Doğu Perinçek:

Millî Emanet’ten gelen mektup: ‘Ülkücü taban hiçbir zaman Abdülhamit takipçisi olmamıştır’

Eposta yoluyla 15 Mayıs 2017 günü “Milli Emanet” imzalı bir mektup geldi. Kendilerine teşekkür ediyoruz ve mektuplarını olduğu gibi yayımlıyoruz. Rota köşesinde Milliyetçilik tartışmasını sürdürmeye devam edeceğiz. Bu köşe görüşü olan herkese açıktır. Amacımız, Milliyetçilerin Halkçıların ve Sosyalistlerin vatan bütünlüğü ve üretim ekonomisi için birleşmeleri ve hükümet olmalarıdır. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik, Türk Devriminin programıdır. Bizi birleştiren ve geleceği belirleyen programdır.

 

 

MİLLİ EMANET’TEN GELEN MEKTUP

 

Sn. Doğu Perinçek,


Bugün Aydınlık Gazetesi'nde yayımlanan yazınızı dikkatle okuduk. Ülkücülerin Abdülhamit çizgisine yaklaştığı düşüncesi üzerine görüş bildirmek isteriz.


Ülkücülüğün zamanla Abdülhamit çizgisine yaklaşması, son dönemde Ülkücülüğün siyasal temsilcisi olan MHP'nin mevcut yönetiminden kaynaklanmaktadır.


AKP'nin Abdülhamit'e olan hassasiyeti bilinmektedir. MHP yönetiminin AKP ile kurduğu ortaklığın bu hassasiyetle birleşmesi, Ülkücülerin de Abdülhamit takipçisi olduğu yanılgısı oluşturmuştur. Ülkücü taban hiçbir zaman Abdülhamit takipçisi olmamıştır.


Fakat Abdülhamitçilik, MHP yönetiminin Ülkücülüğü ve Ülkücüleri dönüştürme aracı haline getirilmiştir. AKP milliyetçiliği ile MHP "Ülkücülüğü" harmanlanarak yeni bir siyasi yol haritası belirlenmekte yeni bir toplum dizayn edilmektedir.


Fakat referandumda da görüldüğü üzere gerçek Ülkücüler bu yeni düzene hayır demişlerdir. Çünkü ne AKP'nin milliyetçiliği ne de MHP yönetiminin Ülkücülüğü gerçektir.


Abdülhamit karşıtı Türk milliyetçiliğinin günümüzde siyasal bir karşılığı yoktur. Fakat sosyal karşılığı vardır. Siyasal alana geçişine engel olunmaktadır.


Türk milliyetçiliği esasen büyük savaş ve yıkımların etkisiyle bu topraklarda vücut bulmuş bir harekettir. Bir direnişin adıdır. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ideolojisi olmuştur. Türkiye siyaseti evrildikçe bir çerçeveye kavuşmuş, Ülkücülük adıyla ideoloji haline gelmiştir. Biz bu anlamda Türk milliyetçiliğini bir direniş ve çıkış noktası; Ülkücülüğü ise Türk milliyetçilerinin yol haritası olarak değerlendiriyoruz.


Biz Abdülhamitçilik oynayanlara, istibdata, baskıcı düzene, ayrımcılığa karşı olan herkesin çıkış noktasını yeniden Türk milliyetçiliğinde bulacağına inanıyoruz. Ülkücülüğün ise aktif bir politika olarak halka yön vereceğini düşünüyoruz.


Yazınızdaki algının oluşmaması için Türk milliyetçiliğini yeniden sahibine, halka getirmek gerekiyor.


Çünkü tarihi mirasın en büyük taşıyıcısının Türk Milleti olduğunu biliyoruz. Devletin tıkanmış olması ve kendisiyle çelişmesinin bir sonucu olarak Türk milliyetçiliğinin sivil alana odaklanması gerektiğine inanıyoruz.


Böylelikle Türk milliyetçiliğinin temsilcisi MHP olmayacak bizzat halkın kendisi olacaktır.  Siyasi kıskaçlar içerisinde hareket kabiliyetini yitirme tehlikesi ortadan kalkacaktır.


Saygılarımızla,


www.milliemanet.com