Doğu Perinçek: Devlet adabı üzerine

MHP Genel Başkanı gibi AKP yöneticilerinin de sinirleri bozuldu. Türkiye’ye Cumhurbaşkanlığı sistemini dayatmaya kalkışanlar, gittikçe hırçınlaşıyorlar ve dillerindeki dizginleri de kaybediyorlar. Bunun nedeni, Evet cephesinde gittikçe ağırlaşan karamsarlığa bağlanabilir. Umutsuzluk, dengeleri bozuyor. Ancak siyaset meydanında edep ve terbiyenin değersizleştirilmesi yeni değil. 1980 öncesini hatırlayalım, Devlet adamı sıfatı taşıyanların sokak ağzıyla konuşmasına pek az rastlanırdı. Hele yabancı devletlerin yöneticilerine bağırıp çağırmak gibi hallere düşüldüğü hiç görülmezdi.



DEVLET ADAMLIĞININ TASFİYESİ


Peki neden böyle oldu?


Bu olayı küreselleşme dönemine bağlayabiliriz. Millî devletlerin tasfiyesi aynı zamanda devlet adamının tasfiyesidir. Türkiye’de, bir devletsizleşme süreci yaşandı. Bu süreçte devlet adabı da ağır kayıplar verdi.


Ülkeyi yönetenlerin sık sık “Ben Cumhurbaşkanıyım”, “Ben Başbakanım”, “Ben falanca bakanım” diye konuşmaları dahi, devlet terbiyesindeki irtifa kaybının görüntüleridir. Hiç kimse kendi kendisine devlet adamı rütbesi veremez. Devlet adamlığı, toplum katındaki bir değerlendirmedir. Hazımsızlığı ve çiğliği devlet adamlığıyla buluşturamazsınız.

 


KÜRESELLEŞMENİN EDEPSİZLİĞİ


Emperyalizmin küreselleşme saldırısı, büyük tecrübelerden geçerek devlet görevleri üstlenme süreçlerini de yıkıma uğrattı. Cumhuriyetin devlet adamlarını düşününüz, nice tecrübeler içinde pişerek o sorumlulukları omuzladılar. Her birinin hayatı ülke tarihi içinde bir tarihti. Paraşütle inilen makamlar yoktu. Emekle, zahmetle, ölüme meydan okuyarak kazanılan birikimler vardı. Millet fedaileri feleğin çemberinden geçerek devlet adamı olurlardı. Hiç kimse o devlet makamlarına büyük devletlerce atanmadılar, o büyük devletlerle göğüs göğüse savaşarak devlet adamı oldular.

 


YENİDEN DEVLET ERKAN VE ADABI


Küreselleşmenin sonuna geldik. O devir geçti artık. Türkiye zemininde konuşursak, AKP’nin devri bitmiştir. Hırçınlıkların ve dengesizliklerin nedeni de budur.


Türkiye yeniden millî devlet sürecine giriyor. Bu süreç, ülkemizi yeniden devlet erkânına ve adabına kavuşturacaktır.


İmparatorluklar geleneğiyle ve son iki yüzyılın devrimci birikimiyle Türkiye’de devlet terbiyesinin çok güçlü temelleri var. Yaşadığımız terbiyesizlik dönemi o tarihin içinde küçük bir leke olarak kalacaktır.