Doğu Perinçek: Emeğin meydanları ve PKK’ya kucak açan meydanlar

1 Mayıs, Tandoğan Meydanı’ndaydı.


İşçi sınıfı Tandoğan Meydanı’ndaydı.


Vatanseverlik de Tandoğan Meydanı’ndaydı.


Tandoğan’da Ayyıldızlı Al Bayrak dalgalandı.


Emek, vatan ve Atatürk, Tandoğan Meydanı’ndaydı.


Emeğin ve milletingüçleri Tandoğan Meydanı’nda buluştu.


Türk-İş ile birlikte Vatan Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) ve halk Tandoğan Meydanı’ndaydı.

 

 

VATAN VE EMEK MEVZİSİ


Türk-İş Konfederasyonumuzu ve Genel Başkanı Ergün Atalay’ı kutluyoruz. İşçinin ve bütün milletin istediği konuşmayı yaptı. Evet-Hayır cepheleşmesinde mevzilenmedi, “Yüzde 49 da bizdendir, yüzde 51 de bizdendir” diyerek bütün milleti kucakladı. Askerimizin ve polisimizin teröre karşı mücadelesini selamladı. Milletin düşmanlarını karşısına aldı. Atalay’ın konuşmasındaki en önemli vurgu, vatan ve huzur düşmanı olan PKK, FETÖ ve DAEŞ terör örgütlerine karşı bütün milleti birliğe çağırmasıydı.Onları üzerimize süren sınır boylarındaki “Amerikan generallerine” de işaret etti. FETÖ Darbesini planlayan ile 1 Mayıs 1977 katliamını planlayan gücün aynı olduğunu belirterek, Gladyo’nun rolüne dikkat çekti. Emekçinin ve emeğin baş düşmanları kimlerdir, Ergün Atalay’ın konuşmasında bu sorunun açık yanıtı vardı. Türk-İş Genel Başkanı, emekçi sınıfların taleplerini dile getirerek, kıdem tazminatını bir kez daha “kırmızı çizgi” olarak ilan etti. Hükümetin sendika özgürlüğüne yönelik müdahalelerini sert sözlerle eleştirdi.


Türk-İş Genel Başkanı’nın konuşmasını ve Tandoğan’daki emekçi 1 Mayısını yalnız Ulusal Kanal veriyor. Atlantikçi medya ise, PKK’ya kucak açan boş meydanları parlatma görevini yapıyor.

 

 

VATANSIZ VE EMEKSİZ MEYDAN


Tandoğan dışında meydanlar da vardı. Örneğin Kolej ve Bakırköy. Oralarda işçi sınıfı ve emekçiler yoktu. Çünkü o meydanlarda HDP/PKK artıklarına kucak açılmıştı. PKK’ya sığınmış olan vatansız sahte solcular da oradaydı. Partileri ve örgütleri kalmamıştı. Bol keseden “sınıf” edebiyatı yapıyorlar ama işçi sınıfıyla bir ilişkileri kalmıyor. Çünkü vatanları yok.

 

Evet vatanları yok. Konuşmalarına bakın, Atlantik devletlerinin sözcüleri neyi söylüyorlarsa, onları tekrar ettiler. Türkiye’nin PKK ve FETÖ’ye karşı mücadelesini hedef aldılar. Hapislerdeki bölücü ve yobaz teröristlerine özgürlük istediler. HDP/PKK belediyelerine sahip çıktılar.

 

Ne yazık ki, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda konuşan DİSK sözcüsü de, Türkiye düşmanı terör örgütlerini mağdur olarak gösterdi, onlara sahip çıktı. Özetle DİSK’in devrimci tarihine ihanet etti.

 

Gebze Meydanı’nda İstiklal Marşı sırasında bir grup başıbozuk PKK Marşı okudu. PKK ve FETÖ terör örgütleri ile aralarına sınır çekmeyenler bakalım ne zaman ders alacaklar?

 

 

SAFLAŞMA AÇIK


Bu 1 Mayıs, safları belirledi.


Vatan savaşı mevzisinde olan milletin ve emeğin güçleri ile Atlantik efendilerinin güdümünde olan örgütler ayrıştı. Vatan savaşını hiçbir zaman anlamayan CHP, ne yazık ki PKK ve FETÖ artıklarına siper oldu. Selahattin Demirtaş’ı ziyaret eden CHP, Türk milletine ve emekçi halka sırtını dönmüş bulunuyor. CHP, HDP’nin ve vatansız solcuların çatı örgütü haline gelmekte ve milleti karşısına almaktadır.


Türkiye, ABD emperyalizmine ve piyonlarına karşı vatan savaşı veriyor. Emek mücadelesi de ancak bu mevzide yürütülebilir. Çünkü emeğin küresel düşmanları ile vatan düşmanları aynıdır.


Enternasyonalizm, çağımızda vatanseverliktir. Eğer emperyalizme karşı vatanınızı savunuyorsanız, dünya emekçilerinin ve dünya mazlumlarının safındasınız. Küresel sermayenin güdümünde vatansızlık yapıyorsanız, ona emek düşmanlığı denir, ona vatan düşmanlığı denir.
Vatan savaşına karşı mevzilenenlerin kaderi, milletten kopmak ve çürümektir.


Vatan savaşı, vatansever olan bütün güçleri birleştiriyor.
Vatan mevzisi ile emek mevzisi birleşiyor