Yukarıda Mustafa Kemal Yürüyüşü’nün 10 Kasım 1968 günü Ankara’daki fotoğrafını görüyorsunuz. Önde bayrağı taşıyan Mustafa Karşılayan, “Boyboy Mustafa” diye tanınır. “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü” pankartının arkasındaki kravatlı Doğu Perinçek. Arkada sağa doğru bakan Mustafa Kuseyri o zamanın Ankara gençlik önderlerindendi. O’nu iki yıl sonra şehit verdik. Deniz Gezmiş, bu fotoğrafta görünmüyor. On gündür yürüyordu.
SAMSUN’DAN ANKARA’YA
Yürüyüş 31 Ekim 1968 günü Samsun’da başlamıştı. 49 yıl sonra Türkiye Gençlik Birliği de, Samsun’dan başladı ve 29 Ekim günü Ankara’da on bin genç oldu. Yürüyüş, aynı yürüyüştür.
O zaman Hukuk Fakültesi öğretim kadrosunda görevli olduğum için Mustafa Kemal Yürüyüşü’ne 9 Kasım 1968 sabahı Kırıkkale’de katıldım. Elmadağ’a kadar 40 kilometre yürüdük. Ertesi günü Ankara’ya girdik. Önce İşçi Partisi’nin Genel Kurultayına katıldık. Sonra Anıtkabir’e giderek Yürüyüşü hedefine ulaştırdık.
Deniz Gezmiş, Anıtkabir Defterine benim yazmamı istedi. Ben de bir öğrenci arkadaşın yazmasının daha anlamlı olacağını söyledim. “Öyleyse ne yazacaksak ver” dedi. Bir kağıda hemen yazdığım iki cümleyi Cevat Ercişli Anıtkabir Özel Defterine kaydetti. O iki cümlenin vurgusu, milletle birleşmekti, millete güvenmekti, başaracağımız bilinciydi. O satırlar, Anıtkabir Özel Defteri’nde kayda geçti.
İKİNCİ İSTİKLAL SAVAŞI
O yürüyüş, 49 yıldır devam ediyor ve artık zafer çağına girdi. Türkiye’nin ABD emperyalizmine karşı kitlesel mücadelesi, 1960’larda başlar. Hikmet Kıvılcımlı, “İkinci Kuvayı Milliye” diyordu. Mehmet Ali Aybar, “İkinci Kurtuluş Savaşımız” diyordu. Yine Mihri Belli, o mücadelenin unutulmaz öncülerindendi.
Bugün Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım, “İkinci İstiklâl Savaşındayız” diyorlar.
İŞTE 49 YIL ÖNCE
BUGÜN İÇİN YÜRÜMÜŞTÜK
1960’lardaki öncülerin Mustafa Kemal Yürüyüşü, 15 Temmuz 2016 gecesi milletin yürüyüşü oldu. O gece Sağ Sol demeden bütün millet alanlarda birleşti. Bugün herkes Atatürk’te birleşme yoluna girmiştir. AKP teşkilatları, İstanbul’dan Anıtkabir’e otobüsler kaldırıyor. Artık bütün millet Arslanlı Yol’dadır. İkinci İstiklâl Savaşı, şimdi bütün milletin savaşıdır.
İşte bizler 1968 yılında bunun için Mustafa Kemal Yürüyüşü yapmıştık. Bütün millet, Arslanlı Yol’da omuz omuza yürüsün diye.
Hiç kimse Atatürk yolunda takiyyeci, samimiyetsiz değildir.
Atatürk, kimsenin özel mülkiyetinde değildir.
Atatürk, kamunundur, bütün milletindir ve hatta bütün insanlığındır.
Atatürk, paylaşıldıkça büyüyor.
Atatürk, paylaşıldıkça geleceği yaratan büyük kuvvet kaynağı oluyor.
ZAFER ÇAĞI
Artık Türkiye, ABD emperyalizmine karşı mücadelenin zaferler dönemine girmiştir. Silivri Duvarlarını yıkarak açtık zafer kapısını. Arkasından FETÖ’nün tasfiyesi, PKK’nın hendeklere gömülmesi, 15 Temmuz 2016 Darbesinin bastırılması, Fırat Kalkanı Harekâtı, ABD ve İsrail’in “Kürdistan”, daha doğrusu İkinci İsrail girişiminin bozguna uğratılması, bugün İdlib’te silah arkadaşlarımız Rusya, İran ve Suriye ile yürüttüğümüz askerî harekâtlar, hepsi ABD emperyalizmine karşı mücadelenin büyük başarılarıdır.
ÖNCÜLERİN YÜRÜYÜŞÜNDEN
MİLLETİN YÜRÜYÜŞÜNE
Mustafa Kemal Yürüyüşü, bir kez daha şunu kanıtladı: Eğer öncüler, milletin önündeki bir sorunu çözmek için harekete geçerlerse, en sonunda bütün milletle buluşurlar.
Bugün bütün Türk milleti, Mustafa Kemal Yürüyüşündedir.
Bugün bütün millet, Anıtkabir’in Arslanlı Yolu’na girmiş bulunuyor.
Arslanlı Yoldaki Yürüyüş, artık milletin iktidar yürüyüşüdür.