Soner Polat: Avrasya'nın büyüsü!

Göklerde süzülen talih kuşu Atlantik’i aşmış, New York’taki Adalet Heykeli’nin tam tepesine konmuştu. Sevinç ve mutluluk rüzgârları bütün Batı âlemini sarmıştı. Coşkulu şarkının çarpıcı sözleri herkesi heyecanlandırıyordu: “ABD’nin başına konan talih kuşu şudur: Avrasya siyasi olarak bütünleşmek için fazla büyüktür. Avrasya’da konuşlu ülkelerin bir araya gelme ihtimali yoktur.”

 

 

BATI JEOPOLİTİK UZMANLARI DİYOR Kİ

 

Feleğin şans rüzgârlarını arkasına alan uzmanlar coştukça coşuyordu: “Avrasya’yı başka hiçbir güç tek başına yönetmemelidir. Avrasya’da böyle bir gücün ortaya çıkması başarıyla ertelenmelidir. ABD öncelikle Avrasya’daki önemli oyuncuları doğru olarak tespit etmeli ve onları devre dışı bırakmalıdır. Avrasya’daki hiçbir sorun sahası ABD başhakem olmadan çözülmemelidir. Avrasya’nın bir araya gelmesini mutlaka engellemeliyiz! Hindistan Batı için son derece önemli bir model ülkedir. Bu ülke Japonya gibi Asya’da demokrasinin yaşayabileceğini göstermiştir. Bu nedenle Hindistan tüm vasıtalarla desteklenmelidir.”

 

 

DÜŞMAN KARDEŞLER

 

Asya’da Hindistan ve Pakistan düşman kardeşlerdi. İngiliz emperyalistler alt kıtadan çekilmiş ama kin ve nefret tohumlarını serpmeyi ihmal etmemişlerdi. Aynı anneden doğan iki kardeş, Hindistan ve Pakistan, tıpkı Habil ve Kabil gibi birbirlerini yok etmek için gizli yollardan nükleer silaha bile ulaşmıştı. Bir kader gibi düşmanlık sonsuza dek sürecek miydi?

 

Türkiye İçin Jeopolitik Rota kitabımın ilk taslağını 2012’de Hasdal’da yazdım. Hindistan’ı şöyle tanımlamışım: “Hindistan’ı ele alalım. Hâlihazırda bağımsız bir ülke olarak algılanmaktadır. Ancak Batı ile Avrasya arasındaki küresel üstünlük mücadelesi devam etmektedir. Orta ve uzun dönemde ibre Avrasya’ya dönebilir. Mevcut belirsizlik nedeniyle Hindistan rahat hareket ediyor. İbre bir tarafı gösterdiği takdirde Hindistan şu anki durumunu muhafaza edemez!”

 


NEHİR DENİZE AKIYOR

 

Avrasya nehri birdenbire coşkun bir ırmak gibi akmaya başladı. Rusya Hindistan’ın, Çin Pakistan’ın elinden tuttu. Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) büyük bir marifetle birbirlerine değdirmeden iki büyük ülkeyi içine almayı başardı. Aslında Çin’le Hindistan’ın, Rusya ile Pakistan’ın arasında ciddi sorunlar vardı. Ama hayat şunu öğretti. Bu sorunlar Batı’nın hakemliğinde çözülemez! Çünkü emperyalist sistem kandan beslenir. Avrasya bütün ülkelere barış ve mutluluk içinde ortak bir gelecek vaat ediyordu. Hindistan ve Pakistan bu cazibe merkezinin çekim alanına girdi ve gelecek için yeni bir rota çizdi.

 

 

DENETİM ÜÇGENİ

 

Batılı uzmanların “Avrasya Denetim Üçgeni” adını verdikleri teori kapsamında üç ülke var. Batı’da Almanya, Doğu’da Japonya ve Güney’de Hindistan! Kuzey, buzlarla kaplı denizlerle çevrelenmiş olduğundan bu üç ülke kritik önemde! Batı önemli yatırımlar yaptığı Hindistan’ı kaybetti. Hindistan cephesi resmen düştü! Hâlbuki nükleer anlaşmaların hilafına bu alanda Hindistan’a teknoloji transferi bile yapmışlardı.

 

Sadece iki ayak kaldı: Almanya ve Japonya. Her ikisi de İkinci Dünya Savaşı’nın mağlupları. Anayasaları iki ülkeye de dikte edildi. Belirli güvenlik antlaşmalarına tabiler. Buna rağmen Almanya Anglosakson Blok’a rest çekti. Almanya sallanıyor. Bağımsız Kürdistan ilanına karşı çıktı. Son krizde Katar’ın yanında yer aldı. İran’la iyi ilişkiler kurulmasından yana. Fransa ile birlikte Rusya’ya karşı alınacak önlemlerin daha da sertleşmesini engelledi. NATO-Atlantik sistemden bağımsız bir Avrupa talep ediyor. Merkel’in bu yöndeki demeçleri en önemli basın organlarının manşetlerini süsledi. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in şu sözleri her şeyi açıklıyor: “Ortadoğu’nun (Batı Asya) Trumplaşmasına izin verilemez!” Japonya bu gidişle kendisini bir anda Pasifik’in Küba’sı konumunda bulabilir. Kısa dönemde olmasa bile orta dönemde Japonya’da Atlantik-Avrasya tartışmaları siyasi bir ağırlık kazanacaktır.

 

Tahterevallinin bir ucunda Avrasya, diğer ucunda Atlantik! Avrasya’nın ağırlığı arttıkça Atlantik yükseliyor... Böyle giderse güçlü bilekler bile yetmez! Serbest düşüşü engellemek için paraşüt gerekebilir. Bu kez havada talih kuşu değil, akbabalar bekliyor olacak!