Mehmet Cengiz: Tertibin listeleri Okyanus ötesinden

FETÖ İddianamelerinde Ergenekon Gerçeği - 1

FBI’ın aramada elde ettiği deliller, örgütün emir-rapor zincirini ispatladı.

 

FETÖ iddianameleri ile “Ergenekon Davası”nın, tertip ürünü olduğu bir kez daha tescil edildi. Son olarak; Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2016/238 E. sayı ile görülmekte olan “FETÖ/Ana Dava”da ve Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/109 E. sayılı “FETÖ/Genelkurmay Yapılanması” dosyasında sunulan Ankara C. Başsavcılığı’nın İddianamelerinde de bu husus kanıtlarıyla saptanıyor. “Ergenekon tertibi”nin, Okyanus ötesinden desteklenen FETÖ tarafından, merkezinde TSK ve İşçi/Vatan Partisi’nin olduğu yurtsever güçlere karşı önceden planlanarak tertiplendiği belirtiliyor.

 

 

‘SİYASİ MAKSATLI SUÇLAMA’

 

Şimdi, iddianamelerdeki bu saptamaları yorum yapmaksızın sunuyoruz:

 

“Ergenekon Davası” sanıkları uzun ve haksız tutukluluklarla mağdur edilmişlerdir.

 

“... Kamuoyunda Ergenekon davası olarak bilinen 23 farklı davanın birleştirildiği, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesin (TMK 10. md ile yetkili) 2009/191 esas, 2013/95 karar sayılı davada çoğunluğu tutuklu 275 sanık yargılanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ile silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlarından yürütülen yargılamada, her bir birleşen dosyadaki yargılanan kişilere farklı suç isnatları da yapılmıştır.

 

Mahkeme, Ergenekon terör örgütünün varlığını tespit ettikten sonra, yargılanan kişilerin önemli bir kısmını isnat edilen suçları işledikleri kanaatine vararak uzun süreli hapis ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile cezalandırmıştır. Davada yargılanan kişiler böyle bir örgütün olmadığını, adil yargılanmadıklarını, suç işlemediklerini, gerekmediği halde uzun süre tutuklu kaldıklarını, toplumun bir kesimine yönelik siyasi maksatlarla bu suçlamaların yöneltilip soruşturmaların yapıldığını anlatmışlardır. Uzun süren tutukluluk ve yargılama önemli bir sorun haline gelmiş, kanun değişikliklerine rağmen tutukluluk durumları devam ettirilen kişiler, ancak bireysel başvuru yolunu kullanarak Anayasa Mahkemesinin kararı ile tahliye edilebilmiştir...” (Bkz. Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. sayılı dosyada; İddianame, Bölüm 11, “Fetullahçı Terör Örgütünün Faaliyetleri ve İşlediği Suçlar”, s. 130.)

 

 

SAHTE DELİLLER KULLANILDI

 

Ergenekon Davası’nda sahte deliller kullanılmış ve suçsuzluğu kesin olan kişilere iftira edilmiştir. “...Asrın davası Ergenekon, FETÖ tarafından sözde devlet içerisindeki derin bir gizli yapının tasfiyesi amacıyla başlatılmıştır. Uzun yıllar kamuoyunu meşgul eden bu davada, sahte deliller kullanılmış, suç işlemediği kesin şekilde bilinen kişilere iftira edilmiştir. Davada iddialar sağlam delile dayanılarak açılmamıştır. Kasten kopyala-kes-yapıştır yöntemi ile uzun iddianameler yazılmıştır. İlgisiz birçok konu aynı iddianame içinde anlatılmaya çalışılmış, birbiriyle ilgisi olmayan kişiler aynı örgüt üyesi gibi algılatılmak için davalar birleştirilmiştir. Davada kimin neden suçlandığı anlaşılamamış, bu bulanık ve kargaşa ortamında mağduriyetler yaşatılmıştır...” (Bkz. Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. sayılı dosyada; İddianame, Bölüm 11, “Fetullahçı Terör Örgütünün Faaliyetleri ve İşlediği Suçlar”, s. 108.)

 

 

FBI ARAMASI ORTAYA ÇIKARDI

 

Ergenekon soruşturmasının başlama emri ve tutuklanacak kişiler listesi Okyanus ötesinden verilmiştir. “ABD’nin Newyork Şehrinde FBI Türkiye’ye dönmek üzere olan Osman Hilmi ve Murat Karabulut’u durdurup aramıştır. FBI’ın aramada elde ettiği deliller örgütün emir-rapor zincirini ispatlamıştır. Şüpheli Fetullah Gülen ve yanındaki örgüt yöneticilerinden Ergenekon Davasının başlama emri ve kimlerin tutuklanacağı listesi alınmıştır...” (Bkz. Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. sayılı dosyada; İddianame, Bölüm 5, “Fetullahçı Terör Örgütünün Teşkilat Yapısı”, s. 29.)

 

 

ÖNCEDEN PLANLANDI

 

FETÖ davası sanıklarından “...Osman Hilmi Özdil’in üzerindeki belgelerde adıgeçen kişilerin bir bölümü, 12.06.2007 günü Ümraniye’de bir gecekonduda el bombalarının bulunmasıyla başlayan Ergenekon Davası sanıkları arasında yer almışlardır. Bu şahıslar hakkında henüz bir soruşturma süreci dahi başlamamışken, aylar öncesinde adı geçen kişilerle herhangi bir şekilde ilişkisi bulunmayan Osman Hilmi Özdil’in 18.04.2007’de ele geçirilen notları arasında isimlerinin yer alması, Ergenekon Davasının önceden planlanıp kurguladığını, Fetullah Gülen ve Örgüt yöneticilerinin emri ile çok amaçlı planlanı uygulanan stratejik harekâtın bir parçası olduğunu, talimatın yurt dışından kurye ile geldiğini ispatlamaktadır...” (Bkz. Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. Sayılı dosyada; İddianame, Bölüm 5, “Fetullahçı Terör Örgütünün Teşkilat Yapısı”, s.28.)

 

 

GİZLİ BİRİMDE YÜRÜTÜLDÜ

 

Ergenekon tertibi, İstihbarat Daire Başkanlığı içinde “C-5” adıyla oluşturulan yasadışı gizli birimde yürütülmüştür. “...Şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Çoşgun Çakar’ın, Fetullahçı Terör Örgütlenmesinin yöneticilerinden oldukları, İstihbarat  Daire Başkanı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in C - 2 Büro Amirliği içinde 2006 yılının Haziran ayında, kuruluş onayı almadan 23.05.2012 tarihine kadar mevzuat dışında C - 5 isimli gizli bir birim kurup, çalışan komiser ve komiser yardımcılarını görevlendirdiği, bu birime polis memurlarının girişinin yasaklandığı, C-2 Bürosu içinde kurulan bu büronun Ulusalcılık akımlarını takip etmek için kurulduğu, İDB’ye gelen F- 4 raporları istihbari bilgi ve çalışmaların yasal olmayan gizli C-5 bürosunca yürütüldüğü, C-5 Bürosunun 23.05.2012 tarihinden itibaren olur alınıp yasal mevzuata uygun görev yaptığı, bu illegal birimde FETÖ’nün başlatılması planlanan Ergenekon soruşturmalarının hazırlığının yapıldığı, gizli bir yapılanma olan C-5 Bürosunun varlığının sonradan ortaya çıkarıldığı, C-5 Bürosunun Hrant Dink cinayeti ile ilgili altmış iki, Ergenekon örgütü soruşturması ile ilgili 131, Malatya Zirve Yayıncılık cinayeti ile ilgili 79, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili 69, aşırı sağ faaliyetler, etnik gerginlikler, milli hassasiyetleri istismar faaliyetleri ve benzerleri ile ilgili 21886 olmak üzere toplam 22219 adet evrak üzerinde çalıştığı...” (Bkz.Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. sayılı dosyada; İddianame,Bölüm 11, “Fetullahçı Terör Örgütünün Faaliyetleri ve İşlediği Suçlar”, s.5.)

 

 

İKİ AŞAMALI KOMPLO

 

“Ergenekon Davası” iki aşamalı bir komplodur. “...Ergenekon Komplosu, teorik ve plan düzeyinde Cemaatin stratejistleri tarafından 2005 yılında hazır hale getirilmişti. “Ergenekon Davası iki temel aşamadan oluşan bir komplodur. Birinci aşama, terör eylemleri ve ajanlar aracılığıyla ‘somut delil üretme’ aşamasıdır. İkinci aşama ise, birinci aşamaya dayanılarak ‘Ergenekon Davası’ aracılığıyla ‘bastırma’ aşamasıdır. Bu bastırma ise daha çok TSK üzerinde olmuştur. Ayrıca komploya karşı çıkan ve ihaneti görmesi  muhtemel siyasi yapıların, gazetecilerin, aydınların, bastırılması öngörülmüştür. FETÖ, Ergenekon davası aracılığıyla bastırmayı bilerek gazeteci ve aydınlara kadar genişletmiştir. Amaç dışarıda kalanlara gözdağı vermektir. Basın yayın ve muhalif görüşler devre dışı bırakılmış, sivilleşme ve askeri vesayetten kurtulma adına örgüt, bütün devlet kurumlarında kadrolaşmış ve yerleşmiştir...” (Bkz. Ank. 4. Ağır Cz. Mah. 2016/238 E. sayılı dosyada; İddianame, Bölüm 11, “Fetullahçı Terör Örgütünün Faaliyetleri veİşlediği Suçlar”, s.130.)