Şule Perinçek: Atatürk’ün yolunda yürüyoruz, yolumuzu çok seviyoruz

Özgür Özel diyor ki, cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalacak. Nereden biliyor? Büyük olasılıkla anketçiler söylüyor.

 

Muharrem İnce de, ikinci tura kalması durumunda Meral Akşener’i destekleyip desteklemeyeceği sorusuna, “İkinci tura kalır ve beni yardımcısı yaparsa, onun için çalışırım” yanıtını verdi.

 

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Balıkesir’de gazetecilerin İnce’nin sözlerine ilişkin sorularını, “Muharrem İnce zeki bir siyasetçidir. Bir şey söylüyorsa bir bildiği vardır” diye yanıtladı ve ekledi: “O gün geldiğinde kendisiyle muhakkak görüşeceğim.”

 

İş bitmiş galiba bizim haberimiz mi yok. Kaybetmişiz.

 

Seçime gidiyorsunuz. Bir hedef olmalı. Kazanmak için kilitlenirsiniz.

 

Geçen gün Bedri Baykam’ın düzenlediği 68’liler sergisinin açılışında genç bir arkadaşımızın sorduğu bir soruya yanıt verirken benzetme yapmıştım.

 

Hangi soru, ilk önce onu söyleyeyim.

 

“İkinci turda kimi destekleyeceksiniz?”

 

Ben de dedim ki, “Kazanacağız!”

 

 

ATATÜRK GİBİ OLMAK

 

Atatürk, Bandırma Vapuru’na binerken acaba Samsun’a gidebilir miyim, garanti gidemem deseydi... yol yakınken vazgeçeyime varırdı...

 

Mutlaka gideceğim diye bindi. Üstelik, geçen hafta onun ağzından yazmıştım, “düşman seni durduracak, ortadan kaldıracak, vapuru batıracak” vb bilgisi gelmişti. Engelleri aştı, yine de bindi. Biraz yol aldılar. Kaptan dedi ki “Pusulamız bozuk, ayrıca ben Karadeniz’i de pek tanımam...”

 

“Olsun! Hedefimiz Anadolu, varmam gerek, çünkü görev mecburi.”

 

“Kıyıdan kıyıdan gideriz.”

 

 

SAMSUN’A GİDECEĞİZ YETMEZ ANKARA’YA

 

Başka bahara bırakılacak olsa, milli mücadele ne olurdu? Yine bir başlatan çıkardı. Ama belki biraz daha geç, daha ağır kayıplarla.

 

Biz bindik vapura. Samsun’a gideceğiz.

 

Kararlıyız. Ağır kayıplar vermeden. Varamazsak, o zaman düşünürüz. Nesnel.

 

Yıl 2019.

 

Gemi kaptansız olmaz. Ama nasıl bir kaptan?

 

İşte en önemli soru bu.

 

Eskisi diyor ki, “Benden bu kadar!”

 

“Kayalıklara bindiriyorum. Yetişin!”

 

O gidici.

 

Tamam, demek yetmiyor. Tıpkı vaktiyle birilerinin daha beter olmadan Sırpça söylediği gibi: “Dosta!” (Sırpça yeter demek).

 

Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar Samsun’dan sağ salim Ankara’ya varabilmek için de, bir tanım yapıyor.

 

“Şöyle bir kaptan şart!”

 

Bu mecburiyeti görüyoruz.

 

Olmazsa olmazları görüyoruz.

 

Olursa olacakları görüyoruz.

 

PKK ve FETÖ ile olmaz diyoruz.

 

O kayalık! O batak!

 

Beterin beteri olur.

 

“Aman ha sakın ola ki hangi turda olursa olsun bölücü ve gerici terörle birleşmeyin, Amerikan projelerinde yer almayın!” uyarısını bize hep yapın!

 

Dikkat!

 

Rota şu olmalı.

 

Atatürk’ün yolunda yürüyoruz.

 

Yolumuzu çok seviyoruz.

 

Yolunu seven yorulmaz!

 

 

GERÇEK PUSULA

 

Melih Aşık: “Muhalefet adayları uzmanlardan hızla brifing almalı... İktidar programını oluşturmalı... Güzel konuşmak, iktidara cevap yetiştirmek iyi de... Sorunlardan haberdar olmak ve ülkeyi yönetim bilgi ve becerileri sergilemek daha önemli...” diyor.

 

Değerli dostum, Mülkiyeli abim Aşık, yılların gazetecisi.

 

Ülke sorumlusu.

  

Ülkenin gerçek gündemini biliyor.

 

İhtiyacı vurguluyor.

 

Haklı olarak kaptan tanımını yapıyor.

 

 

NE KONUŞTULAR HANGİ SORUNU TARTIŞTILAR

 

İnce-Erdoğan görüşmesinden sonra samimi bir sohbet oldu demişlerdi. Gerçekten de öyle olmuş. AKP Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş bir te- levizyon proramında aktardı biraz konuşulanları. Gerçekten havadan sudan... Rize’de Muharrem İnce’nin anneannesinin akrabalarından neye kadar ... hay allah unuttum ... oysa şimdi dinledim... ama aklımda kalmadı... demek ki gerçekten kayda değer bir şey yok...

 

Peki, o zaman neden gitti?

 

Hava için mi?

 

Bilmiyorum.

 

Reklamcılara, anketçilere filan sormak gerekiyor herhalde.

 

 

İMZALARDA GERÇEKLİK

 

Ankara, İzmir, Mersin, Muğla, Antalya, Aydın Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Hatay, Iğdır, Kırklareli...

 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek böyle birçok ilde en çok imza alan ikinci aday olmuş. Tunceli’de birinci sırada.

 

İstanbul’da Meral Akşener 30 bin 815, Perinçek 27 bin 638. Arada çok az fark var.

 

İzmir’linin eli bilirim Temel Karamollaoğlu’na gitmemiş: Akşener 21 bin 390, Perinçek 17 bin 870, Karamollaoğlu altı bin 850...

 

Muğla da öyle: Perinçek dört bin 591, Karamollaoğlu 733.

 

Aydın da aydın: Perinçek 4 bin 100 - Karamollaoğlu 900.

 

Çanakkale geri kalır mı... Perinçek bin 72- Karamollaoğlu 446.

 

Bizim seçmenimiz böyledir. Hep söylerim. Belki aranızda inanmayanlarınız vardır. İstediğin kadar çağır bağır gönlünün yatmadığına vermez.

 

Yönlendirme olmuyor mu? Ne yazık ki şu sosyal medya sanki bu iş için icat edildi. Görsel ve yazılı basın tek, en fazla iki ağız. Aydınlık ve Ulusal Kanal çırpınıyor sanki Karadeniz’de.

 

Hurra bir sanal salgın salınıyor ortalığa.

 

Herkes başlıyor öksürmeye.

 

Öksüresi yokken üstelik.

 

Öksürmem lazım.

 

Herkes böyle diye.

 

Türkiye’nin birliğinden, sorunların çözümünden yana vatandaşımız silkinip sıyırıyor kendini o sorumlulukla şu toz bulutundan. Lafta ya da elbise askısında, duvarda fotoğrafta değil gerçekten Atatürk gibi oluyor.

 

Hele bir de günlük güneşlik ortam olsa. Gerçek irade yansısa...

 

 

BİR HAFTA HAPİS YETMEZ

 

Selahattin Demirtaş Muharrem İnce’ye, “Bütün adaylar birer hafta hapis yatsın” demiş.

 

Yetmez.

 

En az altı olmak üzere, 15 yıl!

 

Hem de değişik seçim dönemlerinde!

 

Hem de terör sanığı olarak değil, tertip sonucu sonradan beraat etmek üzere!

 

Hiç kısasa kısas demedim yaşamım boyunca.

 

Ama bu kez madem öyle, işte böyle.

 

 

BOL KESE BOŞ KESE

 

Gençlere burs, emeklilere bayram harçlığı,

 

işsizlere maaş, kredi kartı borçlarına af...

 

Yok mu artıran!

 

Bol kese!

 

Ama boş kese!

 

Boş bol kese ne işe yarar

 

Ancak seçim çığırtkanlığına.

 

İçini dolduracak bir iktidar istiyoruz.

 

İşte o hükümeti kuracak Cumhurbaşkanı istiyoruz.