Soner Polat: Stratejik açıdan böl ve yönet

"Mesele ABD değil, iktidarı ile muhalefeti ile Akıncı’nın arkasına gizlenen pısırık ve yetersiz Türk siyasetidir. Allah’tan Doğu Perinçek var!"

ABD’de strateji derslerinin temel dokümanlarından birisidir. Konuya ilk başlayan asker-sivil yönetici adaylarına mutlaka anlatılır. Önce çizgi film olarak gösterilir, sonrasında geniş bir tartışma başlar. ABD’nin tuzağa düşüreceği ülkelere uyguladığı değişmez yöntemdir.

 

 

KÜÇÜK TAVUK: HOROZ VE TİLKİ HİKÂYESİ

 

Büyük bir kümesin görüntüsü ile film başlar. Kümeste çok sayıda tavuk, genç horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu vardır. Kümesin etrafında bir tilki dolaşır. Yaşlı ve büyük horoz, tilkinin içeri girmemesi için kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatır ve tavukların dışarı çıkmasına izin vermez. Doğal olarak içeride kaldıkları için tavuklar doğru dürüst beslenemez ve zayıf düşer. Yaşlı ve büyük horoz dışarı çıkamayan tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak hayatta kalmalarını sağlar. Kümese giremeyen tilki, tellerin üzerine küçük bir delik açarak, kümesin içindeki genç bir horozla irtibat kurar. Ona biraz mısır verir.

 

Genç horoz her gün bu deliğin önüne gelir ve tilkiden mısırını alır. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden daha fazla mısır vermeye başlar. Horoz hem kendisi yer hem de diğer tavuklara mısır dağıtır. Yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü ve etkinliği tedricen düşmeye başlar. Çevresinde ona itaat eden, onun sözünü dinleyen tavuklar her geçen gün azalır. Doğal olarak güç ve iktidar tilkinin beslediği genç horoza doğru kayar. Bir yandan genç horoz güçlenip kuvvetlenirken, öte yandan genç horoza biat eden diğer tavuklar kilo almaya başlar.

 

Tilki bir müddet sonra kümesin küçük deliğinden mısır vermeyi bırakır. Mısırları kümesin önüne atar. İşte tam da bu aşamada kümesin içindeki yaşlı horoz ve kalan üç beş destekçisi ile tilki yanlısı grup arasında büyük bir tartışma başlar ve kısa süre içinde kavgaya dönüşür. Tecrübeli grup, dışarı çıkılmaması ve kapının önüne bırakılan mısırların yenilmemesi için ısrar eder. Buna karşın genç horoz ve onu izleyenler, korkarak da olsa kapının önüne boyunlarını uzatarak mısırı yemeye başlar. Tilkiden bir saldırı ve zarar gelmez. Hatta tilki ortalıkta bile görünmez.

 

Kümesteki genç lider ve kümes ahalisinin tüm korkuları yok olur. Son aşamada tilki kümesin önündeki avluya mısır döker. Korku duymayan tavuklar, genç ve artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkar ve rahat rahat yemlenir. Kümesteki her tavuk semirmeye başlar. Tilki bir süre sonra gece boyunca kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döker. Sabah kümesten çıkan tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gider ve içine girerler. Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes içeri girince mağaranın kapısını kapatır. Çizgi film burada biter! Işıklar yanar. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak, "İşte bizim av stratejimiz budur!" diyerek, derse başlar...

 

 

ABD VE İNSANLIK DEĞERLERİ

 

Bu ülkede insanlık adına hiçbir ulvi değere yer yoktur. Her ülke ABD için sadece bir avdır. O ülkelerde yaşayan insanlar Amerikan zihniyeti için hamam böceği bile değildir. Taşkızak tersanesinin taş havuzu bile bu ülkeden daha eskidir. Tarihi bir geçmişi olmayan ABD’de uzun süreçlerde oluşan özgün ve yerleşik bir manevi alt yapı olmadığından, maddiyat dışında hiçbir değer yaşam alanı bulamaz! Amerikan vatandaşlarının Başkan olarak seçtiği Trump, gerçekte ABD kimliğinin bir özetidir. ABD’nin son dönemlerdeki Batı Asya (Ortadoğu) politikasını şöyle özetliyor: "Bize tam 7 trilyon dolara mal oldu!" Ya ölen 2 milyona yakın insan, yıkılan, yakılan ülkeler, açlık, sefalet, kan, gözyaşı, çalınan tarihi eserler, kâbusa dönen hayatlar! Trump ve ABD zihniyeti için buradaki tek gerçeklik 7 trilyon dolardır! Gerisinin hiçbir önemi yoktur!

 

İşte bu zalim ülke, kâğıt üzerinde de olsa bizim stratejik müttefikimizdir. Filmdeki tilkiyi bile kıskandıracak yöntemlerle Türkiye’ye tuzaklar kurmuştur. Şimdiki hedefi, ABD’nin memuru gibi davranan Akıncı marifetiyle Kıbrıs’a el koymaktır. Mesele ABD değil, iktidarı ile muhalefeti ile Akıncı’nın arkasına gizlenen pısırık ve yetersiz Türk siyasetidir. Allah’tan Doğu Perinçek var!