Doğu Perinçek: ABD’ye karşı mı savaşıyoruz yoksa Tayyip Erdoğan’a karşı mı?

Seçim sonuçlarının dili-5

Türkiye’de bugün toplumsal güçlerin saflaşmasını belirleyen nedir? Sınıfsal güçler hangi eksende cephe tutmaktadır?

 

 

SAVAŞIN BELİRLEDİĞİ SAFLAŞMA

 

24 Temmuz 2015 tarihi burada bir dönüm noktasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Bölücü Terör Örgütüne karşı harekâtının başladığı tarih! Silahlı mücadele, toplumsal mücadelenin en şiddetli biçimidir; güçlerin saflaşmasını belirler. O günden bu yana ilerleyen süreç, Vatan Savaşı idi. AKP Hükümeti, İkinci İstiklâl Savaşı dedi. Farketmez, içerik olarak aynı adlandırma.

 

 

SINIR ÖTESİNE YAYILAN SAFLAŞMA

 

Daha önemlisi, bu savaş, Hendek Savaşlarından ve 15-16 Temmuz 2016 Darbesinden geçerek sınırın ötesine taştı. Mehmetçik, Fırat Kalkanı Harekâtıyla Amerikan-İsrail koridorunu yardı. Arkasından Zeytin Dalı Harekâtı geldi. Ve savaş bölgesel ve uluslararası boyutlar kazanarak devam ediyor.

 

Önümüze baktığımız zaman, savaşın Doğu Akdeniz ve Ege’ye yayılma olasılıkları da gözüküyor. ABD, İsrail,Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın askerî güçleri, Türkiye’yi hedef alan deniz tatbikatları yapıyor.

 

 

UFUKTAKİ SAFLAŞMA

 

Yaşadığımız süreci ve önümüzdeki gelişmeleri belirleyen olay, vatan savaşıdır. Türkiye’nin karşısında artık doğrudan doğruya ABD emperyalizmi vardır. Hem Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde, hem de Doğu Akdeniz’de. Cephe, Ege’den İran-Arap Körfezine kadar uzanmıştır ve yalnız Türkiye’nin güçleri değil, bölge ülkeleri ve hatta dünya ülkeleri bile bu cephede saf tutmaktadır.

 

 

AMERİKA’NIN ‘CUMHURİYET’ SAVAŞÇILARI

 

Hal böyleyken, Türkiye’de saflaşmanın ABD emperyalizmine ve piyonlarına karşı değil, Tayyip Erdoğan’a karşı olduğunu ileri sürenler, “Cumhuriyet savaşı” yürütüyorlar. Onların bu saflaşması da gerçektir ve ciddidir. Çünkü Tayyip Erdoğan’a karşı yürüttükleri mücadele, ABD ile birliktedir. Dolayısıyla bu “Cumhuriyet savaşçıları”, Türkiye’nin vatan savaşına karşı ABD’nin yanında cephe tutmuşlardır.

 

Baş düşman olarak Tayyip Erdoğan’ı görenler, o baş düşmana karşı ABD ile birleştiler ve ABD’nin hükümet planlarında rol aldılar.

 

 

ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI EN GENİŞ CEPHE

 

Vatan Savaşının baş hedefi ise ABD emperyalizmidir. Gerçekler ortada. Bu savaşın tutarlı ve kararlı güçleri, ABD emperyalizmine karşı en geniş cepheyi kurmaktadırlar.

 

Hiç kuşkusuz Tayyip Erdoğan’ın yönettiği Türkiye Hükümeti, ABD emperyalizmine karşı cephenin içindedir ve etkin gücüdür. Çünkü hükümettir, devleti yönetmektedir. Devletin bu mevzide olması, savaşın kazanılmasının şartıdır. Vatan savaşları çağımızda devletleşerek başarıya ulaşıyor. Mustafa Kemal, Gandi, Mao, Kim İl Sung, Ho Şi Minh, Abdülnasır, Lumumba, Nkrumah vb örneklerinde gördüğümüz gibi, her vatan savaşı hükümet mevzisini ele geçirerek kesin zafere ulaştı. Başka bir örnek yok. Çünkü emperyalizme karşı mücadele ancak devlet güçlerini de kazanarak başarıya ulaşabilir.