Dr. Rifat Mutlu: 7 milyon engelli oy kullanamayacak

Yüksek seçim Kurulunun (YSK) açıklamasına göre 16 Nisan halk oylamasında oy kullanma hakkına sahip 7 milyon engelli seçmen bulunmaktadır. Toplam seçmen sayısının 55 milyon 319 bin kişi olduğu belirtilen açıklamada; seçmenlerin oy kullanacağı 55 bin seçim alanının 46 bini YSK tarafından incelenerek, 19 bin seçim alanının engellilerin erişimine uygun olmadığı belirtilmiştir. YSK tarafından incelenmeden kalan 9 bin seçim alanı da eklendiğinde, tüm seçim alanlarının yüzde 50’si olan 28 bin seçim alanının engellilerin erişimine elverişsiz ve/veya belirsiz olduğu ortaya çıkmaktadır.

 


SEÇİM ALANLARI 


Seçim alanlarının neredeyse yarısının engellilerin erişimine uygun olmadığı halk oylamasında, 7 milyon engelli seç- menin ne kadarı ve nasıl sandıklarda oy kullanıp özgür iradelerini sandığa yansıtabilecektir? Oysa, Cumhuriyet’in kuruluşuna temel oluşturan ilkelerden birisi, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa (halka) ait olmasıdır. Bu demokratik ilkenin gerçekleşmesi, ancak ulusun (halkın) yönetime tam olarak katılmasının sağlanması ile olanaklıdır. Ulusal egemenliğin gerçekleşmesi için halkın katılımı yanında, yönetimi denetlemesinin de sağlanmasının gerektiği açıktır. Egemenliğin gerçekleştiricisi ve denetleyicisi olan ulusumuzun 10 milyon gibi önemli bir bölümü engelli yurttaşlarımızdan oluşmaktadır (toplam nüfusumuzun yüzde 12,7’si). Halk oylamasında, oy kullanma hakkına sahip 7 milyon engelli yurttaşımız bulunmaktadır. Engelli olduğu için 7 milyon seçmenin büyük bir kısmı; meclisin yetkilerinin kaldırıldığı, hükümetin dışarıdan atanan bürokratlar tarafından oluşturulacağı, tüm güç ve yetkilerin tek kişide toplandığı bir ‘rejim değişikliği’ için yapılan halk oylamasında oy verip, siyasal katılım hakkını kullanamayacaklardır.

 


YÖNETİMLERE KATILIM

 

Siyasal yaşama katılma; yurttaşların devletin çeşitli düzeylerdeki karar ve uygulamalarını etkileme eylemi olarak tanımlanmaktadır. Engellilik durumu, siyasal katılmayı olumsuz olarak etkileyen nedenler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Engelli yurttaşlarımızın hem yerel, hem genel meclislerde siyasal katılımı; engelli haklarının korunup, geliştirilmesi ve gereksinimlerinin karşılanmasında çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Engellilerin hem yerel, hem de genel düzeyde siyasal yaşama katılmaları zorunludur. Yerel yönetimler, günlük yaşamın düzenlenmesine ilişkin çok önemli yetki ve sorumluluklara sahip, halka en yakın yönetimlerdir. Bu nedenle engellilerin yerel yönetimlere katılması yaşamlarını önemli düzeyde kolaylaştıracaktır.

 


HAYIR OYUNUN ÖNEMİ

 

Engelli bireylerin genel düzeyde siyasal yaşama katılmaları, merkezi yönetim organlarında yer almaları, makro politikaların oluşumuna katkı vermeleri toplumun yaşamını düzenleyen yasaların yapılmasına katılmaları anlamına gelecektir. Böylece engellilerin her düzeyde dikkate alınması ve yaşamın bütün alanlarının buna göre yeniden düzenlenmesi olanağı doğacaktır. Meclis, engelli yurttaşlarımızın katılımları ile çok daha güçlenecek, engellilerin siyasal katılımları başta olmak üzere tüm haklarının sağlanıp korunması, geliştirilmesi ‘hak temelli’ olarak gerçekleşecektir. Bu bağlamda; yetkileri kaldırılmış bir meclisi de içeren anayasa değişikliğine engelli yurttaşlarımızın 16 Nisan halk oylamasında ‘ Hayır ‘ oyu kullanması, çok daha fazla önem taşımaktadır.