Pınar Gül: Çocuk istismarı önlenir

3 Kasım Cumartesi | Saat 10.30 | Türk-İş Konferans Salonu

Vatan Partisi’nin Milli Hükümet Programı’nda yer alan “Çocukların ve Yetimlerin Korunması” başlığı altında “Millî Hükümet, merkezden yerel yönetimlere kadar bütün imkânlarını seferber ederek çocukları koruyacak, çocuklara karşı her tür şiddet ve istismara kökten son verecektir. Çocukların kültürel ve bedensel gelişmeleri için parasız hizmet veren kurumlar oluşturulacak, yeterli kaynak sağlanacaktır” denmektedir.

 

Vatan Partisi Öncü Kadın da Partinin her kurumunda olduğu gibi özellikle kadın ve çocuklar açısından programı zenginleştirmek ve Partimizin önderliğini bu alanlarda pekiştirmek ile görevlidir. Temmuz 2018’de Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen “Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar ve Sömürü İle Mücadele” atölye çalışmaları konunun daha kapsamlı bir biçimde ele alınması gerekliliğini gözler önüne serdi. Bu çalışmalarda cinsel istismar ve sömürünün kaynağı ve nedenleri, hukuki açıdan sonuçları, devlet politikası olarak geliştirilmesi gereken çözümler ve toplam olarak medyanın yaklaşımı ele alınarak sorulara yanıtlar arandı.

 

Atölye çalışmaları bu konudaki araştırma ve öğrenme isteğimizi, çözümleri halka ulaştırma gereksinimini arttırdı. 3 Kasım 2018 günü Ankara’da konuyla ilgili son derece ilgi uyandıran bir çalışma ile çocuk cinsel istismarı ile mücadele yöntemlerini gündeme taşıyacağız.

 

 

CUMHURİYET DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞMANIN SONUÇLARI

 

Kadını ve çocuğu içinde yaşadığı toplumsal yapıdan ayrı değerlendirmek mümkün değildir. Bu nedenle ülkemizin içinde bulunduğu tüm sorunlar kadının ve çocuğun günlük yaşamına yansımaktadır. Ülkemiz Amerikan emperyalizmi ile her alanda savaşmaktadır. Ekonomik kriz günden güne toplumun temeli olan ailenin parçalanmasını hızlandırır konumdadır. Eğitim ve sağlıkta yaşanan gerilemeler, medya aracılığı ile her gün evlerimize yansıyan kültürel bozulmalar aile bütünlüğünü tehdit eder konumdadır.

 

Büyükler ve çocuklar arasındaki bağların zayıflaması, kopması artmaktadır. Ailenin koruyucu bütünlüğü olmadan çocukların çok büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacağı açıktır. İnternetin bilinçsiz kullanımı ile uluslararası çocuk pornosu tehlikesini evimizin içine kadar taşımaktadır. Yabancılaşmanın süratle artması, bencillik ve hoyratlığın sıradanlaşması, tarikat ve cemaatlerin varlığı, ekonomik krizin yarattığı yıkım özetle toplumun özünü oluşturan Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşılması kadın ve çocukları her türlü tehdide açık bir halde korunmasız bırakmıştır.

 


İKTİDAR SORUNU

 

Uluslararası sözleşmeler olan “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi” ile çocukların cinsel suiistimal ve cinsel istismara karşı korunmasına ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Lanzarotte Sözleşmesi) ve İç Hukuk Yasaları incelendiğinde görülecektir ki, çocuklarımızı koruyabileceğimiz yasal mevzuat hazırdır. Çocuklara dönük ihmal ve cinsel istismarın önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi, izlenmesi kurallara bağlanmıştır. Çocuğun her türlü istismar ve tehditten korunmasını sağlayacak önlemler madde madde açılmış; cinsel istismar ile mücadele, mağdur çocukların haklarını korumak ve ulusal ve uluslararası işbirliği ile önlemler almak, spor, kültür ve eğlence faaliyetleri ile çocukların farkındalığını arttırmak yöntemleri tarif edilmiştir.

 

Sorun, bu alanda gerçekten mücadele azmi ve kararlılığı içinde olmayan iktidarlardır. Yapılacak işler belli olduğu halde bu işleri yapmakta yetersiz kalmak, yapıyormuş gibi davranarak samimiyetsiz tutumlar almak, bir devlet politikası olarak konuyu ele alıp çalışmaları aynı ciddiyetle sürdürmemek içinde bulunduğumuz sorunları büyütmektedir.

 

 

BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN YETERSİZLİĞİ VE ZORLUĞU

 

Çocuklara uygulanan taciz, tecavüz ve sömürü vakaları ne yazık ki son derece eksik verilerle izlenmektedir. Veri toplama çalışmaları sağlıklı ve yeterli değildir. 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde Aile Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırmada “Cinsel istismara şahit oldunuz mu?” diye sorulan dolaylı soruya yüzde 11 oranında “Evet, şahit oldum” yanıtı verilmiştir. Aslında böyle bir olaya şahit olunamaz, bu doğrudan maruz kaldım demektir.

 

 

TECAVÜZ SIR OLARAK KALIYOR

 

Çocuk İzleme Merkezleri’nde hastaneye gelen her türlü travmatik vakada çocuklar “Cinsel istismar bulgusu var mı?” diye izlenmektedir. Türk Psikiyatri Derneği’nin yapmış olduğu araştırmaya göre cinsel istismar oranı yüzde 36’dır. Adliyelere olayların yalnızca yüzde 15’i intikal etmektedir, yüzde 85’i bilinmiyor. Ensest vakaların ise yüzde 90’ı bilinemez durumdadır. Aile içindeki saldırılar, taciz ve tecavüzler sır olarak kalmakta ve aile büyüklerinin uyguladığı cinsel istismar ve sömürünün yarattığı kişilik ve güven problemlerinin bütün toplumun yapısını belirleyen travmatik sonuçları olmaktadır.

 

2008 ile 2016 yılları arasında terör örgütlerince 104 bin 531 çocuk kaçırılmıştır. Bu çocuklara uygulanan şiddet, cinsel sömürü ve suiistimal ise gözler önüne serilmelidir.

 

Bir milyona yakın çocuk tarikat ve benzeri kapalı kurumlarda evlerinden ayrı, korunmasız kalmaktadır. Bu yurt ve kurumlarda görevli kişilerin kimlikleri, eğitim seviyeleri ve geçmişleri hakkında bilgi ve denetim yeterli değildir. Bu yurtlarda eğitici kişiler dışında akranlar arasında birbirine karşı istismar ve zorbalık oranı yüzde 40’lara ulaşmaktadır.

 

Okullar, hastaneler çocuklara uygulanan cinsel istismar ve sömürünün ihbarından çekinmekte, kurumlarının itibarını zedeleyeceği kaygısı çocuğun haklarının önüne geçmektedir. Çocuğun öncelikli yarar ilkesi yok sayılmaktadır. Ayıbın üzeri örtülerek çocuk ve aile kendi haline terk edilmektedir.

ÇÖZÜM ZAMANI

 

Uzmanların üzerinde birleştiği ve bizlerin de günlük hayatın içinde gözlemlerimizle doğruladığımız bu verilerin gerçeğin ancak çok küçük bir kısmına işaret ettiğidir. Bütün bu üzücü verilerin ışığında Vatan Partisi oturup izlemek, yakınıp sızlanmak yerine her zaman olduğu gibi konunun anlaşılması ve çözümler üretilmesi noktasında harekete geçmiştir. Çocuklarımızın bir fidan gibi serpilip ülkenin başı dik gençleri, geleceği olması için mücadele eden uzmanlar ile buluşarak çözümler üretmek üzere çalışmayı sürdürecektir.

 

Ankara’da 3 Kasım 2018 Cumartesi günü Türk İş Konferans Salonu’nda saat 10.30’da açılış konuşmasını Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in yapacağı “Çocuk Cinsel İstismarı ile Mücadele” başlıklı toplantımızda; çok değerli, yıllardır bu alanda uzmanlaşmış hocalarımızdan ve Parti önderlerimizden şu konuları dinleyeceğiz:

 

Çocuk cinsel istismarının kapsamı, toplumsal, kültürel, psikolojik sebepleri.


İstismarın önlenmesi için alınması gereken hukuki tedbirler.


Devlet politikası olarak çocukların korunması ve çocuk hakları.


Medyaya düşen görevler. Gelin, böylesine hassas bir konuda dayanışmayı ve toplumsal seferberliği birlikte yükseltelim.