Doğu Perinçek: Şanghay İşbirliği Örgütü gündemde

Türkiye’de Atlantik döneminin artık sonlarına gelmiş bulunuyoruz.


Hiçbir yönetim Türkiye’yi tekrar Atlantik sistemine bağlayamaz. O devir geçti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2003 yılında BOP Eşbaşkanı olarak göreve başlamıştı. Şimdi BOP projesini silahla bozan eylemin içindedir. Türkiye, bölgemizde İran ve Rusya ile birlikte hareket etmektedir. Suriye ve diğer bölge ülkeleriyle işbirliği gündemdedir.

 


YÜKSELEN YENİ UYGARLIK


Avrasya Birlikteliği, önceki gün Beijing’te Şi Cinping, Putin, Tayyip Erdoğan ve Nur Sultanbayev’in omuz omuza çekilen fotoğraflarıyla resimlendi. Bu fotoğraf aslında yeni bir çağa girdiğimizi kayda geçiriyor.


Asya Çağı’na girdik ve Asya’nın merkez ülkeleri, abece sırasıyla Çin, Hindistan, İran, Rusya ve Türkiye’dir. Kazakistan’ın resmin merkezinde olması da Asya Kalesinin durumunu yansıtıyor. Artık dünya ekonomisinin ağırlığı Asya’dadır. Yüzlerini Asya’ya dönmekte olan Almanya ve Fransa’yı da eklersek, Avrasya dünyanın geleceğini belirleyen kıta oldu.


Yükselen Avrasya, yeryüzünde yalnız ekonomik ağırlığı temsil etmiyor. Kapitalizmin sınırlarını aşma yolunda yeni bir uygarlık doğmaktadır. İnsanlık, bireysel çıkar ve dizginsiz özel mülkiyet sistemiyle çözemeyeceği sorunlarla karşı karşıya. Küreselciliğin, Neoliberalizmin, Tek Kutuplu Dünya iddiasının fiyakası çabuk bozuldu. Emperyalizmin merkezi olan ABD’de bile başka rüzgârlar esiyor. Bu koşullarda Asya, özellikle Çin’in kişiliğinde toplumcu, kamucu, plancı, paylaşmacı bir uygarlığın yükselişini temsil ediyor.


Çin Komünist Partisi’nin yönettiği Çin, Sovyet Devrimi birikimiyle Rusya ve Kazakistan, Kemalist Devrim mirasıyla Türkiye yanında Halkçı ve Devletçi kalkınmanın örneği olan Hindistan, yükselen uygarlığa hem bugünkü mecburiyetleriyle hem de tarihsel olanaklarıyla önemli katkılarda bulunacaklar. Dünya ölçeğinde emperyalist tahakküm sistemine karşı paylaşmacı gelişmeye yönelik ilişkilerin yayılacağı bir döneme girilmiştir.

 


DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOL


Türkiye’nin yüzünü Asya’ya dönmesini taktik manevra gibi görmek ve göstermek isteyenler var. Oysa yaşanan süreç, taktik değil stratejiktir. Girdiğimiz yol, dönüşü olan bir yol değildir. Artık Türkiye, bir Asya ülkesidir ve yükselen yeni uygarlığın öncüleri arasındaki yerini almaktadır. Kemalist Devrimle girdiğimiz yola, yeniden yöneliyoruz.


Olgular, mecburiyetleri de belirliyor. Türkiye, artık iktidarların niyetlerinden bağımsız olarak nesnel bir yönelişin içindedir. Türkiye, ABD merkezli tehdide karşı vatan bütünlüğü için, Batı Asya ülkeleri ve Asya derinliğiyle işbirliği yapmak durumundadır. Ekonomik gelişme açısından da aynı mecburiyet geçerlidir. Bugün Türkiye’nin birinci ticaret ortağı Çin, ikincisi Rusya’dır. Türkiye’nin enerji güvenliği Rusya, Azerbaycan, İran ve Irak ilişkilerindedir.

 


ROTA BELLİ


Vatan Partisi, bu süreci daha 1980’li yıllarda gördü ve 1987 yılındaki programına yazdı. Bakınız 30 yıl olmuş. Programımızın 18. Maddesi “Avrasya’da İşbirliği ve İttifak” başlığını taşıyor. Orada şöyle yazıyor:


“Türkiye, dünyada ve bölgemizde güvenlik ve barış için, başta Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Orta Asya Cumhuriyetleri, Hindistan, Pakistan olmak üzere Avrasya ülkeleriyle işbirliği ve dayanışmasını güçlendirecek, dünya dengelerini değerlendirecektir. Türkiye, Şanghay İşbirliği Örgütü içindeki bağımsız yerini alacaktır. Böylece ülkemizin ABD ve AB ile ilişkilerini normalleştireceği ve karşılıklı yarar esasına oturtacağı koşullar da yaratılmış olacaktır.”

 


ÖNCÜ TAVIRLAR VE UYGULAMALAR


Vatan Partisi, bu programın gereği olarak 1996 ve 2000 yıllarında iki kez uluslararası konferans topladı. İstanbul’daki Avrasya Seçeneği Konferanslarına Asya ağırlıklı olmak üzere dünyanın 50’ye yakın ülkesinden partiler katıldı. Bazıları ülkelerini yöneten partilerdi. Vatan Partisi, ikili ilişkilerle de Avrasya seçeneğinin hayata geçmesine dünya ölçeğinde katkılarda bulundu.


Türkiye’de yalnız Vatan Partisi mi, ülkemizin ufku geniş öncüleri de geleceğin Avrasya’da olduğunu vurgulamışlardır. Örneğin Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu,2002 Yılı 30 Ağustosunda Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde, Türkiye’nin Asya’daki bağımsız konumuna yerleşeceğini vurgulamıştı. Attila İlhan ve Prof. Dr. Erol Manisalı gibi dostlar hep Avrasya’nın geleceğine işaret ettiler.

 


KEMALİST DEVRİMİ TAMAMLAMA HEDEFİ


Türkiye için Atlantik’te deniz bitmiştir. 1945 yılından bu yana yaşadığımız Atlantik macerasında Kemalist Devrimimin altı oyuldu. Ülkemiz bölünme tehdidiyle karşı karşıya geldi ve borç batağına battık. Atlantik’te Türkiye için bağımsızlık yok, güvenlik yok, huzur yok, ekonomik gelişme yok, laiklik ve aydınlanma yok, çağdaşlaşma yok, demokrasi yok, özetle hayat yok.


Türkiye, Kemalist Devrimin Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimci programını ancak Avrasya’da tamamlayabilir. Türkiye, Asya’ya yönelirken, yeniden Kemalist Devrim yoluna girmektedir. Başka deyişle bu programı tutarlı ve kararlı olarak uygulayacak bir iktidar da ufukta gözükmüştür.

 


ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NDEKİ YERİMİZ


Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), bugün Avrasya’nın merkezi örgütüdür. Çin ve Rusya yanında Orta Asya Türk Cumhuriyetleri de bu örgütlenmenin kurucu üyeleridir veya aday üyeleridir. ŞİÖ, Türk Cumhuriyetleri için aynı zamanda birleşme düzlemidir.


Vatan Partisi’nin programının 18. Maddesinde 40 yıl önce belirtildiği gibi, “Türkiye, Şanghay İşbirliği Örgütü içindeki bağımsız yerini alacaktır. Böylece ülkemizin ABD ve AB ile ilişkilerini normalleştireceği ve karşılıklı yarar esasına oturtacağı koşullar da yaratılmış olacaktır.”


Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Washington’la masaya oturma yolunun Beijing’ten geçmesi, anlamlı. Masa’da artık boyun eğen bir Türkiye olmayacaktır. Vatan Partisi’nin görevi, bu koşulları oluşturmaktı, yoksa seyretmek ve başarısızlıkların pususuna yatmak değil.


Bağımsızlığımız, vatan bütünlüğümüz, güvenliğimiz, ekonomik gelişmemiz, halkçı bir yönetim kurma hedefimiz, özetle Kemalist Devrimi tamamlama görevimiz, Asya’dadır ve özel olarak Şanghay İşbirliği Örgütü’ndedir.


Vatan Partisi Programının hedeflerine adım adım ilerliyoruz.Bu süreç, Vatan Partisi’nin merkezinde olduğu bir Millî Hükümeti oluşturma sürecidir.

Doğu Perinçek - Avrasya Seçeneği
Doğu Perinçek - Avrasya Seçeneği
Mehmet Perinçek - Avrasyacılık
Mehmet Perinçek - Avrasyacılık