“İşçi Partisi, Türkiye İşçi sınıfının, köylülerin, esnaf ve zanaatkârların, kamu çalışanlarının, fikir emekçilerinin, milli sanayici ve tücarların ortak milli iktidarı için mücadele eden Parti’dir.” (Tüzük. Madde 1)
Tüzüğümüzün birinci maddesinde de belirtildiği üzere sadece işçilerin partisi olmak ve diğer milli sınıfları dışlamak söz konusu değildir. Bununla birlikte işçi sınıfımızın, toplumumuzun bugün sayıca en geniş kesimini oluşturduğu da başka bir gerçektir. 16 milyonu bulan fiilen çalışanıyla İşçi sınıfımız toplumumuzun en büyük kesimini oluşturuyor. Çalışan nüfus içinde ücretlilerin oranı yüzde 64’tür. İşsiz olan yurttaşlarımızda hesaba katıldığı zaman, çok daha büyük oranlar ortaya çıkmaktadır. Ama elbette İşçi Partisi adını tercih etmemiz sadece bu nedenle açıklanamaz.
İşçi Partisi, emeğiyle geçinenlerin Partisidir.
Köylüler, esnaf ve zanaatkarlar, fikir mekçileri ve kamu çalışanları da esas olarak emekleriyle geçinmektedirler. Bu bakımdam işçi sınıfımızla ortak özelliklere sahiptirler.
Milli sanayici ve tücarlar ise emekçi halkımız ile aynı kaderi paylaşmaktadırlar. Çünkü ülkemiz bir bütün olarak emperyalizmin sömürgeleştirme tehdidi altındadır. Onun için Partimiz aynı zamanda milli sanayici ve tüccarlarımızın da Partisidir.
Bütün bu milli sınıflar içinde kamu çalışanları ile birlikte işçi sınıfımız, büyük işyerlerinde toplu olarak çalışıyor olmanın avantajlarına sahiptir. Uzun bir sendikal örgütlenme ve hak mücadelelerinin sonucu olan büyük bir birikim ve deneyime sahiptir. Bütün milli sınıflar içinde, kurtuluşunun bütün milletin kurtuluşuna ve halk iktidarına bağlı olduğunu görmede, 1991 genel grevi ve 2009 Tekel işçilerinin Ankara eyleminde görüldüğü gibi bütün milli sınıfları mücadele alanında birleştirmede en uygun durumdaki toplumsal sınıftır.
Bütün bu unsurlar, İşçi Partisi adını tercih etmemizin nedenlerini oluşturur.
Ayrıca bir avuç rantiye ve feodal unsur dışında (toprak ağası, aşiret reisi, tarikat şeyhi), milletimiz esas olarak emeğiyle geçinmektedir. Bu açıdan bakıldığında İşçi Partisi, milletimizin ezici çoğunluğunu kucaklamaktadır. Hangi milli sınıfa mensup olursa olsun öncüler İşçi Partisine üye olabilir.
Ayrıca Partimiz son yarım yüzyılın mücadelesi içinde en büyük çıkışını 1960’larda İşçi Partisi adıyla yaptı ve tanındı. 1970’lerde de İşçi Partisi adını kullanmaya devam ettik (Türkiye İşçi Köylü Partisi). Partiler tarihsel kökleriyle birlikte mücadele içindedirler. İşçi Partisi adını kullanmaya devam etmemizde, bu tarihsel mirasın da payı bulunmaktadır.
Partiler, ne söylerlerse söylesinler, ya parababalarından yanadırlar ya da emekçilerden. Diğer partiler herkese mavi boncuk dağıtıp halka yalan söylüyorlar. Ama iktidara geldikleri zaman görüyoruz onları. Holdinglerin, bankerlerin, büyük sermayenin, ağanın, tefecinin, uyuşturucu ve silah kaçakçılarının çıkarlarını savunuyorlar. Emekçileri perişan ediyor, eziyorlar.
İşçi Partisi ise, kimin yanında ve kime karşı olduğunu açıkça söylüyor.