Doğu Perinçek: Kore’nin kararlılığına dikkat

ABD Pasifik Kuvvetleri Komutanlığı (PACOM), Carl Vinson adlı uçak gemisinin başında bulunduğu saldırı filosuna Batı Pasifik’e yönelmesi emrini verdi. ABD filosunun, Singapur açıklarından Kore Yarımadası’na doğru seyri, dünyada dakika dakika heyecanla ve kaygıyla izleniyor.

 

 

ABD’NİN BÖLGEDEKİ BİR NUMARALI KORKUSU

 

PACOM Komutanlığının yaptığı açıklamada, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) “Bölgedeki bir numaralı tehdit” olarak ilan edildi.

 

KDHC’nin ülkesini savunmak için füze denemeleri yapması ve nükleer çalışmalarını geliştirmesi, ABD’yi eskiden beri telaşlandırıyor. KDHC, 6 Mart’ta dört balistik füze fırlatmış ve füzeler 620 mil uzaklığa erişmişti. En son 5 Nisan’da sıvı yakıtla çalışan balistik füze denemesi de ABD’nin tepkisine yol açmıştı. Bu denemenin başarıyla gerçekleştirilmesi üzerine yaşanan sevinç bütün dünyada ilgiyle karşılandı. Yayımlanan fotoğraflarda askerler ülke lideri Kim Jong Un’un boynuna sarılıyordu. Hatta bir komutan sevinç gösterisinde ülke liderinin sırtına binmişti.

 

ABD’ye karşı bağımsızlık savaşının önderi Kim İl Sung’un 105. doğum günü olan 15 Nisan’da, Kore’nin yeni bir füze denemesi yapmaya hazırlandığı biliniyor.

 

 

GÜNEY KORE ABD’NİN ASKERİ MÜDAHALESİNE KARŞI

 

ABD savaş filosu, Kore Yarımadası’na doğru seyrederken, gözler Güney Kore’ye çevrildi. Ülkenin Birleşme Bakanı Hong Yong-Pyo, Yong Hap Haber Ajansı’nın yayımladığı açıklamada, ABD’nin silah kullanmasına karşı olduklarını belirtti. Sorunlar, iki Kore arasındaki görüşmelerle çözülmeliydi. Güney Kore yönetimi, konuya halkın güvenliği açısından bakıyordu. ABD’nin kışkırtacağı savaşın acılarını Kore’de yaşayanlar ve komşuları çekecekti.

 

 

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN UYARILARI

 

Çin Halk Cumhuriyeti, barışın korunması konusunda çok duyarlı. Çünkü kalkınma yolunda çok hızlı ilerliyor. Bu sürecin savaş ya da karışıklıklarla kesintiye uğramasını istemiyor. Bu nedenle ABD’ye silah kullanmaması için uyarılarda bulunmak yanında, KDHC yönetimini de ABD’yi tahrik edecek uygulamalardan kaçınması için etkilemeye çalışıyor.

 

 

KDHC YÖNETİMİNİN GÖZÜPEKLİĞİ

 

İki ay önce 6-11 Şubat günlerinde, resmî davetli olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunduk. Başkent Beijing’te ve Çin’in kalkınmada öncü kenti Shenzhen’de Çin yöneticileriyle görüşmelerde bulunduk. Ayrıca stratejik araştırma kuruluşlarıyla da görüş alışverişi yaptık. Gündemimizdeki konulardan biri de Güney Çin Denizi ve Kore Yarımadası’ndaki anlaşmazlıklar idi.

 

Çin yöneticileri, Güney Çin Denizi’ndeki sorunlardan kaygı duymuyorlar. Bölge ülkeleri barışçı bir tutum içindeler ve ABD de Çin’in gücünü biliyor. Ancak Kore Yarımadası’na bakış farklı. Büyük bir savaş tehlikesinin odağı olarak orayı görüyorlar.

 

Biz, Çin yöneticilerine ABD’nin silah kullanması karşısında KDHC yönetiminin nasıl bir tavır alacağını sorduk. Çok kararlı olduklarını vurgulayarak belirttiler. KDHC yönetiminin silahlı tehditler karşısında geri çekileceğine pek olasılık tanımıyorlar. “Düğmeye basarlar mı” sorusuna, “Bütün düğmelere basacak bir gözüpeklik içinde olduklarını” söylediler. Olaylara daha Şubat başında kaygıyla bakıyorlardı.

 

 

ÖNCELİKLİ SAVAŞ TEHLİKESİ

 

ABD’nin Suriye’ye yolladığı Tomahawk füzeleri, Alman basınında “Reklam Roketleri” diye nitelendi. BBC de, ABD’nin bu saldırıyı tırmandıramayacağı yorumunu yaptı. ABD, Batı Asya’da bütün bölge ülkeleri yanında Rusya’yı da karşısına almış bulunuyor.

 

Türkiye’nin de ABD ve İsrail güdümünde savaşa girmesi olasılığı görülmüyor. Böyle bir durumda Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi savaşa sokamaz ancak Türkiye, Tayyip Erdoğan’a dur der. O Türkiye’nin içinde AKP’nin ağırlıklı kesimi de vardır.

 

Bu koşullarda ABD’nin Suriye sahasında yapacakları sınırlı kalacaktır. Ancak Kore Yarımadası’nda durum farklı gözüküyor. Güney Kore’nin ABD’nin savaş girişimine karşı tavır alması olumlu bir etken. Çin’in savaş istemeyişi de önemli bir engel. Ancak bu karşı duruşlar, ABD’nin silah kullanmasını engellemeye yetmeyebilir.

 

Bu durumda ABD’yi dizginleyebilecek tek etken kalıyor: KDHC’nin silaha silahla yanıt vermedeki kararlılığı. Ne var ki, ABD açısından ok yaydan çıkmış gibi gözüküyor.

 

ABD’nin Kore’ye karşı silah kullanmasının tetikleyeceği olaylar Pasifik bölgesiyle sınırlı kalır mı, bu da önemli bir sorudur.

 

Dünya barışı için tehlikeli bir sürece girilmiştir.

 

 

ABD VE İSRAİL SALDIRGANLIĞINA HAYIR

 

Bu koşullarda ABD ve İsrail saldırganlığına alet olmak, Türkiye için çok ciddî tehditleri barındırmaktadır. ABD saldırganlığı, Suriye kadar, hatta Suriye’den de önce Türkiye’yi hedef almaktadır. Washington yönetiminin bölgemizdeki hedefi, İkinci İsrail’i kurmaktır. İkinci İsrail’in başkenti haritalarda açıkça Diyarbakır olarak belirlenmiştir.

 

Halk Oylamasında Hayır oyu, artık öncelikle ABD ve İsrail’le birlikte Müslüman milletlere karşı kanlı maceralara Hayır anlamını da içermektedir.