Doğu Perinçek: Yapay Zekâlı kazmayla hangi mezar kazılıyor

"Akıllı Kazmanın maceralarını merâk etmeyen var mı?"

Yapay Zekâlı Robot, bir üretim aracı, bir kazma, bir çekiç, bir makine, ama zekâsı olan bir makine.

 

 

MERÂK EDİLENLER

 

Merâk edilen şu: Bu makine, insandan öğrendiklerinin ötesinde kendi tecrübeleriyle yeni şeyler öğrenebilecek mi, kendi zekâsını geliştirebilecek mi? Bu makine kendisine insanın yüklediği zekâdan bağımsız ayrı bir zekâya sahip olabilecek mi?

 

Bu makinenin duyguları da olabilecek mi? O duygular, insanın beş duyusundan farklı olabilir mi?

 

 

ERDEMLİ ROBOT OLUR MU

 

Yapay Zekâlı Robotun ahlâkı, gelenekleri görenekleri olabilecek mi?

 

Kendisini üretebilecek mi, karısı kocası, çoluğu çocuğu, kaynı, yengesi ve eniştesi olacak mı?

 

Erdemli bir robot düşünülebiliyor mu?

 

Firdevsî, Şahnâme’de “Erdem, insanlarla düşüp kalkarak ve zahmetler çekerek elde edilir” diyor (Firdevsî, Şahnâme, çev. Prof. Necati Lugal, Kabalcı Yayınevi, Birinci basım, İstanbul, Nisan 2009, s. 578).

 

Yapay Zekâlı Robot, zahmet ve acı çekecek mi, erdemler kazanabilecek mi?

 

Yapay Zekâlı Robot, Attila İlhan’ın “Ben Sana Mecburum”, Hüseyin Haydar’ın “Herkes İş Başına” şiirlerini yazabilecek mi?

 

Picasso mezarından kalkıp, Yapay Zekâlı Ressamı kıskanabilir mi?

 

 

YAPAY ZEKANIN EKONOMİ POLİTİĞİ

 

Belki de çok daha önemlisi, Yapay Zekâlı Robotun üretim süreçlerine sokulmasıyla başlayan büyük değişiklikler, devrimler...

 

Teori dergisi, ağırlıklı olarak Yapay Zekânın ekonomi politiğini ele alıyor.

 

Bir kez herkesin öngördüğü bir süreç var: Verimlilikte büyük gelişme ve üretim patlaması geliyor. Hiç kimse bu sürece sırtını dönemez, hiçbir sistem bu sürece yabancı kalamaz.

 

Peki toplumsal ilişkiler, mülkiyet sistemi, artı değer yani kâr, sermaye, sınıflar, sermaye sınıfı ve işçi sınıfı, bölüşüm ilişkileri, para, değişim ekonomisi, üretilenlerin paylaşılmasını düzenleyen iktidar, insanın insan tarafından yönetilmesi, kapitalizm ve sosyalizm, bütün bu ilişkiler ve kurumlar, varolan toplumsal-ekonomik sistemler, siyasal yapılar, kültür ve ideoloji, bunlara ne olacak, oldukları yerde kalacaklar mı?

 

Sermaye sahibi işçiyi sömürüyor, peki Yapay Zekâlı Robotu da sömürmüş mü olacak?

 

Artı değer, yani kâr kalkınca sınıflar ne olacak?

 

Ürünlerin herkesin ihtiyacını karşılayacak kadar üretildiği Bolluk Toplumunda, ürünlerin paylaşılması sorunu ortadan kalkınca, hükümetler, cumhurbaşkanları, komutanlar, emniyet müdürleri işsiz mi kalacak?

 

Toplumu aldatma araçlarının, hokkabazlıkların, şarlatanlıkların, düzenbazlıkların, yalancılığın, piyangonun, hayâl satıcılığının ve cümleten algı operasyonu mesleğinin başına neler gelecek?

 

Cennetin duvarlarından akan muhallebileri herkes istediği kadar yiyebilince, insanı gerçeklerden koparma maharetlerine ihtiyaç kalacak mı?

 

 

QUO VADIS HOMINES

 

Bu sorular, insanlığın önünde duruyor ve tartışılıyor. Teori Dergisinin şu an bayilerde bulunan Eylül sayısı, Yapay Zekâ konusunu işliyor.

 

Doğu Perinçek, Prof. Dr. Semih Koray, Seyyit Nezir, Kuntay Gücüm, Mustafa Pamukoğlu, Cemil Gözel, Çinli bilim adamı Yang Chen, Batılı teorisyen Michael Roberts, Yapay Zekâ konusunu çeşitli boyutlarıyla ve derinlikleriyle işliyorlar.

 

Bu incelemeleri Yapay Zekâlı Robot yapabilir mi?

 

Yapay Zekâlı Robot, Marx’ın Kapital’ini çöpe atacak yetkinlikte olacak mı, 21. yüzyılın kapitalizm teorisini kurabilecek mi?

 

Teori dergisindeki bu çalışmalar, ünlü Quo vadis sorusuna yanıtlar arıyor.

 

Quo vadis homines? Güzel Türkçemizle: Nereye insanlık?

 

 

AKILLI KAZMA

 

Yapay Zekâlı Robot, şu anda ilkel üretim araçlarının en gelişmişi gibi görünüyor. Şöyle de söyleyebiliriz: Akıl sahibi bir kazma.

 

Belleği insanla karşılaştırılamayacak kadar zengin bir kazma düşünebiliyor musunuz? “Hafızai beşer nisyan ile mâlûl”, yani insanın belleği unutkanlıkla yaralı, ama Yapay Zekâlı Robot unutmaz!

 

Kazma, insanın elindeydi ve en sonunda kol emeğinin bir uzantısı olarak işlev görüyordu. İşi yapan, yine emekçiydi.

 

Akıllı Kazma da, yine kol emeğinin bir uzantısı olarak tanımlanabilir. Ama kazmadan farklı olarak bir de aklı var. Kazma, insana benzemeye başladı!

 

İtirazınız mı var, olabilir. O zaman Teori dergisindeki tartışmaya katkılarınızı merâk ediyoruz.

 

 

KİMİN MEZARINI KAZIYOR

 

Peki bu Akıllı Kazma, mezar da kazamaz mı?

 

Kimin, hangi toplumsal ilişkilerin mezarını kazıyor?

 

Akıllı Kazmanın sapını tutan kim, en sonunda Akıllı Kazma kimin elinde kalacak, kapitalizmin mi, sosyalizmin mi, diktatörlerin mi, yoksa halkın mı?

 

Hangi devrimin eşiğindeyiz?

 

İnsandan bağımsız bir zekâsı varsa, şu korkutucu soru da zaten herkesin aklına gelmektedir: Ya insanın ve insanlığın mezarını kazarsa...

 

Kazmaların insana isyan ettiği bir bilim kurgu izlediniz mi?

 

Akıllı Kazmanın maceralarını merâk etmeyen var mı?