Doğu Perinçek: Merkez Bankası’nın bağımsızlığı Türkiye’nin bağımlılığıdır

"Vatan Partisi, Türkiye’yi bu krizden çıkartacak biricik partidir. Çünkü Merkez Bankası’nı yönetecektir"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Modelinde Merkez Bankası’nın bağımsız olacağını açıkladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, krizden çıkış için Merkez Bankası’nın bağımsız olmasını şart koşuyor. MHP ve İyi Parti de aynı görüşteler.

 

 

DÜMENSİZ GEMİ

 

Dümensiz gemi olabilir mi?

 

Eğer gemiyi kaptan yönetmezse, denizdeki akıntılar, fırtınalar ve dalgalar yönetir. Başka deyişle gemi dümensiz kalmaz.

 

Merkez Bankası da öyledir, siz yönetmezseniz, dünya finans piyasalarındaki akıntılar, dalgalanmalar, hatta fırtınalar yönetir. Böylece dümeni küresel para merkezlerine teslim edersiniz!

 

O zaman küresel faizcilerin yüksek çıkarlarını geliştirmekten başka bir şey yapamazsınız! Türkiye’de sıcak para komisyoncularının ve faizcilerin saltanatını sürdürürsünüz! İşçi ve çiftçiden sanayici ve tüccara kadar bütün üretici sınıfları kenarlara sürmeye, aşağılara bastırmaya devam edersiniz!



MİLLİ SİYASETİ ARAÇSIZ BIRAKMAK

 

Merkez Bankası, dünyanın hiçbir ülkesinde bağımsız değildir ve bağımsız olamaz. Ya Millî Hükümetin millî siyasetlerinin merkezî aracıdır, ya da küresel güçlerin güdümündedir.

 

Dünyanın parasal merkezleri, “Merkez Bankalarını biz yöneteceğiz” demezler, “bağımsız olsun” derler ve diyorlar. O nedenle “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı”nın tek bir anlamı vardır: Dünya sermaye odaklarına bağımlı olsun! Merkez Bankası’nı dünya para piyasalarındaki dalgalanmalar yönetsin! Merkez Bankası, ilgili ülkenin hükümetinin millî siyasetinin bir aracı olmasın! Merkez Bankası, millî ekonominin direnme aracı olmasın!

 

Nitekim küresel merkezlerin ve IMF’nin Türkiye’ye dayatmalarının en başında, “Merkez Bankası bağımsız olacak” kararı vardır. Başka deyişle sizi dümensiz gemiye bindirmektedirler ve o gemi yine de dümenlidir, uzaktan kumandayla yönetilecektir. Dünya piyasalarına bağımlı olacaktır!

 

 

TÜRKİYE’Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAK

 

“Merkez Bankası bağımsız olsun” dayatması, “Türkiye’nin hükümeti olmasın” anlamına gelir.

 

Merkez Bankası’na hükmetmeyen bir hükümet, ekonomiyi yönetirken neye hükmedecektir?

 

O hükümet, dalgaların üzerinde karpuz kabuğu gibi sallanmaktan başka ne yapacaktır?

 

Merkez Bankası bağımsız olursa, ne ülkenin bağımsızlığı olur, ne devletçilik olabilir, ne de halkçılık olabilir!

 

Geriye bir tek, bağımlılık kalır.

 

Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, Türkiye’nin bağımlılığı anlamına gelir.


 

FIRTINALARA TESLİM OLMAK

 

Hele kriz dönemlerinde Merkez Bankası’nı Millî Hükümetin yönlendirmesi, çıkış yolunun açılması için şarttır.

 

“Merkez Bankası bağımsız olacak” diyenler, para politikasını hangi araçlarla yürütecekler?

 

Dışardan gelen tertipleri hangi araçlarla bozacaklar?

 

Hangi araçlarla üreticiyi destekleyecekler?

 

Bu soruların yanıtını Hazine ve Maliye Bakanı da veremez, Kemal Kılıçdaroğlu da veremez! Çünkü Türkiye ekonomisini küresel merkezlere teslim eden Turgut Özal-Kemal Derviş siyasetini sürdürüyorlar. Yeni bir şey yok! Uyuz eşeği boyayıp satmaya kalkıyorlar.

 

 

MERKEZ BANKASI ÜRETİM EKONOMİSİNİN EMRİNDE OLACAK!

 

Böyle gitmez!

 

Merkez Bankası’ndan vazgeçenler, Merkez Bankası’nı dünyadaki dalgalanmalara teslim edenler, aslında Türkiye’yi yönetemeyeceklerini ilan ediyorlar.

 

Türkiye bu fırtınalı dönemden ancak millî siyasetle çıkacaktır, Millî Hükümetle çıkacaktır.

 

Millî Hükümetin Millî Direnme Ekonomisini ve Üretim Ekonomisini inşada en önemli araçlarının başında Merkez Bankası gelir.

 

Merkez Bankası, Türkiye’yi dolar saltanatından kurtaracak!

 

Merkez Bankası, Türk lirasını koruyacak!

 

Merkez Bankası, gerekirse para basabilecek!

 

Merkez Bankası, üretimi geliştirmek ve üreticiyi desteklemek için ne gerekiyorsa onu yapacak.

 

Merkez Bankası, Türkiye’ye bağımlı olacak, Türkiye’nin üretim hedeflerine bağımlı olacak!

 

Vatan Partisi, Türkiye’yi bu krizden çıkartacak biricik partidir. Çünkü Merkez Bankası’nı yönetecektir.