Doğu Perinçek: Yeni Dünya Bildirisi Teori dergisinde

"Türkiye’nin vatan savaşı, dünya ölçeğinde gelişmelerin yolunu açacaktır"

Dünya tarihinin önemli bildirileri vardır. “Beyanname” ya da “Manifesto” da denebilir, o zaman kavram biraz daha tarih yüklü oluyor.

 

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri Sayın Şi Jinping’in Pekin’de düzenlenen ÇKP ile Dünya Partileri Yüksek Düzey Diyalog Toplantısı’nda 1 Aralık 2017 tarihinde yapmış olduğu açış konuşması tarihî bir bildiridir. Çünkü Yeni Dünyanın kuruluşuna ilişkin tahlil ve önerileri içermektedir. Konuşmanın tam metni için Teori dergisinin geçen ay Ocak 2018’deki sayısına bakılabilir. Bu ay, şu anda bayilerde bulunan Teori dergisinde, “Şi Jinping’in Yeni Dünya Bildirisi” konusunda Doğu Perinçek’in bir değerlendirmesi bulunuyor. Aslında değerlendirme ve yorumun ötesinde bir yazı. Biz de Şi Jinping Yoldaşın konuşmasını değerlendirirken, Vatan Partisi’nin Yeni Dünya Bildirisi’nin esaslarını saptamış olduk..

 

 

DÜNYA SİYASAL PARTİLER PLATFORMU

 

Şi Jinping’in bildirisini açıkladığı düzlem önemli. Çin’in önderi, ÇKP’nin Dünya Siyasal Partileriyle Diyalog toplantısında bütün insanlığa seslendi. Türkiye’den VATAN PARTİSİ ve AKP de vardı o dünya toplantısında. Şi Jinping’in bildirisi, bir bakıma dünyanın iktidardaki ve muhalefetteki etkili partilerine, ortak zemin önerisidir.

 

Dünyada Birleşmiş Milletler yanında bir de Birleşmiş Siyasal Partiler Platformu kuruluyor. Şi Jinping, Pekin’deki toplantıda kurumlaşmayı önerdi ve kabul gördü. Bu konu, Pekin’de ve geçen Aralık ayında İstanbul’da yapılan ÇKP-VATAN PARTİSİ görüşmesinde de ele alındı. Çin Komünist Partisi, bütün dünyada çeşitli dillerden yayınlanmak üzere bizden de yazı istedi. O yazının Türkçesini Şubat ayının Teori dergisinde bulacaksınız.

 

 

ÜÇ İLKE ÜÇ KUŞATMA

 

Şi Jinping’in bildirisi, Dünyanın yeni bir döneme girmekte olduğu koşullarda, kendi ifadesiyle “Daha İyi Bir Dünya” kurmayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak için, bizim yorumumuza göre, Üç İlke aracılığıyla Üç Kuşatma öneriyor.

 

Bir: İnsanlıkla hegemonyacılığı kuşatmak.

 

İki: Bilimle Ortaçağ yobazlığını kuşatmak.

 

Üç: Paylaşarak gelişmeyle uluslararası sömürüyü kuşatmak.

 

 

İNSANLIKLA HEGEMONYACILIĞI KUŞATMAK

 

Şi Jinping’in bildirisinin anahtar kavramı “insanlık”tır.

 

Vurgulara bakıyoruz: İnsanlığın ortak geleceği, insanlığın gelişimi, insanlığın ilerlemesi...

 

Dünyanın siyasal partileri, insanlığın ortak uygarlığını “ileriye taşıyacak önemli bir itici güç” olarak görülmektedir.

 

Konuşma bu açıdan insanlık ile günümüzde insanlık karşıtlığı arasındaki çelişme üzerine kurulmuştur. Hem çağırılan partileri hem de dünyamızın içinde bulunduğu süreci dikkate alırsak, bu yaklaşım yerindedir. Başkan Şi Jinping, hegemonyacılığı insanlıkla kuşatan bir strateji kurmaktadır.

 

 

BİLİMLE ORTAÇAĞ YOBAZLIĞINI KUŞATMAK

 

Şi Jinping Yoldaş, tarihî konuşmasındaki şu cümlesi, dünyanın bütün partileri için bir hareket noktasıdır: “Aslında Marksizm de bizim başka ülkelerden öğrendiğimiz bir bilimsel hakikattir.”

 

Şi Jinping Yoldaş, Bilimsel Sosyalizm ile Bilim arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, bütün insanlığa hepimizi ilgilendiren ortak bir hakikatin bulunduğunu hatırlatmıştır. Türk Devriminin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği üzere, “Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir.”

 

Emperyalizmin güdümündeki etnik yobazlık, dinci yobazlık ve bütün olarak Ortaçağ kurum ve ilişkileri, dünyada bölücülüğün, gericiliğin ve terörün zeminini oluşturuyor.

 

Şi Jinping, bütün insanlık için bilimin kılavuzluğunu vurgulayarak, tıpkı Atatürk gibi, Orta Çağ yobazlığını ve hurafeleri bilimle kuşatan bir program önermektedir.

 

 

PAYLAŞARAK GELİŞMEYLE ULUSLARARASI SÖMÜRÜYÜ KUŞATMAK

 

Şi Jinping, emperyalist kapitalist sistemin insanlığa dayattığı ekonomik bağımlılık ve sömürü ilişkilerine karşı çözüm önerisini ise, “Paylaşarak gelişme” kavramıyla özetliyor. Bugün Çin’in uluslararası alanda hızla güçlenen etkisinin sihiri de buradadır.

 

 

KÜRESEL ETKİ, YÜKSEK DÜZEY, GENİŞ TEMSİL

 

Görebildiğimiz kadarıyla, Çin dünya ölçeğinde güçlü bir atağa yönelmektedir. “Küresel etkiye sahip yüksek düzeyde siyasal diyaloğun platformu”nu oluşturma girişimi bu atakla bağlantılıdır ve yedi iklimdeki güçlü etkisi şimdiden görülmektedir.

 

Şi Jinping Yoldaş, “partiler arasında yeni bir ilişki modeli” geliştirmeyi önermektedir: “Biz diğer ülkelerden model ‘ithal’ etmediğimiz gibi Çin modelini de ‘ihraç’ etmeyiz. Hiçbir zaman diğer ülkelerden Çin’in yaptıklarını ‘kopyalamalarını’ isteyen talepler ortaya koymayacağız.”

 

Biz, Türkiye’nin Vatan Partisi olarak, bu ifadelerin samimiyetinden eminiz. Çünkü ÇKP, kendi tarihinden dersler çıkartarak, partiler arasında eşit, verimli ve sağlıklı ilişkiler kurma geleneğini yaratmıştır. Bu konudaki tecrübelerimizi bir başka Rota yazısında özetleyeceğiz.

 

 

VATAN PARTİSİ’NİN DÜNYA PARTİLER PLATFORMUNA PROGRAM VE TÜZÜK ÖNERİSİ

 

Her kurumlaşma, kuşkusuz bir program ve tüzük gerektirir.

 

Çin Komünist Partisi’nin Vatan Partisi’nden isteği üzerine program ve tüzüğün esasları üzerine önerilerimizi de bildirdik. Teori dergisinde çıkan yazımızda o önerilerimizi de bulacaksınız.

 

 

YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR

 

Pekin’deki toplantının en çok rağbet gören cümlesi şuydu: Yeni bir dünya kuruluyor.

 

Türkiye, Batı Asya’daki mücadelesiyle, diğer Batı Asya ülkeleri ile birlikte yeni dünyanın kuruluşuna silahlı mücadele yürüterek, en ön cephede katkıda bulunmaktadır.

 

Şi Yoldaşın bildirisi, savaş tehdidine karşı barışı korumanın ötesinde insan merkezli bir dünya ilişkileri ağı öneriyor. Çin’in hızla yükseldiği ve kuvvet üstünlüğünün Avrasya’ya geçtiği koşullarda, insanlık için yeni bir atağa yönelme olanağı doğmuştur. O nedenle Bildiri, savaş karşıtlığı gibi savunmayı esas alan bir strateji kurmuyor, barış ve refah için bir taarruz stratejisi öngörüyor.

 

Yeni Dünyanın kurucuları, elbette bağımsız yaşamayı temsil eden devletlerin ve milletlerin iktidar sahipleri ile halkların devrimci güçleridir. Bu gerçek ışığında, Başkan Şi’nin bildirisi, salt görüş açıklaması değil, bir eylem çağrısıdır.

 

 

DÜNYA DÜZLEMİNDE SÖZ SAHİBİYİZ

 

Teori dergisinin bu sayısı, dünyanın gündeminde olan konulara, Türkiye penceresinden çözümler getirmektedir. Uluslararası alanda söz sahibi olmamızın teori ve program kaynaklarını içeren yazımızın incelenmesini ve eleştirilmesini bekliyoruz.

 

Dileğimiz: Şubat ayı, Teori dergisini inceleme ve tartışma ayı olsun.

 

Türkiye’nin vatan savaşı, dünya ölçeğinde gelişmelerin yolunu açacaktır. Burada Mehmetçiğin süngüsü yanında, Türkiye’nin bilimsel devrimciliğinin teori, program, strateji ve siyaset birikimi de kuşkusuz etkilidir ve önümüzdeki süreçte insanlığın en ön mevzilerinde etkili olacaktır.