Sendikalara bilgilendirme mektubu

Yeni İstihdam Kalkanı Paketindeki kıdem tazminatını ortadan kaldıran hükümlerle ilgili bilgilendirme

Tarih:

Vatan Partisi, Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyonlarına bağlı bütün sendikaların genel merkez ve şube başkanlarına Yeni İstihdam Kalkanı Paketindeki kıdem tazminatını ortadan kaldıran hükümlerle ilgili bilgilendirme mektubu gönderdi. Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan ve Genel Başkan Yardımcısı, İşçi Sendika Bürosu Başkanı Yıldırım Koç imzalı mektubu aşağıda bilginize sunuyoruz. 

 

***

 

Sayın Başkan,

 

Kıdem tazminatı hakkına yönelik tehditlerin tartışıldığı bir dönemde, dikkatlerinizi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun temel talebine ve Yeni İstihdam Kalkanı Paketi’nde yer alan bir düzenlemeye çekmek istiyoruz. Sendikalarımız, işçiler ve kamuoyu, kıdem tazminatı fonu ve tamamlayıcı emeklilik sistemi tartışmalarıyla meşgul edilirken, kıdem tazminatını, ihbar tazminatını ve işe iade davası açma hakkını tümüyle ortadan kaldıracak bir düzenleme gündemdedir.

 

Yeni İstihdam Kalkanı Paketi’nde, 25 yaşın altında ve 50 yaşın üstündekiler için belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanımının önündeki engellerin kaldırılması öngörülmektedir. Böyle bir düzenleme, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçilerin KIDEM TAZMİNATINI, İHBAR TAZMİNATINI VE İŞE İADE DAVASI AÇMA HAKKINI ORTADAN KALDIRACAKTIR.

 

İş Kanunun 11. maddesine göre, belirli süreli iş sözleşmeleri ancak şu durumlarda kullanılabilir: “Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.” Buna göre, örneğin, şeker fabrikaları şeker pancarının alınıp işlendiği kampanya döneminde veya bir müteahhit bir barajın yapımında belirli süreli iş sözleşmesiyle işçi çalıştırabilir. Bu ve benzeri durumların dışında, işin sürekliliğinin olduğu işyerlerinde, belirli süreli iş sözleşmesiyle işçi çalıştırılamaz.

 

İşverenlerin yıllardır tekrar tekrar çeşitli vesilelerle dile getirdikleri temel talepleri, belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun 28 Aralık 2019 tarihinde toplanan 27. Genel Kurulu’na sunulan Çalışma Raporu’nda da belirli süreli iş sözleşmelerinin her koşulda kullanılabilmesi talep edilmektedir. (TİSK, 27. Olağan Genel Kurulu Çalışma Raporu, 28 Aralık 2019, s.25)

 

Hâlbuki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.9.1996 gün ve 1996/9-489 E 1996/594 K sayılı kararı şöyledir: “Belirli süreli iş sözleşmelerinde sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda kıdem tazminatının hüküm altına alınması doğru değildir. Çünkü böyle bir durumda sözleşme sürenin bitimi ile sona ermektedir ki, bu fesih şekli kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden değildir.”

 

Daha da önemlisi, YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU’nun 2018 yılındaki kararıdır. Bu kararda belirli süreli iş sözleşmelerinin işçi haklarını nasıl kısıtladığı şöyle anlatılmaktadır (Esas No. 2017/1, Karar No..2018/2 no.lu bu karar, 29.6.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır):

 

“Belirli süreli iş sözleşmesi, kural olarak, herhangi bir fesih beyanına gerek olmaksızın sözleşmede belirlenen sürenin geçmesiyle kendiliğinden sona erer. Bunun sonucunda bu tür sözleşme ile çalışanlar İş Kanununda yer alan bazı haklardan yararlanamazlar. Gerçekten belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, eğer iş sözleşmesi sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermişse, kıdem tazminatına hak kazanamadıkları gibi, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için öngörülmüş olan bildirim öneli belirli süreli iş sözleşmeleri için uygulanmaz. Bunun gibi, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlara bildirim öneli verilmediği gibi, bu sözleşmeyle çalışanlar bildirim önelleri içinde herhangi bir ücret kesintisi yapılmada n işçiye verilmesi gereken iş arama izninden de yararlanamazlar. Daha da önemlisi belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar iş güvencesinin kapsamına girmezler. Bir başka deyişle belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler işe iade davası açamazlar.”

 

Kıdem tazminatına yönelik esas tehdit, işverenlerin de karşı çıktığı kıdem tazminatı fonu değil, kıdem tazminatını, ihbar tazminatını ve iş güvencesini tümüyle yok edecek biçimde, belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasıdır.

 

Sendikalarımız ve işçiler, kıdem tazminatı fonu ve tamamlayıcı emeklilik sistemi tartışmalarıyla meşgul edilirken, TBMM genel kurulundaki görüşmeler sırasında bir kanuna eklenecek “4857 sayılı İş Kanununun 11. maddesinde belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanılmasına ilişkin kısıtlamalar, 25 yaşın altındaki ve 50 yaşın üstündeki işçiler için uygulanmaz” biçiminde bir fıkra, bu yaş gruplarındaki işçilerin bundan sonra belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılmalarına yol açar. Böylece bu yaştakiler için kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve iş güvencesi TÜMÜYLE ORTADAN KALDIRILIR. Bir süre sonra gelecek ikinci adım, bu uygulamanın 25-50 yaş grubundaki işçilere yaygınlaştırılması olacaktır. Ayrıca, belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılması, sendikal örgütlenmeyi de imkânsız hale getirir, sendikacılığa büyük darbe indirir. İşçilerimiz ve sendikalarımız için çok büyük bir tehdit oluşturan bu düzenlemeyi bilgilerinize sunuyoruz.

 

Saygılarımızla.

 

 

Utku Reyhan

Vatan Partisi

Genel Sekreteri

 

Yıldırım Koç
Vatan Partisi
İşçi Sendika Bürosu Başkanı
Genel Başkan Yardımcısı