Doğu Perinçek: Trump’ın masaya koyduğu silah masada duracak mı

Tayyip Erdoğan ile Trump arasındaki görüşme, taraflar masaya oturmadan başladı.


Türkiye, Sincar’ı hedef alan harekâtla kararlılığını açıkladı. Arkasından Tayyip Erdoğan, “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklamasıyla kara harekâtının da gündeme gelebileceğini belirtti. Türkiye müttefiklerini de masanın üzerine koydu, Rusya ve İran ile birlikte çatışmasızlık alanlarını belirledi. ABD uçaklarına yasak getirildi.


Trump’ın yanıtı 8 Mayıs günü geldi, YPG’ye, daha doğrusu PKK’ya ağır silahlar vereceğini ilan etti.

 


FOTOĞRAFA POZ VEREN VE FOTOĞRAFI ÇEKEN


Geçenlerde Tayyip Erdoğan, Trump ile görüşmesinde masaya ABD askerleri ile PKK arasındaki silah arkadaşlığını resimleyen fotoğrafları koyacağını söylüyordu. Artık o fotoğrafların hiçbir anlamı kalmadı. Çünkü ABD makamları, PKK/YPD/YPG ile silah arkadaşlıklarını zaten gizlemiyor. Trump, masanın üzerine konan fotoğraflara bakıp, ‘bunları bizim fotoğrafçılarımız çekiyor’ derse kimse şaşırmamalı. PKK/PYD elemanlarıyla fotoğrafçılara poz veren Trump’ın kendisi. Ve en önemlisi fotoğraftaki Trump silahlıdır.

 


ŞAKASI YOK


Saygıyla anıyoruz. E. Tümg. Alaattin Parmaksız’ın bir kitabı vardı. Başlığı Türk Amerikan Savaşı idi. Bu savaş uzun zamandır sürüyor. PKK’nın hendeklere gömülmesi, 15 Temmuz 2016 Darbe gecesi, arkasından Fırat Kalkanı Harekâtı, en son Sincar’ın Türk Hava Kuvvetleri tarafından bombalanması, Türk-Amerikan Savaşının aşamalarıdır. Savaş Türkiye ile ABD’nin piyonları arasında bugünlere geldi. 2015’ten beri saldırıda olan Türkiye’dir.


Geldiğimiz durumda Türkiye’nin ABD piyonlarına karşı savaşı, çok daha ciddi boyutlara ilerleme olasılıklarını barındırıyor. ABD makamlarından İsrail’e kadar karşı güçlerin bu yöndeki açıklamaları dikkat çekiyor. Tayyip Erdoğan’ın danışmanları da Türk bombalarının YPG ile iç içe olan ABD bayraklı silahlı güçlerin tepesine düşebileceğini söylediler.


Söylenenlerden çok elbette mevzilenmelerin ve hazırlıkların artık şaka kaldıramayacak bir aşamaya geliyor olması önemli.



VATAN SAVAŞININ İÇ CEPHESİ


Vatan Savaşı, 24 Temmuz 2015’te başladı. Türkiye’de stratejileri, siyasetleri, duruşları ve en önemlisi eylemi belirleyen, Vatan Savaşının yükselen ateşidir.


Bu koşullarda CHP Genel Başkanının son Salı konuşmasında, tutuklanan HDP/PKK ve FETÖ zanlılarını kurtarma faaliyetine hız vermesi, CHP’nin iç cephede nerede konumlandığını gösteriyor.


Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’a karşı yeni bir psikolojik harekâtın fitillenmesi de kuşkusuz Türkiye’nin iç cephesinde zaaflar yaratmaya yöneliktir. Oda Tv ile Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri ne zamandır Genelkurmay Başkanlığına karşı bozguncu faaliyetin odağı rolünü üstlendiler.


Türk Ordusunun batağa saplandığı propagandasını yapanların haklı çıkması için, Türk Ordusunun batağa batması gerekiyor. Bu ruh halinin nerelere varacağı bizler için kaygı konusudur.


Çok açık ve kesin ifadelerle belirtelim. Bugün Tayyip Erdoğan’a düşmanlık da, Org. Hulusi Akar’a düşmanlık da, ABD’nin iç cephedeki yıkıcı faaliyetinin hizmetindedir. Eleştiri ve uyarı ile düşmanlığı dikkatle ayırmak gerekir. Cumhurbaşkanı da Genelkurmay Başkanı da bugün vatan savaşı mevzisindeler ve en önemlisi sıradan insanlar değiller, karar veren konumdalar.


Savaşta iç cephenin sağlam tutulması esastır. Vatan Partisi, bunu biliyor ve kaleyi içten yıkmaya yönelik ABD girişimlerine karşı kararlı bir duruş içindedir.


Düşmanın iç cepheyi bozmaya yönelik harekâtlarında görev alanlar ile aramızdaki sorun, sıradan bir tartışma değildir. Bu saflaşma, hızla Türkiye ile düşman arasındaki kamplaşma içinde anlamlar yükleniyor. Herkes için uyarıcı olmalıdır.



ABD TANKLARININ NERESİNDESİNİZ


Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan, Vatan Savaşıdır.


Üretim ekonomisi, demokrasi, laiklik, aydınlanma gibi konuların hepsi, en sonunda Vatan Savaşının başarısına bağlıdır. O nedenle hiçbir gevezeliğin artık kimseyi aldatma şansı bulunmuyor.


Soru basittir: Namlularını Türkiye’ye yönelten ABD tanklarının neresindesiniz?


HDP/PKK/PYD/YPG ile birlikte ABD tanklarının gölgesinde iktidar planı ve siyaset üretenler bir taraftadır.


ABD tanklarının namlularına karşı mevzilenenler ise, geçmişte hangi konumda olurlarsa olsunlar Türkiye tarafındadır.



MASAYA KONAN SİLAHIN ANLAMI

 

Dünkü Aydınlık’ın başlığı, durumu çok açık anlatıyordu: “Trump, masaya silah koydu.”


Tiyatro sanatında çok söylenir: Oyunun ilk sahnesinde duvarda asılı bir silah gösteriliyorsa, o silah daha sonraki sahnelerde duvardan indirilecektir.


İşte bu koşullar, bu durum, strateji, siyaset, plan ve eylemi belirliyor.


Geçmişte mevzilenerek, Türk milletine önderlik edemezsiniz.


Zaman bu zamandır ve durum bu durumdur. İktidar mücadelesi de, Türkiye’nin sorunlarının çözümü de, içine girdiğimiz sürecin mevzilenmesindedir.