Resimlerin dili yazının dilinden güçlüdür.
Spartakus’un, Atilla’nın, Bilge Kağan’ın, Hazreti Muhammed’in, Babek’in, El Harezmî’nin, Kaşgarlı Mahmut’un, Yunus Emre’nin, Şeyh Bedrettin’in, Fatih Sultan Mehmet’in yüzlerini, edâlarını, boylarını boslarını merâk etmeyenimiz var mı?
GELECEK YILLARA UFUK AÇAN RESİMLER
Aydınlıkçıları anlatmak için dilin olanakları sınırlıdır. Peki resimlerin dili yeterli mi? Bu soru da geçerlidir. Ama elinizdeki sayfalarda yer alan duruşlar ve bakışlar meçhulde bırakılamazdı. Çünkü o duruşlar ve o bakışlar, enerji kaynaklarıdır. İşte o gizil güç artık sizindir. Vatan Partisi Ankara İl Örgütü Başkanı Aykut Diş ve arkadaşları, Aydınlık destanını resimlerle sunuyorlar. Bu resimler, geçmiş elli yılın anılarını yaşatmak için derlenmedi, gelecek yüzyıllara ufuk açıyor.
Aydınlıkçının belki de en önemli özelliğidir: O, geçmişte yaşamaz, geleceğin kurucusu olma kararlılığına hayatını adamıştır. Aydınlıkçının gülüşünde o armağan edişin mutluluğunu görebilirsiniz.
FEDAİLER MEVZİSİNDE ÇEKİLEN RESİMLER
Aydınlıkçılar, bütün büyük davaların öncüleri gibi, seçilmiş insanlardır. Geçmişin rutubetinde çürümezler, her daim toplumun önündeki mücadelenin mevzisindedirler. Resimler, mevzide çekilmiştir. O mevzi, fedailerin mevzisidir.
Aydınlıkçı, turna katarının en önündeki turna gibi, rüzgârı göğüsler, son soluğuna kadar fırtınaya siper olur ve öncü mevzideki nöbetini bir gün arkadaşlarına devreder. O an, gururun, özgüvenin ve onurun devredildiği andır.
Nöbetçi değişir ama devrim nöbeti değişmez.
Emekçi değişir ama emek davası doruklara tırmanmaya devam eder.
Görevli değişir, ama görev siperdedir.
İşte bu resimler, öncü yürüyüşünün bazı anlarını, gelecek kuşakların mücadelesine ateş olsun diye sunuyor. Öncü, emekçilerin öncüsüdür, vatanseverlerin öncüsüdür.
YÜRÜYEN RESİMLER
Aydınlıkçının resimlerinde alın teri vardır, vatana adanan hayatlar vardır. Halk ve millet sevgisi, Aydınlıkçının gönlünde alev alev yanan bir aşktır. Aydınlıkçı, bu sevdayla yaşar, bu sevdayla Ferhat olur ve dağları delme işine kendisini vermiştir.
Fotoğrafı ne kadar çekilebilir, zor bir konu, ama Aydınlıkçı yedi ateşten geçerek bugünlere gelmiştir ve daha nice ateşlerden geçerek bayrağı devrim burcuna, insanlık burcuna çekecektir. Ateşlerin üstünde çıplak ayağıyla yana yana yürüyecektir. Ama yandığından hiç söz etmemiştir ve etmeyecektir. Bu resimler, halktan hiçbir alacağı olmayanların, ama halka sonsuz borçlu olanların resimleridir. Yalnız o erdemli Türk halkına mı, Aydınlıkçı bütün insanlığa borçlu olduğunun bilincindedir.
NÖBET DEVRİNİN RESİMLERİ
Resimler, bir anın resimleridir, tarihin içinde duruyor gibidirler. Ama Aydınlıkçıların resimlerine dikkatli bakarsanız, onlar durmuyorlar, yürüyüş halindedirler. Resimler, gözlerden gözlere, bakışlardan bakışlara, bilinçlerden bilinçlere devredilirken, Aydınlıkçının karlı dağlardan, ıssız bozkırlardan, fırtınalı vâdilerden geleceğin verimli topraklarına uzanan o başı dik yürüyüşü devam eder.
Aydınlık, her zaman menzildedir. Ve Aydınlıkçı her menzilde, yeni bir menzile el verir, sır verir, namusunu ve dürüstlüğünü teslim eder. Devralınan namus, yürekte ve ciğerde taşınır. Aydınlıkçının resimlerinde yorulmayan ciğer, yanan yürek ve ışıklı bilinç vardır.
Resimlerin ellerine bakın, resimlerin omuzlarına bakın, resimler elden ele, omuzdan omuza insan sevgisini ve paylaşmanın eşsiz mutluluğunu taşımaktadır.
Bu resimler, tarihî bir eşikte yayınlanıyor. Aydınlıkçının elli yıldır emek verdiği, gönül verdiği, hasret çektiği günler gelmiştir. Türkiye, iki yüzyıllık Millî Demokratik Devrimini tamamlama sürecine girmiştir. Resimlerdeki Aydınlıkçı, görev başındaki Aydınlıkçıya kolay gelsin, yolunuz açık olsun diyor. Aydınlıkçıların Büyük Komutanı Amiral Soner Polat, biz Aydınlıkçılara “Tarihî fırsat için görev başına” komutunu veriyor.
Aydınlıkçı görevinin başındadır.
*** Aydınlıkçıların 50. yıl fotoğraf albümünü Vatan Partisi Ankara ve İstanbul İl Başkanlıklarından ve 0531 850 0578 numaralı iletişim hattından temin edebilirsiniz.