Doğu Perinçek: Merhaba Kamuculuk-3

Mafya sistemi niçin çıkmazda

İnsanlık, özel çıkar sistemi içinde çözemeyeceği sorunlarla çoktan yüz yüze gelmişti.

 

Zenginleşen Kuzey ile yoksullaşan Güney ülkeleri arasındaki uçurumun açılması, emperyalist sistem içindeki ülkelerde artan yoksulluk, işsizlik, ahlâkî çözülme, bencilleşme, toplumsal dayanışmanın çökmesi, savaşlar, cinayetler, uyuşturucu, suçların salgın hastalık gibi yayılması, kadın-erkek eşitsizliğinin büyümesi, insanın ürettiği ürüne ve topluma ve kendisine yabancılaşması, menfilik, umutsuzluk, karamsarlık, vatansızlık... Özel çıkar sistemi içinde çözümsüz kalan sorunlar sıralanıp gidiyor...

 

 

ÇÜNKÜ İNSANI VE DOĞAYI YIKIMA UĞRATIYOR

 

Emperyalist-kapitalist sistem, insan ile insan ve insan ile doğa arasındaki ilişkileri dinamitliyor. Yeryüzü tarihinde hiçbir sistem, insana ve doğaya karşı bu kadar yıkıcı olmamıştı. Kapitalizmin merkez ülkelerinde bugün iki insandan biri ruhsal sorunlar nedeniyle doktora gidiyor. İnsan kirlenmesi ile doğa kirlenmesi tehlikeli boyutlarda. Ormanlar, ırmaklar ve denizler bile bu kirlenmeden nasibini alıyor. İnsanlık, Batı rüyasından şimdi kâbusla uyanmaktadır.

 

Hani, bu sistem içinde çözüm nerede?

 

Özel kâr sisteminin ozon tabakasındaki deliğin büyümesini izlemekten öte bir çaresi var mı?

 

Hangi holding, hangi özel girişim, dünyanın damındaki deliği kapatacak? Hangi holding, insanın yalnızlaşmasına ve yabancılaşmasına çare bulacak?

 

İnsanlığın karşılaştığı büyük soru önümüzdedir: Küresel boyuttaki koronavirüs salgınına karşı emperyalist-kapitalist sistem içinde insancıl çözüm var mı?

 

Emperyalist-kapitalist dünyanın seçkin düşünürleri bile, bu soruya olumlu yanıt vermiyorlar.

 

Şu anda ABD, Fransa ve İtalya televizyonlarına bakarsanız, bir hayli önlem alınmaktadır. Ancak sistemin efendileri, Z Planlarını farklı dillerde itiraf ediyorlar: “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!”            

   

Nitekim İngiltere Sağlık Bakanlığı’na bağlı Kamu Sağlığı Birimi (PHE)’nin hazırladığı rapora göre, İngiltere “virüse karşı radikal önlemler almazsa” 318 bin ile 500 binin üzerinde insanı ölüme terk edecek. ABD emperyalizminin merkezi organlarından New York Times, ülkede 200 bin ile 1,7 milyon insanın hayatını kaybedebileceğini yazıyor. Emperyalist-kapitalist sistem için insanlar can değil sayıdan ibaret. (https://www.bbc.com/turkce/amp/haberler-dunya-51902920)

 

 

ÇÜNKÜ ÜRETİMİ BOĞAN BİR KARAKTER KAZANDI

 

Dikkat ederseniz sistemin ekonomik faaliyetinin amacından söz ederken, Özel Kâr yerine Özel Çıkar kavramını yeğliyoruz. Çünkü sistem, kapitalizmin ilerici olduğu yüzyılların özel kâr ve rekabet ilişkilerini yıkıma uğratmıştır. Sistem, emperyalizm döneminin bugün geldiğimiz aşamasında mafyalaşmış, üretimi boğan bir karakter kazanmıştır. Artık sistemin tahtında, üretim süreçlerinde kazanılan özel kâr değil, faiz, rant ve dolar vurgunculuğu oturmaktadır. Dolar saltanatı artık taşınamaz hale gelmiştir.

 

 

ÇÜNKÜ YABANCILAŞMA TOPLUMU ÇÖZÜYOR VE ÇÜRÜTÜYOR

 

Mafyalaşan küresel ekonomi, yalnız üretimi boğan bir karakter kazanmakla kalmadı. Emperyalist kapitalist sistem içinde insanın yabancılaşması ve yalnızlaşması, toplumu çözen ve çürüten bir aşamaya geldi.

 

Kapitalizm, insanı emeğine, kendisine ve topluma yabancılaştırıyordu. Emperyalizmin mafya sisteminde bu yabancılaşma ve yalnızlaşmanın artık toplum açısından taşınamayacağı bir yere gelmiş bulunuyoruz.


 
İnsanın hayvan sürülerinden farkı toplum halinde yaşamasıdır. Mevcut sistem, toplumu parçalıyor ve dağıtıyor.

 

Toplumlar, toplum olmaktan vazgeçemeyeceklerine göre, sistemden vazgeçeceklerdir.

 

 

MUHYEDDİN ABDAL’IN DEDİĞİ OLUYOR

 

Bir toplumsal-ekonomik kuruluş, başka deyişle toplumsal sistem, insanlık için çözümsüz hale gelince yeni sistem gelir. Muhyeddin Abdal’ın dediği olur o zaman:

 

Eski sürüldü gitti

Geldi yenisi yendi

 

Şu anda insanlığın gündemi budur.

 

 

SAĞLIKTA DEVLETÇİ UYGULAMALARIN ANLAMI

 

Kamucu sistem, elbette kendiliğinden gelmeyecek. Emperyalist ülkelerde sağlık alanında devletçi uygulamalara yöneliş, sistem değişikliği anlamına gelmiyor. Ancak bu olayı hafife almak, daha büyük yanlış. Olayı, “Özel sağlık kurumlarını kurtarmak” diye yorumlayanlar, kamucu bir iktidar ve kamucu bir sistem kuramazlar. Çünkü sistemin karşılaştığı sorunun kapsamının ve derinliğinin farkında değiller. Sistem, iflas eden işletmeleri değil, gerekirse onları da feda ederek kendini kurtarma telaşı içindedir. İflas eden işletmeleri de ancak kamuculuk kurtarabilir. Çünkü üretim çarkını ancak kamucu önlemlerle çevirebiliriz.

 

 

TARİHİ FIRSATI GÖRMEK

 

Sistemin çözümsüz olduğunun görülmesi, önümüzdeki tarihî fırsatı hayata geçirmenin öncelikli şartıdır. Evet tarihî fırsat önümüzdedir. Mafya sisteminin sahipleri ülkeleri yönetemez duruma düşmektedirler. Halk da kamucu sistemi kuracak bir siyasal önderliği kabul etme eğilimi içine girmektedir.

 

Toplum, önündeki sorunları çözecek önderlikleri izler. Önümüzde, bazı hayalcilerin sandığı gibi özel mülkiyetin ve özel kârın bütünüyle tasfiye edileceği çözümler yok. Kamu mülkiyeti ile üretime katkıda bulunan özel mülkiyetin toplumun çıkarı temelinde el ele vereceği Karma Ekonomi gündemdedir. Başka deyişle Kemalist Devrimin tamamlanması artık görünen ufuktadır.