Doğu Perinçek: Sayın Cumhurbaşkanının dikkatine

Halk oylaması siyasetleri - 7

Bilindiği gibi Meclisten geçen Anayasa değişikliği, esas olarak önümüzdeki TBMM seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapıldığı tarihte yürürlüğe girecek. Bazı hükümler ise, seçim takviminin başladığı gün yürürlüğe giriyor. Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı tarafından imzalanacak olursa, yayın tarihinde yürürlüğe girecek birkaç madde var. Onlar hükümet sistemine ilişkin değişiklikler değil.

 

 

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ SEÇİMDEN SONRA UYGULANACAK

 

Üzerinde durulmuyor ama herkes için çok önemli. Cumhurbaşkanlığı Sistemine ilişkin hükümler, başka deyişle hükümet sistemine ilişkin değişiklikler, seçim günü yürürlüğe giriyor. Başka deyişle genel seçimden sonra uygulanacak.

 

Önümüzdeki TBMM seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte 2019 yılında yapılacak. Erken seçim olursa bu tarih önceye alınabilir ama olağan tarih 2019.

 

 

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE İKİ YIL VAR

 

Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesine daha iki yıl var. Milletçe ve devletçe acelemiz nedir? Bu iki yıl içinde yaşanan tecrübeler de dikkate alınarak, Anayasa değişiklikleri konusunda daha geniş bir millî oydaşma koşulları oluşabilir.

 

Bu durumda iki yıl sonra yürürlüğe girecek değişikliklerin bugünden yasalaşmasında ülke açısından bir yarar gözükmüyor. Önümüzdeki iki yılın tecrübelerini de kazanalım ve anayasa değişikliği gerekiyorsa, o koşullarda milletin en geniş birliğini sağlayarak karar verelim.

 

 

CUMHURBAŞKANININ SORUMLULUĞU

 

Türkiye’nin üzerine bombalar atılıyor. Bu bombalar, Türkiye’yi hedef almaktadır. Daha somut saptarsak, o Türkiye’nin içinde Cumhurbaşkanı ve AKP yönetimi bulunuyor.

 

Ekonomik bunalımın gündeme getirdiği tehditler de, yine Türkiye’nin göğüslemek zorunda olduğu koşulları tarif etmektedir. Geniş yığınların geçim derdi ağırlaşıyor. Büyük sermaye dahi büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Özetlersek bugün Türkiye Vatan Savaşı veriyor ve borç batağından kurtulup Üretim Ekonomisini kurma mücadelesi veriyor.

 

Bu koşullarda Türkiye’nin iki yıl sonra yürürlüğe girecek bir Anayasa değişikliği için Referandum Savaşına girmesinin akılla, mantıkla ve vatanseverlikle açıklanacak bir yanı gözükmüyor. Halk Oylaması süreci, biz istemesek de 60 gün savaşları olarak tarihe geçecektir. Görünen manzara budur.

 

Gün, yurt içinde Evet-Hayır kavgası günü değildir.

 

Gün, Vatan Savaşını kazanmak ve Ekonomik Zorlukları göğüslemek için birleşme günüdür.

 

Birleştirici olma sorumluluğu ve görevi en başta Sayın Cumhurbaşkanınındır.

 

 

MİLLETÇE ALKIŞLANACAK TAVIR

 

Şimdi çok önemli bir olanak var. Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliğini imzalamayabilir. Bir bakıma iki yıl sonraya ertelemiş olur. Bu erdemli tavrın gerekçesi 80 milyonluk Türk milleti tarafından paylaşılacaktır.

 

Cumhurbaşkanı, içinde bulunduğumuz İstiklâl Savaşı koşullarında, iç cephede bir Evet-Hayır tartışmasının milletin birliğine olumsuz yansımaları olacağını görecek tecrübeye sahiptir. Oysa kendilerinin de daha yakında saptadığı gibi, önümüzde Millî Seferberlik görevi duruyor. Bu görevi milletçe yerine getirmede Cumhurbaşkanının tavrı bir başlangıç işareti olacaktır.

 

Milleti birleştirmede erdemli bir uygulamada bulunan Cumhurbaşkanı, milletin bütününün saygısını kazanır.

 

Cumhurbaşkanlığı Seçimi iki yıl sonra olacaktır. Ancak milletin geniş kesimlerinin lideri olma olanağı şu bir kaç gün içindedir.

 

Bir imzanın atılması ya da atılmaması da bazen tarihi bir seçimdir.