Doğu Perinçek:Mehmetçiği öldüren terör artık çocuğa oyuncak götürmek kadar masum

Öncelikle kaybettiğimiz gençlerimizin ve yurttaşlarımızın yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Hepsine bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

 

EYLEMİN AMACI BASINDA SERGİLENİYOR

 

Eylemi yapanları bulmak, polisin ve savcıların görevi. Eylemi yaptıranlar ise bu tür uygulamalarda on yıllar boyu “faili meçhuller” başlığı altında anılıyor.

 

Önümüzü anlamak açısından asıl önemli olan, eylemin sonuçlarıdır. Çünkü sonuçlar, eylemin amacını ortaya koyuyor. Eylemin hangi amaçla yapıldığını en güzel Sözcü gazetesinin dünkü haberinde görüyoruz: "Oyuncak götüreceklerdi çocuk parkı yapacaklardı"

 

KÜRT KORİDORUNDA KANLI SAVAŞ ÇOCUK PARKI KURMAK İÇİNMİŞ

 

ABD emperyalizmi ve İsrail, Türkiye’nin güneyinde “Kürt koridoru” adı altında bir koridor açıyor. Böylece Doğu Akdeniz’de limanı olan bir Kürdistan planı hayata geçiriliyor. Kanlı plan tutarsa, bölgemizde İkinci İsrail kurulmuş olacak. ABD Başkanı Obama başta olmak üzere ABD yetkilileri, artık PYD/PKK silahlı birliklerinden “kara kuvvetlerimiz” diye söz ediyorlar. ABD’nin Birinci Körfez Savaşı’ndan Suriye’de iç savaş kundaklamasına kadar 25 yıldır yürüttüğü kanlı savaşın asıl amacı, Kürdistan’ı, daha doğrusu İkinci İsrail’i kurmak. Türkiye’yi hedef alan PKK ve IŞİD terörü de bu amaç için kullanılıyor.

 

MEDYANIN HOKKABAZLIĞI

 

Gençlerimizin katledilmesinden sonra basında yürütülen kampanyaya bakınız, kanlı Kürt Koridoru için yürütülen faaliyet, birden “Oyuncak götürme ve çocuk parkı yapma faaliyetine” dönüştürülüyor. O oyuncakları götüren gençlerimiz ise hangi planın hizmetinde olduklarını bilmiyorlar bile.

 

Örnekleri özellikle Sözcü’den seçiyoruz. Çünkü geçmişte PKK’nın bölücü terörü konusunda duyarlı bir gazetemizdi. Şimdi PKK terörünü şirinleştirmeye hizmet eden bir kampanyanın içinde olduğunu görmek, olayın ciddiyetini anlamamıza yarıyor. Sözcü’nün bir başlığı da şöyle: "Gençleri katlet teröristi besle"

 

Gençler katlediliyor, doğru. Ama teröristin desteklendiği haberi eksik. AKP iktidarı, Suriye’ye terör ihraç etti, teröristleri eğitti, doğru, bunu yıllar boyu tek başımıza anlattık. Ancak desteklenen terörist, yalnız IŞİD değil. Şu anda Türkiye’de Aydınlık ve Ulusal Kanal dışındaki bütün medya araçları, PKK teröristlerini şirinleştiren bir kampanya yürütüyorlar. Emperyalist basın da bu kampanyanın başındadır. “Rojava” edebiyatı gırla gidiyor. Kanlı eylemin göze çarpan en önemli sonucu budur.

 

ADIYAMAN’DAKİ ONBAŞI ROJAVA’YA OYUNCAK GÖTÜRMEK İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ

 

Bu arada PKK, Adıyaman’da bir onbaşımızı şehit ediyor. Amaç, “Rojava’yı savunmak.” PKK terör eylemleri yükseliyor. Bu tür haberler, kenarda köşede kayboluyor. Türkiye’de Mehmetçiği öldüren PKK terörü, vatandaşın gözünde “oyuncak götüren, çocuk parkı ve hatıra ormanı yapan” bir harekete dönüştürülüyor. Bu arada gençlerimiz ve yurttaşlarımız katledilmiş, ne ABD’nin umurundadır ne de PKK’nın. Onlar, bu olayın şimdi hasadını toplamaktadırlar.

 

TÜRKİYE SİLAHLI VE DEMOKRATİK YOLDAN BÖLÜNÜYOR

 

7 Haziran seçiminden sonra, Türkiye’nin demokratik yoldan bölündüğüne dikkat çekmiştik. Aynı zamanda silahlı yoldan bölme harekâtının da özellikle Suriye’nin kuzeyinde sürdürüldüğüne işaret ettik.

 

Harekât devam ediyor: Türkiye, silahlı yoldan ve demokratik yoldan bölünüyor.

 

PKK terör örgütü, HDP aracılığıyla kuzu postuna sarmalanıyor, yasallaştırılıyor. Dikkat buyurulsun, yasallaşan terör eylemlerinin kendisidir.

 

Türkiye’yi bölmek, artık “çocuklara oyuncak vermek” gibi masum bir eylem haline getirilmektedir. Türkiye halkına, celladını sevdiren bir kampanya yürütülmektedir

 

SİSTEM TÜRKİYE’Yİ KANLI SENARYOLARIN İÇİNE İTİYOR

 

Ülkemiz, Amerikancı iktidarların güdümünde kendini savunamaz duruma düşürülmüştür.

 

ABD merkezli sistemin içinde, Türkiye’ye bölünmek dışında bir yol bırakılmıyor. Senaryo kanlıdır.

 

Sistemin içindeki partiler, Meclis’i işgal etmişlerdir. Bu işgal, toplam olarak bölücü işgaldir.

 

Sistem, bölücülüğüyle ve borç batağındaki çırpınışlarıyla çıkmazdadır.

 

BİRİCİK ÇÖZÜM

 

Gelinen bu noktada, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak ve barışa ulaşmak için, Vatan Partisi dışında bir seçenek gözükmüyor. Evet, hakikat budur. Vatan Partisi’nin büyüklüğü de buradadır. Vatan Partisi’nin yöneticileri ve TSK komutanları, Ergenekon ve Balyoz sürecinde ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri tarafından niçin hedef alındı, şimdi daha iyi anlaşılıyor.

 

 

Türkiye, doğru çözümü bulmak için bakalım daha ne kadar kan kaybedecek?

 

Doğu Perinçek / 22 Temmuz 2015, Aydınlık