Utku Reyhan: Doğalgazla imtihan halleri

Yüreği bu ülke için atmayan bir muhalefet var memlekette

Türkiye’nin 6-7 yıllık kullanımına eşdeğer, yaklaşık 70 milyar dolar değerinde bir doğalgaz kaynağının bulunmasını milletin büyük çoğunluğun sevinçle karşıladı. Üstelik Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz’de ciddi enerji uzmanlarına göre çok daha büyük rezervler var. Türkiye, kendisine ait sondaj gemileriyle bunları araştırmaya devam ediyor. Enerjide büyük oranda dışarıya bağımlı bir ülkeyiz. Doğalgazı sadece konutları ısıtmak için kullanmıyoruz. Elektrik üretimimizin yarıdan biraz fazlasını doğalgaz santrallerinden sağlıyoruz. Hal böyle olunca yapılan keşif gerçek anlamda “müjde” oluyor.

 

İşinde gücünde olan vatandaş bu müjdeyi anlayabiliyor. Ama yüreği Türkiye için atmayanlar için ortada bir müjde değil, ızdırap var. Tarihin her dönemecinde gördüğümüz bozgunculuk doğalgaz konusunda da kendini gösterdi.

 

 

ÖZDİL VE BENZERLERİNİN AKÇAKOCA YALANI


Derhal eski defterler açıldı. Bazı yazarlar ve çeşitli gazete ve internet haber siteleri, “Daha önce de bulduklarını söylemişlerdi. Hep yalan bunlar, şov tiyatro” edebiyatına zaman kaybetmeden başladılar. E tabi mesele doğalgaz olunca, kelime oyununa meraklı demode mizahçılar da piyasaya çıktı. Bu gaz millete gaz’ık olacak, iktidarın gaz’ı çıkmış, doğalgazla milletin gazı alınıyor, gaz değil gaz’oz vb…

 

Yılmaz Özdil mesela, daha önce de hükümet tarafından açıklanan “doğalgaz bulduk” açıklamalarını derlemiş ve bunların tümünün başarısızlıkla sonuçlandığını “gaz almak” için yapılan işler olduğunu vurgulamış. Sözcü de bu saçmalığı manşetine taşımış.

 

Özdil “yalan keşif” serisine Akçakoca’da bulunan doğalgaz rezervini de eklemiş. Güya bu sadece propaganda için yapılan bir haber. Fakat gerçek. Gerçeği Akçakoca kaymakamlığının internet sitesinden okuyalım.

 

“Türkiye Petrolleri A.O. (yüzde 51), operatörlüğünde Petrol Ofisi A.Ü. (yüzde 26,75), FoinavonEnergyInc. (yüzde 12,25) ile TiwayTurkey Ltd. (yüzde 10) ortak doğalgaz arama ve üretim faaliyetleri sonucunda Mayıs 2007 tarihinden itibaren aralıksız olarak Akçakoca Çayağzı Doğalgaz Proses Tesisinden doğalgaz üretimi gerçekleştirilmektedir.

 

Akçakoca ilçesinin yaklaşık 10 km doğusunda bulunmakta olan proses tesisine 24,5 km uzunluğundaki boru hattı ile bağlı kıyı şeridinden yaklaşık 7 km açıkta ve ortalama 75 metre su derinliğinde bulunan Ayazlı, D.Ayazlı ve Akkaya Platformları ile yaklaşık 15 km uzaklıkta ve 95 metre su derinliğinde bulunan Akçakoca Platformundan üretilen doğalgaz proses edilerek BOTAŞ ulusal doğalgaz ağına verilmektedir.

 

Akkaya Platformunda 3 kuyu, D.Ayazlı Platformunda 2 kuyu, Ayazlı platformunda 2 kuyu ve Akçakoca Platformunda 3 kuyudan; toplam 10 kuyudan üretim alınmak üzere tamamlama yapılmıştır. Tesisten halen günlük ortalama 275 bin m3 gaz üretimi yapılmaktadır.

 

2011 yılında B.Karadeniz’de yer alan doğal gaz sahalarından 98 milyon m3 üretim yapılmış olup 317 milyon m3 olan toplam TPAO üretiminin yüzde 30’unu oluşturmaktadır.”

 

Demek ki Özdil’in “yalan” dediği Akçakoca sahasından 2007 yılından beri doğalgaz çıkartılıyor. Sadece Özdil mi, Birgün gazetesi de Akçakoca sahası için benzer söylemleri dile getirdi. Yazarları Erk Acarer de. Journo internet sitesi de aynı iddiaları sıraladı ve başlık şu: “Haberlerde kalan keşifler: Müjde Akçakoca’da doğalgaz bulundu.”

 

Hem Yılmaz Özdil’in, hem Birgün’ün hem de Journo’nun “daha önce de bulundu demişlerdi, hikâye bunlar” diye makaraya aldıkları bütün geçmiş haberler doğru! İnanılmaz ama Akçakoca sahası yıllardır üretim yapıyor ama bu gazeteci arkadaşların haberi yok! Ya da daha kötüsü gerçeği biliyorlar ama yine de yalanı tercih ediyorlar. Ne gerçeğe sadakat var ne de meslek ahlakı.

Uzun yıllar Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda (TPAO) çalışan Prof. Dr. Doğan Perinçek, Ulusal Kanal’a bağlanarak özetle şunları söyledi: 

 

“Daha önce kendimize ait olmayan sondaj gemileriyle 23 arama yaptık, sadece birinde Akçakoca’da rezerv bulabildik. Akçakoca’daki rezerv 2 milyar metreküp. Akçakoca dışında Trakya Hamitabat ve Marmara’daki rezervlerimizi katarsanız hepsinin toplamı en fazla 5 milyar metreküp oluyor. Şimdi kendi araştırma gemimizle bulunan rezerv ise 320 milyar metreküp. Bu müthiş bir olay.”

 

Demek ki Türkiye’de ilk kez doğalgaz bulunmadı. Yani geçmişteki haberler de yalan değil. Ama yeni olan bu boyutta bir rezervin keşfi ve daha büyüklerinin de yolda olduğuna dair açıklamalar.

 

 

MIZIKLANANLAR


Yüreği bu ülke için atmayan bir muhalefet var memlekette. Vatan sevgisi, ülke sevgisi, millet sevgisi kalmamış. Doğalgaz meselesinde de milletin özgüvenini kırmak için çırpınıp duruyorlar.

 

Eskiden muhalefet, “ya aslında bizim ülkede her yerden petrol, doğalgaz fışkırıyor ama emperyalistler çıkarttırmıyor” türünden komplo teorisine çalan büyük laflar ederlerdi. Şimdi rezervi buluyorsun, yine mırın kırın ediyorlar.

 

  • Ya astarı yüzünden pahalıya gelirse

 

  • Ya çok derindeyse

 

  • Biz beceremeyiz

 

  • Erdoğan petrol şeyhi olacak

 

  • Karadeniz kirlenecek, doğaya büyük zararı var

 

  • Bakalım “fizibıl” mı

 

  • Venezuela’da da var ama halk fakir

 

  • 5 yıldan önce çıkmaz bu (15 yıl sonra çıkarsak bile neden kötü olsun ki)

 

  • Doğalgaz iyi de Atatürk şart (Niye ikisi bir arada olamıyor, cevap yok)

 


ATANAMAYAN KEMAL DERVİŞLER


Bakar mısınız? Devlet aklınız, enerjide bağımlılığın bir sorun olduğunu tespit ediyor, bunun gidermek üzere rezerv araması için gerekli olan dünya standartlarında 6 gemi üretiyor, kendi mühendisiniz ve uzmanlarınızla bir keşif yapıyorsunuz ve sonunda edilen laflara bakar mısınız?

 

Merdan Yanardağ, 320 milyar metreküp doğalgaz için “üzerinde konuşulmaya bile değmez” diyor! Yani ülkenin 7 yıl dışarıya gaz parası ödememesi Yanardağ’a göre basit bir şey. Sanırsınız memleketin her karışına kazma vursak doğalgaz fışkırıyor.

 

İyi Partili Aytun Çıray’a göre rezerv o kadar küçük ki, bu rezervle eksen değil, “sadece sinemada koltuk değiştirirsiniz.”

 

Bir an gözünüzü kapatın ve bu kafanın iktidar olduğunu düşünün. Herhalde 1 trilyon metreküp rezerv bulmadan işe koyulmazlardı. Belki bulsalar da çıkartmazlardı. Çünkü bunların ekonomistleri Selçuk Geçer diyor ki, gaz bulunduğu için “dolar kuru üzerindeki baskı artacak.” Dolar korkusu ile her türlü üretimden vazgeçecek bir bağımlı kafası var bunlarda. Bırakın doğalgaz çıkarmayı mevcut araştırma gemilerini de “bütçeye yük” diye satışa çıkarırlardı. Çünkü hepsi birer atanamayan Kemal Derviş!

 

Bulunan ve bulunması muhtemel kaynaklar, Türkiye’nin cari açığını küçültecek, döviz kaybını engelleyecek ve üretim devrimi için gerekli sermayenin oluşumuna yardımcı olacaktır. Üretici güçleri geliştirecek, üretimi artıracak dolayısıyla tarihi ilerletecek bir gelişmedir. İlerici insan bundan sadece mutlu olur.