Soner Polat: Liseliler pusuda

"Galatasaray taraftarı sağduyusu ile olan biteni bütün çıplaklığı ile gördü. Kimin ne yaptığını çok iyi biliyor"

Galatasaray her geçen gün daha da büyüyor. Hem de Galatasaray’ı ayaklarından tutarak aşağı çeken liselilere rağmen! En az 20 milyon taraftarı var! Galatasaray dünya kulübü olmak üzere dev adımlar atarken, liseliler kulübü lisenin içine sıkıştırmak için elinden geleni yapıyor. Çünkü kendi yetenekleri ile değil sadece liseli oldukları için ayakta kalmak istiyorlar. Liseli oldukları için özel imtiyazlar talep ediyorlar. Liseli Dursun Özbek tam bir enkaz bıraktı. Spor yazarları da dâhil her kesim kulübün iflasını konuşuyordu.

 

 

ORGANİZE İŞLER!

 

Herkes kaçarken, Başkan Mustafa Cengiz cesaretle göreve talip oldu. Olağanüstü namüsait koşullarda UEFA ile sorunları çözdü; takımı şampiyon yaptı; ekonomik olarak nefes aldırdı. Bu sezonda da takımı halen şampiyonluk yarışının içinde tutuyor. Kulüp ekonomik açıdan doğru bir rotaya girdi. İşte tam bu anda Fenerbahçeli kibir abidelerine Galatasaray Üniversitesi’nde ödül verenler harekete geçti. Genel Kurulu çadır tiyatrosuna çevirdi. Yönetim ibra edilmeyince garip sevinç çığlıkları atıldı. Onları seyrederken yüzüm kızardı. Başkan Cengiz’in görevde kaldığı her gün liselilerin işleri nasıl çorbaya çevirdiği daha iyi anlaşılıyordu. Çanlar onlar için çalıyordu. Harekete geçtiler. Kazandıklarını sanıyorlar. Ama ağır bir yenilgi aldıklarını kısa süre içinde anlayacaklar... Lise ve liselinin genetik kodlarını büyük üstat Attila İlhan’dan dinleyelim:



KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL OLANLAR...

 

“Mekteb-i Sultani!

 

Hangi okul bu biliyor musunuz, Galatasaray Lisesi!

 

Bu mektepte sultanlar, sultan çocukları okurdu, ya da saltanat kibarlarının oğulları.

 

Toplumcu bilgim arttıkça da, bu okulun, Osmanlı toplumunda, imparatorluğu dağıtmaya ve paylaşmaya kararlı emperyalist ülkelerce açılmış köprübaşları olduğuna aklım yetti.

 

Robert Koleji hariç, öbürleri bizim hükümetlerimizce açılıyorlarmış ama açan kafalar Tanzimat kafası, o kafa derseniz komprador (yabancı yatırımcının yerli temsilcisi ya da küçük ortağı S.P.) kafasının ya ta kendisi ya da benzeri; onun içi de ‘garba (batıya S.P.) açılan bu pencerelerden’ düpedüz kültür emperyalizminin girdiğini, Türk aydınını Türk halkına yabancılaştırdığını fark etmiyor.

 

Hani her yerde duyarız, Galatasaraylılar birbirini tutar diye ya, ne demektir bu, hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm: Aslında bu birbirini tutma hikâyesi suç ortaklığı gibi bir şey! Bunlar, basit ve kaba saydıkları halk karşısında, kendilerini seçkin, ayrıcalıklı, batılı ve Avrupalı buluyorlar; böyle bulunca da, elbet, gurbet eldeki iki yabancı gibi, halk içinde ve karşısında birbirlerine destek oluyorlar. Ama bu arada Düyun-u Umumiye’de çalışıyorlarmış, Osmanlı Bankası’nın hatırlı memurları oluyorlarmış, bu nedenle fiilen emperyalizme hizmet ediyorlarmış, ne gam?

 

 

Yaşasın Galatasaraylılık ruhu!”

 

Büyük Usta’nın yazısı devam edip gidiyor (Hangi Batı, sayfa 166-167). Ama ben liselileri daha fazla üzmemek için burada kesiyorum. Kalın harfler bizzat rahmetli İlhan tarafından belirlenmiş!

 

 

TARAFTAR TOPYEKÛN BAŞKAN CENGİZ’İN ARKASINDA

 

Galatasaray taraftarı sağduyusu ile olan biteni bütün çıplaklığı ile gördü. Kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Galatasaray’ın geleceğinin en büyük güvencesi onlar! Bir ve bütün olarak Başkan Cengiz’in yanında yer aldılar. Liseliler artık kendileri çalıp kendileri oynayacak... İşte UltrAslan’ın basın bildirisinin bir bölümü:

 

“Türkiye’nin en büyük markası, dünya kulübü olması için her türlü imkâna sahip olan Galatasaray camiası; bugün bir kez daha kendisini lise duvarları içine hapsetmeye çalışan vizyonsuz liseci zihniyet tarafından kaosa doğru çekildi. Dursun Özbek’i mali ve idari korkunç zararlarına rağmen liseci diye ibra eden genel kurul, onun bıraktığı enkazı devralma cesareti gösteren liseci olmayan Mustafa Cengiz yönetimini 689 oyun 358’i ile idari yönden ibra etmedi! Taraftar sayısı 10 milyonlarla ifade edilen bir camianın geleceğine sadece 358 tane lise sevgisini Galatasaray sevgisi ve menfaatlerinden öne koyan şahısların karar veriyor olması da bu zümrenin camiamıza nasıl zararlar verdiğini, sistemin bozukluğunu bir kez daha göstermiştir! Galatasaray taraftarlarının sesi olarak bizler; bu kirli hesapları olan zümrenin karşısında daha gür bir sesle, daha güçlü ve daha kararlı duracağız! Galatasaray’ımızı sizin köhne zihinlerinizden defalarca söküp aldık, yine alıp size rağmen bu arma ile dünyaya kafa tutacağız. Şunu kafanıza kazıyın, Galatasaray halkındır, lisecilerin değil! Galatasaray’ın önüne koyduğunuz hesabınız, kitabınız, rantınız, menfaatiniz, zihniyetiniz batsın!”

 

Son söz benden olsun: “Gölge etmeyin, başka ihsan istemiyoruz.”