHP Genel Başkanı, önceki gün (8 Ekim 2017 Pazar) “Kerkük Sevdalıları ile Buluşma” adlı toplantıda konuştu. Anlaşılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran dönüşü Bahçeli’ye yaptığı uyarı etkili oldu. MHP Genel Başkanı, önce Irak’ın toprak bütünlüğünden söz ediyor, ama arkasından yine Irak’ı bölme sevdasını dile getiriyor.

 

Bahçeli, konuşmasında Irak’ın toprak bütünlüğüne iki ayrı yerde değiniyor:

 

“Irak’ın toprak bütünlüğü Türkiye için hayati niteliktedir. Aynı durum Suriye için de geçerlidir. İki ülke bizim sınır komşumuzdur.”

 

“...

 

“Irak’ın toprak bütünlüğü bizim için asıldır, önemlidir. Türkiye olarak Irak’ın tartışılmaz toprak bütünlüğünü muhakkak surette müdafaa etmemiz zorunludur. Hepsinin insanca hayatlarını idame etmesi şarttır. Irak merkezi yönetimi ile ilişkilerimizi ilerletmeliyiz.”

 

Bu açıklamalar yerinde.

 

 

ÖTE YANDAN IRAK’IN PARÇALANMASI ÜZERİNE KURULAN PLAN

 

Ne var ki Bahçeli, konuşmasının devamında, “Irak’ın parçalanmasından sonraki” planlarını açıklıyor:

 

“Irak parçalandıktan sonra ya Türkmeneli devletleşmeli ya da 82 Kerkük, 83 Musul olmalıdır.”

 

Meğer Bahçeli, Irak’ın parçalanmasının pususunda yatıyormuş.

 

İki dakika önce “Irak’ın toprak bütünlüğü Türkiye için hayati önemde” diyen Bahçeli, iki dakika sonra Irak’ın parçalanması üzerine yapılan hesapları açığa vuruyor. Türkiye’nin hesapları değil, ABD ve İsrail’in hesapları!

 

 

IRAK PARÇALANMAYACAK!

 

“Irak’ın parçalanması Türkiye için hayatî önemde olduğuna” göre, Irak parçalanmayacak! Batı Asya ülkelerinin birlik ve kararlılığı buna yeter. Devleti ve milletiyle Türkiye de bu kararın en önündedir. Türk Milliyetçiliğinin görevi budur. MHP örgütlerinin ve ülkücülerin bu görev dışındaki tanımların peşinden gitmeyeceğini herkes biliyor.

 

O ki Türkiye’ye yönelik hayatî bir tehdit var, öyleyse Irak parçalanmayacak! Türkiye olarak buna izin vermeyeceğiz! Vatan Partisi, bu mevzidedir. Devlet Bahçeli’yi de vatan mücadelesinde yanımızda görmek isteriz.

 

 

ABD VE İSRAİL’İN BAŞARISI ÜZERİNE HESAPLAR

 

Irak’ı parçalamak isteyenler, ABD, İsrail, Barzani ve PKK! Devlet Bahçeli, ne yazık ki onların planları ve başarıları üzerine oyun kuruyor. Onların başarısına bel bağladığını ağzından kaçırıyor. Hangi cephede yer aldığını açığa vuruyor. Hiçbir ülkücü, ABD-İsrail-Barzani-PKK ittifakı ile aynı beklentileri paylaşmaz.

 

Ama daha önemlisi, Irak parçalanacak olsa, o tabloda Ülkücülere Kerkük-Musul seferi çıkmaz. O zaman Türkiye, toprak bütünlüğünü korumak için Irak, İran, Suriye ve Rusya ile cephesini güçlendirmek ve vatanını savunmak durumunda kalır.

 

Irak’ın parçalanmasının pususuna yatanlar, Türkiye’yi pusuya düşürürler. O nedenle Bahçeli’nin şu Kerkük-Musul söylemlerinden vazgeçmesi iyi olur.

 

 

BAHÇELİ’NİN “HAZIR BEKLEYEN” SİLAHLI GÜCÜ

 

Bahçeli, “Irak’ın parçalanmasından sonra” çıkacağı Kerkük ve Musul seferinin askerî gücünü açıklamaya devam ediyor:

 

“En az beş bin ülkücü hazır bekliyor diyoruz. TSK ne güne duruyormuş? Neredeymiş hazır bekleyen ülkücüler? Gelsinler ve bu salondaki korkusuz yüzleri görsünler. Gelsinler de Kerkük sevdası ile yanıp tutuşan yüreklere şahit olsunlar.

 

“Köksüz aydınlardan, kimliksiz kalem sahiplerinden alacak bir şeyimiz de yoktur. Herkes bildiğini kendine saklasın. Herkes ayağını denk alsın, sözlerinin nereye varacağını iyi tartsın. Beş bin ülkücü hazır demişsek karar verilmiş, söz ağızdan çıkmıştır. Boş konuşmuyoruz. Barzani’nin gönüllü ajanlarına tavsiyem kendi çamurlarında oynasınlar.

 

“81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul demenin hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır. Acizler kalbi kararmışlar hemen pusudan başını çıkardı, korkaklar anında gözlerini fal taşı gibi açtı. 84’ü söyleseydik herhalde bunlar çılgına dönecekti. PKK kamplarına tekrar soluklarını alacaklardı.”

 

 

PALAVRAYLA MİLLİYETÇİLİK YAPILMAZ

 

Bahçeli, “karar verilmiş, söz ağızdan çıkmıştır” diyor.

 

Kim karar vermiş, Bahçeli mi?

 

Bahçeli’nin kararıyla hiçbir Ülkücü Kerkük Musul seferine çıkmaz! Palavrayla Milliyetçilik yapılmaz!

 

Türk Milliyetçiliğinin en önemli özelliği, ağırbaşlı olmasıdır, sözünün eri olmasıdır.

 

Bir kez daha belirtiyoruz: Ülkücüleri Kerkük Musul seferine yollama lafları, palavradır, içi boştur. Bunlar, heyecan yaratmaya yönelik, uygulanmayacak bağırtılardır. Bu lafların fiiliyatta tek değeri vardır: Türkiye ile komşularının arasını açmak ve ABD-İsrail planlarına hizmet!

 

 

84 NOLU FİTNE ZULADA

 

Devlet Bahçeli’nin fitne atakları durdurulamıyor. MHP Genel Başkanı, 82 ve 83’ten sonra başımıza bir de 84 noluyu çıkardı.

 

Bahçeli’nin gizli ajandasındaki 84 nolu fitne serseri bir kurşun gibi bakalım hangi dostu vuracak, sırada hangi kışkırtma var?

 

MHP Genel Başkanı, komşularımızla aramızı açmak için 84 numaralı bombayı bakalım ne zaman patlatacak?

 

Umarız 84 nolu ilimiz Bağdat, Şam, Tebriz veya Tahran değildir. Birisinin MHP Genel Başkanını kontrol altına alması gerekiyor. Çünkü 85, 86 nolu atışlarla Moskova ve Pekin’e kadar uzanabilir. Fitne, sınır tanımıyor.

 

 

HİÇ OLMAZSA HÜKÜMETİ BAĞLAMASA

 

MHP Genel Başkanı aynı konuşmasında tekrarladığı “Hükümetle birlikteyiz” gibi sözlerle, bölgemizde ve dünyada Türkiye hükümetine güvensizliğe yol açan değerlendirmeleri kışkırtmaktadır. Karar verilmiştir gibi öznesi belli olmayan ifadeler çeşitli yorumları kışkırtmaktadır.

 

Devlet Bahçeli, hiç olmazsa kendi adına konuştuğunu söylemelidir. Ya da hükümet bu Kerkük Musul söylemini ve Ülkücü gönderme gibi açıklamaları paylaşmadığını açıklamalıdır.

 

 

MİLLİ GÖREV

 

Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin ve Rusya’nın dostluğuna ihtiyacımızın olduğu şu en kritik koşullar, Bahçeli’nin Kerkük-Musul’u fethetme söylemleri düşmanın işine yarıyor. “Beş bin Ülkücü hazır” sözleri de öyle.

 

Devlet Bahçeli’nin bu açıklamalarının yalnız kendisini bağladığını, Türkiye açısından geçersiz olduğunu belirtmek zorundayız. Çünkü Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve Üretim Ekonomisi için kurduğumuz dostlukları korumak, bugün millî bir görevdir.