İşçi Partisi MKK Üyesi ve İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Mehmet Akkaya:TAŞERON CEHENNEMİNİ TARİHE GÖMMEK İÇİN MÜCADELE BAŞLATIYORUZ!

İşçi Partisi MKK Üyesi ve İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Mehmet Akkaya Zonguldak il merkezinde yaptığı, AKP iktidarı döneminde artan maden ocaklarındaki kazalarla ilgili basın açıklamasında, bu dönemde artan taşeronlaşmaya dikkat çekti, bu kazaların kaza olmaktan çıkıp i...

Tarih:

İşçi Partisi MKK Üyesi ve İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Mehmet Akkaya Zonguldak il merkezinde yaptığı, AKP iktidarı döneminde artan maden ocaklarındaki kazalarla ilgili basın açıklamasında, bu dönemde artan taşeronlaşmaya dikkat çekti, bu kazaların kaza olmaktan çıkıp iş cinayetlerine dönüştüğünü belirtti. Akkaya şunları söyledi:

Kozlu’daki 8 kardeşimizin ardından, dün Gelik’te bir işçimizi daha kaybettik.
Bir haftada 9 ölü. Dokuz canımız daha katledildi.
Cinayetler sürerken Hükümet, işçi sınıfını azgınca sömürebilmenin önündeki bir engelden daha kurtulmaya hazırlanıyor. 4857 sayılı İş Yasasının 2. maddesindeki, bir işin taşerona verilebilmesi için, “işin, işletmenin ve uzmanlığın” şart olduğuna dair sınırlamayı da kaldırmak istiyor.
Taşeronlardaki azgın sömürü ve her gün bir yenisi eklenen iş cinayetleri yetmiyor. Her yeri taşeron cehennemine çevirmek istiyorlar.
Bu gidişe “DUR” demenin zamanıdır.
İşçi sınıfı ve milletimiz ayağa kalkarak, taşeron sistemini tarihe gömmek zorundayız.
Çünkü:

1-Taşeron sistemi, emperyalizmin programıdır, cumhuriyet ekonomisinin yok edilmesidir.
AKP Hükümeti, 25 Temmuz 2003’te, IMF’ye yazdığı taahhüt mektubunda şöyle diyordu; ‘‘İşgücü piyasalarının esnekliğinin artırılması için çıkarılan yeni İş Kanunu, esnekliğin artırılması, yarı zamanlı ve geçici istihdama yönelik yeni hükümler hayata geçirmek suretiyle iş sözleşmelerinde ayrım yapmaya imkan tanımaktadır…’’ Bu kadar açık…
2008’de Avrupa Birliği emperyalizmine müjde veriyorlar. ‘‘ İşgücü maliyetlerini azaltıcı, aktif işgücü programlarını geliştirici, özel istihdam bürolarının açılmasını kolaylaştırıcı, alt işverenlik ilişkisini düzenleyici kanunu çıkardık” diyorlar.
Emperyalizminin emrine giren Hükümetler, onların emriyle cumhuriyetin kurumlarını sattılar, ihaleler ve taşeron sistemiyle kurumlarımızı çürüttüler, içi boş hayaletler haline getirdiler.

2- Taşeron sistemi, kanserli ur gibi, aklınıza gelebilecek bütün kurumları sarmıştır. Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı’nın işleri bile taşeronlara verilmektedir.

3-Taşeron sistemi iş cinayeti demektir. Ölümlü iş kazasında dünyada üçüncü sırada, Avrupa’da birinci sıradayız. 2000-2012 arasında tam 12 bin 286 işçimiz iş cinayetlerine kurban gitti. Emperyalizmin emrine giren hükümetlerin sicili budur.
Ölümlerde inşaat sektörü başı çekiyor. Her üç ölümden biri inşaatta…
Neden?
İnşaat sektöründeki 2 milyon işçinin 1 milyon 400 bini taşeron işçisidir de ondan.
İş kazası sayısında ise, kömür ve linyit madenciliği başı çekiyor. Her sekiz iş kazasından biri bu sektörde.
Neden?
Madenler taşeron cehennemine çevrildi de ondan.

4-Taşeron sistemi azgınca sömürüdür. TİSK Başkanı Kutadgubilik, “alt işverende çalışan gayet ucuz olmalı” diyor. Emperyalizmin ve işverenin isteği kanun oluyor.
Taşeron işçisi, en ağır ve en tehlikeli işlerde asgari ücretle çalıştırılıyor. Taşeronu ve işletme sahibini zengin eden çifte sömürü altında, ölümle burun buruna yaşıyorlar.

5-Taşeron sistemi işçi sınıfını parçalamak ve sendikasızlaştırmaktır.
Altı bin kişinin çalıştığı yerde işçi, 70 taşeron şirketine parçalanmakta, sendikalaşma önlenmekte, azgınca rekabet körüklenmekte ve işçi sınıfının birliği parçalanmaktadır.

6-Taşeron sistemi AKP’nin arka bahçesidir. Taşeron şirket olarak ihale alabilmek, AKP yandaşı olabilmekle mümkündür. Kölece olsa dahi iş bulabilmek ise, AKP örgütlerinin referansına bağlanmıştır.

Taşeron sistemi devletin tasfiyesidir, azgınca sömürüdür, ortaçağdır, köleliktir, cinayettir.
Tarihin çöplüğüne atılmak zorundadır.
İşçi Partisi, taşeron cehennemine son verilmesi için, Zonguldak’tan başlayarak kısa sürede yurt çapına yayılacak bir mücadeleye başlatmaktadır.
Bu gidişe “DUR” demek zorundayız.
Başta işçi sınıfı olmak üzere milletimizi ayağa kalkmaya çağırıyoruz.
Taşeron işçilerini, topyekun işçi sınıfımızı, sendikalarımızı ve bütün milletimizi, bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.