Doğu Perinçek: Haklı savaş en insancıl eylemdir

"Afrin Harekâtı, haklıdır, insanlık içindir ve insancıldır"

Tarih boyunca, her savaşta görülmüştür: Haklı savaşlara, vatan savaşlarına sözümona insancıllık adına karşı çıkılır. Oysa haklı savaş, en insancıl eylemdir.

 

Bir insanın yarasını sarabilirsiniz, yere düşmüş bir insanı elinden tutup kaldırabilirsiniz, ağlayan bir çocuğu güldürebilirsiniz, bir fakire bir tas çorba ısmarlayabilirsiniz, bir hastayı ziyaret edebilirsiniz, gönlü kırılan bir insanı avutabilirsiniz, bunların hepsi kuşkusuz insancıl davranışlardır. Ancak düşününüz haklı bir savaşta, milyonlarca emekçiyi, bütün bir milleti, hatta bazen bütün bir insanlığı ayak altında kalmaktan kurtarıyorsunuz. Haklı savaş, insanlığın en insancıl eylemidir.

 

 

İSTİKLÂL SAVAŞININ İNSANCILLIĞI

 

93 Harbinde (1876) Erzurum Tabyasında direnmekten daha insancıl bir eylem var mıydı?

 

Çanakkale Savaşından daha insancıl bir eylem var mı?

 

Birinci Cihan Savaşının devamı olan İstiklâl Savaşımızdan daha insancıl bir eylem gösterin, var mı?

 

Bugün Afrin Harekâtıyla ABD emperyalizmine ve piyonlarına karşı savaş, bir insanlık savaşı değil de nedir?

 

 

ZULME BAŞKALDIRMANIN İNSANCILLIĞI

 

İnsanlık tarihinden örnekleri hatırlayalım:

 

Spartakus Roma’nın zulmüne baş kaldırırken insancıl değil miydi? Zincire vurulmak mı insanlık?

 

Hazreti Muhammed, Mekke eşrafının zulmüne isyan edip, Bedir, Uhud, Hendek ve en son Huneyn savaşlarını yaparken insanlığın ön cephesinde değil miydi?

 

İran’ın Mazdekileri, Basra’nın zencileri, Azerbaycan’ın Babekleri, Anadolu’nun Babaileri, Avrupa’nın köylü isyancıları, zulme boyunlarını uzatsalar insancıl mı olacaklardı?

 

1640-1648 İngiliz Devrimi, 1776 Amerikan Devrimi ve 1789 Fransız Devrimi, dünyanın üç büyük milletini Ortaçağ zulmünden kurtardı ve bütün insanlık için demokrasinin yolunu açtı. Bu devrimlere insancıllık dışında neyi yakıştırabilirsiniz?

 

Filmlerde hep izleriz, Kuzey Amerika’da 1861-1865 yıllarında Kuzey-Güney Savaşında 700 bin Amerikalı öldü. O zaman ABD’de 31 milyon insan yaşıyordu. 45 Amerikalıdan biri hayatını kaybetti. Eğer Kuzeyliler Abraham Lincoln’ün önderliğinde Güney’in ağalarına karşı savaşmasalardı, kölecilik hüküm sürecekti. O zaman insancıllık mı olacaktı?

 

20. yüzyılın Leninleri, Maoları, Nkrumahları, Lumumbaları, Nasırları, Ho Şi Minh’leri, Castroları, Chavezleri, yoksul halkları baskı ve sömürüden kurtaran devrim savaşları yaptılar, milyarlarca insan insanlığına başka nasıl kavuşurdu?

 

İkinci Dünya Savaşında insanlık, Hitler ve Mussolini faşizmine karşı savaştı. Teslim olsalar, merhamet ve sevgi mi kazanacaktı?

 

Afrikalılar, Asyalılar, Latin Amerikalılar, köleciliğe, emperyalist sömürüye, zulme karşı insanlık için savaştılar. Boyun eğseler, ezilseler, ayak altında kalsalar insancıl mı olacaklardı?

 

 

EMPERYALİST KAN DÖKÜCÜLÜĞÜN İNSANCIL MÜDAFAASI

 

Türk Ordusunun Afrin Harekâtıyla birlikte “savaş kötüdür” , “savaş insanlık karşıtıdır” diye bir kampanya başladı. “Savaşa Hayır” diyenler, ABD emperyalizminin zulmüne ve terörüne evet diyorlar. Cephe gerisinde bozgunculuk yapıyor, Mehmetçiğe karşı ABD’nin psikolojik harekâtında görev yürütüyorlar. ABD emperyalizminin kan dökücülüğünün “insancıl” müdafaası işte böyle yapılıyor! Bir kısım yufka yürekli bilinçsiz de onlara alet oluyor.

 

ABD emperyalistleri, Irak’ta 1,5 milyon, Suriye’de 300 bin insanın kanına girdiler. Devam etseler, Batı Asya’ya insanlık mı gelecek?

 

 

SAVAŞTA ÖZGÜRLÜK

 

Hepimizin tanıdığı Atatürk düşmanları, ABD’nin savaş karşıtı psikolojik harekâtını Atatürk’ten alıntılarla yürütüyorlar. Lafa “Atatürk demiş ki” diye başlıyorlar. Evet Atatürk demiş, elbette savaş en son çaredir. Ama Atatürk Çanakkale’de, Sakarya’da savaştı! Atatürk, savaş karşıtlarına karşı da mücadele etti. Yoksa savaşı kazanamazdı.

 

İstiklâl Savaşında, o “savaş karşıtı” İngiliz Muhipleri Ankara’da “Savaşa hayır” diye bildiri dağıtabilirler miydi? O savaş karşıtları, yalnız düşman işgali altındaki kentlerde özgürdü.

 

Evet, Mecliste özgürlük vardı; ama o Mecliste Savaş karşıtı tek bir milletvekili yoktu, olamazdı. İstiklâl Savaşının Meclisinde savaş karşıtı tek bir söz söylenmedi, söylenemezdi. Tartışma, savaşı kazanma amaçlıydı. Özgürlük, savaşı kazanmak içindi. Çünkü O Meclis, Savaş Meclisiydi.

 

 

TARİHİMİZİN EN İNSANCIL EMRİ

 

Atatürk, 25 Nisan 1915 günü saat 10.00’da Conk Bayırı’nda askerlerine “Size ölmeyi emrediyorum” dedi. Vatan Savaşında ölmek, milleti insanca yaşatmak için ölmektir. Vatan için ölmek, en insancıl eylemdir.

 

Aynı Atatürk, Kocatepe’ye çıktı ve oradan tarihimizin en insancıl emrini verdi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!”

 

Dumlupınar, Altıntaş ovalarından İzmir’e doğru düşmanı süngüleye süngüleye koşan Mehmetçik, insanlığın en insancıl savaşlarından birini yaptı. “Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı” türküsünden daha insanca bir ses var mı? Eğer o büyük savaşı kazanmasaydık, insanlık Anadolu’da ayak altında kalacaktı.

 

Atatürk, emperyalist orduları çiçekle karşılasa, o zaman mı insancıl olacaktı?

 

Savaş, başka çare kalmadı mı, insanlık için biricik çaredir.

 

 

AFRİN HAREKÂTI’NIN İNSANCILLIĞI

 

Bugün Afrin Harekâtına karşı “Savaş Karşıtlığı” örtüsü altında yürütülen kampanya, hangi niyetle yapılırsa yapılsın, nesnel olarak insanlık karşıtıdır. ABD emperyalizmine hizmet eden her davranış, bugün insanlığa karşıdır. Bugün Türkiye’de “savaş karşıtlığı”, PKK/PYD’yi Türk Ordusunun pençesinden kurtarmak içindir ve ABD emperyalizminin hizmetindedir.

 

İnsanlık için bugün en insancıl eylem, ABD emperyalizminin insanlık düşmanlığına dur demektir. Mehmetçik işte bunun için savaşıyor.

 

Afrin Harekâtı, haklıdır, insanlık içindir ve insancıldır.