Semih Koray: Cumhuriyet Bayramı Andımız ve ‘vatan enerjisi’

"Andımız, milli devletimizin insan içeriğini yaratma ve güçlendirmenin en etkin araçları arasında yer almaktadır"

Bir ülkenin en önemli ulusal değeri, insan gücüdür. İnsan gücü, bir kamu değeri olarak toplumsal enerjiyle çalışır. Toplumsal enerji olmadan ne vatan savunması, ne üretim ekonomisine geçiş, ne de bilim ve teknolojide en ön saflarda yer almak mümkündür. Andımız, Reşit Galip tarafından bir "toplumsal enerji üreteci" olarak tasarlanmıştır. Eğitimin işlevi, bilgi ve beceri birikimini yeni nesillere aktarmanın yanı sıra, bu birikimi geleceği kurmanın etkin bir toplumsal gücü haline getirmektir. "Varlığını Türk varlığına armağan etmek", eğitimle yaratılan gücün vatana adanmasıdır. Kendini vatana adamanın, aynı zamanda öğrencinin bilgi ve beceriyi kendine maletme yetisini de güçlendireceğine kuşku yoktur.

 

 

YUNUS EMRE VE ‘KENDİNİ BİLMEK’

 

Yunus Emre, "İlim ilim bilmektir - İlim kendin bilmektir - Sen kendini bilmezsen - Bu nice okumaktır" diyor. "Kendini bilme"nin toplumsal içeriği, her çağın kendi koşullarına göre şekillenir. Çağımızın Ezilen-Gelişen Dünyası’nda "kendini bilmek", emperyalizme karşı bağımsızlığını koruyarak milletleşme sürecini yetkinleştirmektir. Bu süreç, ancak kamu değerlerine sarılarak tamamlanabilir. Andımız, "kendini bilme"nin çağdaş ifadesidir.

 

 

ANDIMIZ İSTİKLÂL MARŞIMIZIN ‘MÜTEMMİM CÜZÜ’DÜR

 

Andımız, İstiklâl Marşımızın eğitim alanındaki "tamamlayıcı ve ayrılmaz" bir parçasıdır. İnsanoğlu, varoluşunun sonluluğunu hep bireye göre sonsuzluğu içinde barındıran bir bütün içinde eriyerek aşmaya çalışmıştır. İstiklâl Marşımız bu aşkınlığı, "tek dişi kalmış canavar" olarak betimlediği emperyalist sisteme karşı vatanı ve onun simgesi olan al sancağı her fedakârlığı yaparak savunan, yücelten ve hakkeden Türk Milleti’nde bulmaktadır. Andımız, vatanı daha da "yükseltmek ve ileri götürmek" için kendini Türk Milleti’nin aşkınlığı içinde eritme iradesidir.

 

 

ORTAK BİR KÜLTÜR OLUŞTURMA ÇAĞRISI

 

"Ne mutlu Türküm diyene", Atatürk Devrimi’nin bu topraklar üstünde yaşayan herkese yönelttiği "devrime katılma çağrısı"dır. Farklı kültürlerin bir arada bulunması, ancak bu kültürlerden karşılıklı etkileşim içinde yeni ve daha üstün bir ortak kültür üretildiği takdirde bir zenginlik kaynağı oluşturur. Bu kültürlerin en geri yönlerini koruma altına alacak biçimde kendi içlerine kapanmaları, olsa olsa anlamını ancak hayatın sona ermesiyle bulacak olan bir "müze zenginliği"ni yansıtır. Böyle bir "zenginlik", hayat yaşanırken parçalanma ve yoksunluktan başka bir şey üretmez. "Ne mutlu Türküm diyene", ortak bir kültür inşasına gönüllü katılım için "Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkı"na yapılmış bir çağrıdır.

 

 

‘VATAN ENERJİSİ’NİN GÜÇLÜ KAYNAKLARI

 

Cumhuriyet Bayramımız, İstiklâl Marşımız, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Andımız bir bütündür. Bunlar, bugün milletimizin en yakıcı ihtiyacını oluşturan "vatan enerjisi"nin engin kaynaklarıdır. Cumhuriyet, toplumsal işlevini gerçekten milletin teşkilatlanmış haline dönüştüğü ölçüde görür. Her örgütlenme gibi milli devlet de, içinde yer alan insan unsuruyla hayat bulur. Andımız, milli devletimizin insan içeriğini yaratma ve güçlendirmenin en etkin araçları arasında yer almaktadır.

 

Cumhuriyetimizin 95. yılında Türkiye Gençlik Birliği önderliğinde Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Birinci Meclis önünden Atatürk’ün huzuruna yürüyen her yaştan gencin hep bir ağızdan Andımızı okumaları, bugün "Türkiye’ye sahip çıkma"nın "en gerçek" yoludur.

 

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!