Serhan Bolluk: Zorlukları HDP tümörüyle aşamayız

İçerde ve dışarda bozgunculuğun aşırı dozda sürdüğü bugünlerde, Türkiye HDP tümörüne tahammül edemez.

CHP, teröre karşı çözüm olarak (Hoş onlar terör demiyor) “Parlamentoda tartışalım” politikasını öne sürüyor.

 

Sorunun “Parlamento içi” bir çözümü var: HDP’yi kapatmak.

 

 

ODAK KANDİL’DEN MECLİS’E KAYDI


Terörle mücadelede ciddi yol alındı. Yurtiçindeki terörist sayısı 400’lü rakamlara indi. PKK, uzun süredir kentlerde eylem yapamaz oldu. Kırdaki eylemleri de çok sınırlandı.

 

24 Temmuz 2015’te başlayan Vatan Savaşımız, ABD piyonlarını kaçınılmaz sona çok yaklaştırdı. Önce Güneydoğu’da hendeklere gömüldüler. Ardından Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Pençe harekâtlarıyla sınır ötesinde ezildiler.

 

Terörle mücadelede silah, hâlâ başat. Ancak 2015’ten bu yana gelinen yerde, Genel Başkan Yardımcımız Hasan Korkmazcan’ın saptamasıyla “Mücadelenin odağı Kandil’den, PKK’nın Meclis’teki ayağına kayıyor”.

 

 

PARTİLER NE YAPAR?


Bu gerçek bir yana, ülkenin siyasi partilerinin işi nedir?

 

Mehmetçiğin, polisimizin, korucularımızın verdiği savaşı, yaptıkları fedakarlıkları seyretmek mi? Şehit haberi gelince tweet’le başsağlığı dilemek mi?

 

Oysa kanun var. Bir siyasi partiye kapatma davası açılabilmesi için, Siyasi Partiler Kanunu’nun 100. Maddesiyle belirlenmiş üç yol bulunuyor. Yargıtay Başsavcılığı’nın resen dava açması, Bakanlar Kurulu kararı üzerine Adalet Bakanı’nın istemi ve bir siyasi partinin istemi.

 

Kanun koyucu bu maddeyle partilere hem yetki vermiş hem de sorumluluk yüklemiş.

 

Vatan Partisi sorumluluğunu yerine getirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na üç kez başvuru yaptık. Sonuncusu daha yeni.

 

Peki diğer partiler? Ak Parti, MHP, CHP, İyi Parti…

 

 

İKTİDAR YAPMIYOR BİZ DE SEYREDİYORUZ


TV programlarında Genel Başkanımız sorumlulukların hatırlattığında ilk yanıt, “E iktidar yapsın” oluyor. Ama siz “HDP, PKK’nın siyasi koludur” dediniz. Gereğini siz niye yapmıyorsunuz? İkinci mevzileri, “Elimizde istihbarat yok”. O zaman, “siyasi kol” tanımını nasıl yaptınız?

 

İki HDP’li vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmaları ayrı bir komedi. İyi Partililer, usul itirazları içinde boğulup gidiyorlar.

 

CHP’nin durumu vahim. En son, Meclis’te PKK’yla birlikte slogan attılar, sıra kapaklarına vurdular.

 

Her iki parti de uzak ya da yakın, HDP’yle ortaklıklarını sürdürüyor. Lafta, “PKK terör örgütü”, eylemde ortak slogan ya da hık mık…

 

Ak Parti ve MHP tarafında ise “kapatma” konusunda sessizlik hüküm sürüyor. Cumhurbaşkanı’nın “HDP eşittir PKK” sözleri, Meclis koridorlarında kaybolup gidiyor.

 

 

KARGAŞALIK MERKEZİ


Ancak bu siyaset sürdürülemez. İçerde ve dışarda bozgunculuğun aşırı dozda sürdüğü bugünlerde, Türkiye HDP tümörüne tahammül edemez.

 

Ekonomideki zorluklar Korona salgınıyla birleşince ortaya çıkan tablo, Meclis’teki terör odağını kaldırmaz.

 

Önümüzdeki birkaç yıllık zorlu dönemi en az maliyetle atlatmak istiyorsak, güncel görev kargaşalık merkezini ortadan kaldırmaktır.

 

“6 milyon oy” deniyor. HDP’yi kapatalım ve o yurttaşlarımızın da vatanla bütünleşmesini kolaylaştıralım. Önümüzdeki yılların zorluklarına katlanırken onları da seferber edebilelim.

 

“Yeniden kurarlar” en yaygın itiraz noktası.

 

Hayır efendim, köprülerin altından çok sular aktı, koşullar çok değişti. PKK, hiç bu kadar zor durumda kalmamıştı. Silah bırakıp teslim olan terörist sayısı günden güne artıyor. “Komutan” dediklerinden teslim olanlar var. Batan gemiyi terk edenleri, istifa eden milletvekillerini de görün…

 

Kapatalım da görelim, yeniden kurabiliyorlar mı.

 

 

TARİHİ KAMPANYA


Eski Meclis Başkan Vekili, Genel Başkan Yardımcımız Hasan Korkmazcan’ın ön ayak olmasıyla başlatılan kampanya tarihi önemde.

 

İlk imzacılar büyük bir görev yerine getirdiler. Terörle mücadelenin sadece askerimize, polisimize, korucularımızın fedakarlığına bırakılmaması gerektiğini bize gösterdiler.

 

O yoldan ilerlemek yarının Türkiyesi için yapılacak en anlamlı iştir.