Vatan heyeti, emperyalizme karşı cephe için Suriye’de

Vatan Partisi Heyeti Suriye’de sendika sempozyumuna katıldı

Tarih:

Vatan Partisi Heyeti Suriye’de sendika sempozyumuna katıldı. Sempozyumda, emperyalizmin Suriye’ye saldırısı karşısında Suriye halkının direnişi ele alındı. Çok sayıda ülkeden katılımcının bulunduğu toplantıda emperyalizme karşı geniş bir cephenin kurulması gerektiği vurgulandı.

 

Vatan Partisi’nden Genel Başkan Yardımcısı ve Merkez İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Yıldırım Koç ile Çimen Filiz Paşa’dan oluşan bir heyet, Suriye Genel Sendikalar Federasyonu’nun davetlisi olarak 8-9 Eylül 2019 günleri Şam’da gerçekleştirilen sempozyuma katıldı. Vatan Partisi heyeti, sempozyum öncesinde ve sonrasındaki günlerde Genel Sendikalar Federasyonu genel başkanı, bir bakan, bir eski bakan, Baas Partisi yayın işleri sorumlusu, Suriye Gençlik Birliği Başkanı, Arap Gençlik Birliği Genel Sekreteri ve bazı gazetecilerle özel görüşmeler yaptı, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ile yapılan toplantıya katıldı. Suriye’nin Genel Sendikalar Federasyonu, 8-9 Eylül 2019 tarihlerinde Şam’da "Suriye İşçilerinin ve Suriye Halkının Ekonomik Yaptırımlar, Emperyalist Müdahaleler ve Terörizme Karşı Mücadelesiyle Dayanışma Sempozyumu" düzenledi. Sempozyumda, emperyalizmin Suriye’ye saldırısı karşısında Suriye halkının direnişi ele alındı. Çok sayıda ülkeden katılımcının bulunduğu toplantıda, emperyalizme karşı geniş bir cephenin kurulması gerektiği ifade edildi.

Yıldırım Koç
Yıldırım Koç

‘BİZİM DE ZAFERİMİZ’

 

8 Eylül günü Vatan Partisi adına söz alan Yıldırım Koç, şu mesajları verdi: "Size Türk halkının ve Türkiye’nin Vatan Partisi’nin en kardeşçe selamlarını iletiyorum. Vatan Partisi, milliyetçileri ve sosyalistleri de içerecek biçimde, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ve milli demokratik devrim programı altında, Türkiye’deki tüm anti-emperyalist güçleri birleştirmektedir. Ortak bir tarihi ve ortak bir geleceği paylaşıyoruz. Türk halkı 100 yıl önce emperyalistlere ve onların taşeronlarına karşı bir milli bağımsızlık savaşı başlattı ve bu kahramanca mücadeleyi zaferle sonuçlandırdı. Suriye halkı da son sekiz yıldır emperyalizme, Siyonizme ve terörizme karşı kahramanca bir mücadele yürütmektedir ve onlar da bu kavgayı tam bir zaferle sonuçlandıracaklardır. Türk halkı bilmektedir ki, Suriye’nin emperyalizmin ve siyonizmin doğrudan ve dolaylı saldırısına karşı verdiği haklı mücadele, aynı zamanda Türkiye’ye karşı yapılan saldırıya karşı da verilmektedir. Bu nedenle, Suriye’nin yaklaşan tam ve nihai zaferi aynı zamanda dünyada ve Türkiye’deki tüm anti-emperyalist güçlerin zaferidir.

 

 

KAHRAMANCA MÜCADELE

 

Dünya bugün hızla değişiyor. Emperyalizm çöküyor. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından ABD emperyalizmi, Büyük Orta Doğu Projesini uygulayarak, Orta Doğu’nun tüm haritasını değiştirmeye çaba gösterdi. ABD’nin yenilmez gücünün propagandasını yapmaya çalıştılar. ABD Ordusunun subayları için yayınlanan ünlü bir dergi (Joint Forces Quarterly) 1995 yılı sonbahar özel Büyük Orta Doğu sayısında bu arzularını gösteren haritalar yayımladı. ABD yönetiminin yetkililerinin daha sonraki açıklamaları da Orta Doğu’daki ülkeleri bölme niyetlerini teyit etti. Türkiye, Suriye, Irak ve İran toprakları üzerinde bir kukla devlet kurmaya çalıştılar.

 

 

‘SURİYE’NİN BİRLİĞİNİ SAVUNUYORUZ’

 

Bu planlar başarısız kaldı. Suriye halkının emperyalizme karşı kahramanca mücadelesi, Orta Doğu’nun bu planı yenilgiye uğratmasındaki başarısının en önemli katkıcılarından biridir. Bizler, Türk halkı olarak, zaferleri nedeniyle Suriyeli kardeşlerimizi kutluyoruz ve ümit ediyor ve inanıyoruz ki, bu zafer yakın bir gelecekte tamamlanacak ve böylece Orta Doğu’da barışın gelişmesine ve dünyada ve bölgemizde emperyalizmin daha da zayıflatılmasına katkıda bulunacaktır. Türk halkı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve halkının milli birliğini savunmaktadır. Türkler ve Vatan Partisi olarak, milletlerimiz ve ülkelerimiz arasında çok daha yakın bir işbirliğinden yanayız. 1930’lu yıllarda Atatürk’ün arzusu, Türkiye, Suriye ve Irak’tan oluşan bir konfederasyon kurmaktı; ancak, ne yazık ki, o günün koşulları bu proje için uygun değildi. Bugün tümüyle farklı bir dünyada yaşıyoruz. Son onyıllarda güçler dengesi değişti. Emperyalizme ve Siyonizme karşı olan kesimler güçlerini büyük ölçüde artırdı. Türkiye’de nüfusun yüzde 90’ından fazlası anti-Amerikan tavrını ifade etmiştir. Suriye Genel Sendikalar Federasyonu tarafından düzenlenen bu sempozyum son derece önemlidir. Yüzyıl önce, Batı Asya’nın, diğer bir deyişle, Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’ın halklarının çoğunluğunu köylüler oluşturuyordu. Günümüzde halkların büyük çoğunluğu işçidir, kamu sektöründe veya özel sektörde işverenlere işgüçlerini satan insanlardır. Türkiye’de gelir getirici bir işte istihdam edilenlerin yüzde 70’inden fazlası ücretli veya aylıklı çalışandır. Diğer ülkelere ilişkin veriler de benzerdir.


 

SENDİKALAR NEDEN SESSİZ?

 

Suriye işçileri, bağımsızlık mücadelesiyle daha iyi yaşama ve çalışma koşulları mücadelesini birleştirmiştir. Aynı durum, Türk işçileri için de geçerlidir. Biz de emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelemizle daha iyi bir yaşam mücadelesini birleştiriyoruz. Türkiye ve Suriye’nin işçileri, ülkelerimiz arasında çok daha yakın bir ilişkinin yaratılmasına katkıda bulunmalıdır. Emperyalist ülkelerin işçi sınıfları günümüzde artık kapitalizmin mezar kazıcıları değildir; onlar, onyıllardır, emperyalizmin ve kapitalizmin ana destekçileri olmuştur. Friedrich Engels, 1858 yılında Karl Marx’a yazdığı bir mektupta, İngiliz işçi sınıfını ‘burjuva proletarya’ olmakla suçluyordu. Emperyalist ülkelerdeki sendikaların çoğunluğu devletlerinin saldırgan politikalarını desteklemektedir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) da, aynı şekilde, emperyalist ülkelerin politikalarıyla uyum içindedir. Bu nedenle, emperyalist dünyanın işçi sınıflarından ve sendikalarından uluslararası dayanışma beklemek bir hayaldir. 1919-1922 döneminde bağımsızlık savaşımızda, sosyal demokrat bir uluslararası sendikal örgüt olan Uluslararası Sendikalar Federasyonu (IFTU) bizim mücadelemize destek vermedi. Sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı çıkmadılar. Kendi devletlerinin emperyalist politikalarını desteklediler. Bugün, Suriye’nin bağımsızlık savaşında da, emperyalist ülkelerin sendikalarının kontrolü altındaki uluslararası sendikacılık hareketi, diğer bir deyişle, ITUC ve ETUC, emperyalistlerin ve Siyonistlerin uyguladıkları vahşetkarşısında sessizdir; emperyalist devletlerin saldırgan politikalarını desteklemektedir.

 

 

ÇABALARIMIZ SÜRECEK

 

Emperyalizme karşı, terörizme karşı, barış ve halklarımızın refah içinde yaşadığı bir Orta Doğu ve bir dünya için birleşmeliyiz. Vatan Partisi, Suriye, Irak, İran, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin hükümetleriyle ve iktidardaki siyasi partilerle doğrudan temasa geçerek bu sürece katkıda bulunmuştur. Türkiye ve diğer devletler arasındaki bazı sorunların çözümüne ikili ilişkilerimizle katkıda bulunduk. Bu çabalarımızı gelecekte de sürdüreceğiz. Sonuç olarak, kardeşlerim ve dostlarım, emperyalist saldırganlığa ve terörizme karşı Suriye’nin nihai ve tam zaferine olan kesin inancımızı bir kez daha teyit etmek istiyorum. Ümit ediyorum ve inanıyorum ki, ülkelerimizin mücadeleleri, emperyalizmi daha da zayıflatacak ve ırk, etnisite, milliyet, dini inanç, cinsiyet ve siyasi görüşü ne olursa olsun dünyanın tüm halkları için dünya ölçeğindeki bağımsızlık, demokrasi, dostluk ve refah mücadelesine katkıda bulunacaktır."

 

 

HER İKİ ÜLKE İÇİN DE YARARLI

 

Vatan Partisi heyeti, konferans sırasında Suriye ve Irak televizyonlarına demeçler verdi. Sempozyum öncesinde ve sonrasında yapılan üst düzey görüşmelerde de, Türkiye’nin ve Suriye’nin bölgedeki çıkarlarının uyumlu olduğu, emperyalizme karşı oluşturulacak cephenin her iki ülke açısından da yararlı ve gerekli olduğu vurgulandı.