Doğu Perinçek: Dünya ölçeğinde strateji

1990 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD emperyalizmi, insanlığa karşı dünyanın tek efendisi olma hedefiyle küresel bir saldırı başlattı. “Yeni Dünya Düzeni”ni kuracağını ilan etti. Ortaçağ’dan kalma bütün araçları kullandı. Etnik ve mezhepsel bölücülüğü, ağalık ve şeyhliği, Gelişen ve Ezilen Dünyadaki millî devletlere karşı harekete geçirdi. Küreselleşme saldırısının tepesinde, Dünyanın büyük faizcileri, ABD mafyası bulunuyordu.

 

DOLAR SALTANATININ KURULUŞU

 

Küreselleşme dedikleri son saldırı sürecinde, sınıf ilişkilerinde önemli değişiklikler oldu. Aslında bu değişikliklerin kökü, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Dolar Saltanatının kurulmasına kadar uzanıyor. ABD, silahlı gücü sayesinde, Dolar ihraç ederek dünyanın haracını yiyor.

 

Kapitalizmin özü, eşdeğerlerin değişimidir. Yani bir malın üretilmesi için gerekli ortalama sosyal emek miktarı, malın değerini belirler. Her mal, eşdeğeriyle değişir. Piyasada deği- şilen, en sonunda malların üretilmesi için gerekli emek miktarıdır. Piyasa dediğimiz olayı ilerici kılan da buydu. Bir girişimci, ancak yeni buluşlarla ve emeği daha verimli kılacak örgütlemelerle rakiplerinin önüne geçebilirdi.

 

Bugün dünyaya bakıyorsunuz, eşdeğerler değişmiyor, dolar denen kağıt parçalarıyla mallar değişiyor. ABD emperyalizmi, üretilmesi için bir kuruşluk emek gereken kağıdın üzerine “100 Dolar” yazıyor ve o kağıt parçası karşılığında üretilmesi için yüz dolarlık emek gereken malı alıyor. Özetle bir kuruşluk emek ile 100 dolarlık emek değişiliyor. Bunun üzerine bir de faiz ve borsa vurgununu ekleyiniz. Bu haraç sistemi, rekâbeti ortadan kaldırmış, kapitalizmin övündüğü piyasayı yok etmiştir.

 

SANAYİCİLERİN DEĞİL HARAÇÇILARIN VE FAİZCİLERİN SİSTEMİ

 

Kapitalizmin ilerici olduğu çağda, özellikle Sanayi Devrimi döneminde, sistemin başında sanayiciler vardı. Bugün kapitalizm, artık sanayicinin sistemi değildir, dolar vurguncularının ve faizcilerin sistemidir. Haraç ve faiz, kapitalizmin düşmanı- dır. Haraç, sömürü bile değildir, yağma özelliğindedir. Öte yandan kendi mecrasında tutarlı gelişen bir kapitalizmin, faizi yok etmesi gerekirdi. Tersi oldu, faizcilik kapitalizmin üretici karakterini yok etti.

 

Yeni kurulan sisteme çeşitli adlar verilebilir. “Dolar saltanatı” denebilir, “Kumarhane kapitalizmi” veya “Yeni Ortaçağ” diyenler de var. Hepsinde hakikat payı var.

 

Uluslararası tefecilikten borsa vurgunculuğuna uzanan mali sermaye ilişkileri, “Kumarhane Kapitalizmi” diye adlandırılabilir.

 

“Bilgi Çağı” dedikleri insanı budalalaştıran ve ezen ideolojik-kültürel diktaya ise, “Yeni Ortaçağ”dan daha güzel bir isim bulunamaz.

 

ÖNCELİKLİ HEDEF: HARAÇ SİSTEMİNİ YIKMAK

 

Toplumsal-ekonomik ilişkilerdeki bu değişiklikler, emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadele stratejisini de belirlemektedir. Sınıfların mevzilenmesi değişmiştir.

 

Bütün dünyada insanlığın öncelikli hedefi, uluslararası haraç sistemini yıkmaktır. Dolar Saltanatı, emperyalist-kapitalist sistemin zayıf noktasıdır, yumuşak karnıdır, yarılacağı budaktır.

 

Emperyalizmin tasfiyesi, Dolar saltanatının yıkımıyla baş- layacaktır. ABD’nin dolar ve tahvil soygunculuğunun tasfiyesi, emperyalist sistemin belkemiğini kıracak ve arkasından sistemin çöküşü gelecektir. Nitekim bugün BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ülkeleri dünyada yeni bir para düzeni için harekete geçmiş bulunuyorlar. Ayrıca Çin, Rusya, İran gibi ülkeler, kendi aralarında millî paraları kullanan uygulamalara başladılar. Avrupa da, Dolar saltanatından hoşnut değil.

 

KARMA EKONOMİNİN YÜKSELİŞİ

 

Artık küresel mafyanın çıkarlarını temsil eden özel çıkar sisteminin biricik seçeneği, karma ekonomidir.

 

İnsanlığın önünde, emperyalizmin mafya sistemine karşı millî demokratik devrimler bulunmaktadır. 20. yüzyılın ba- şında girdiğimiz “Emperyalizm, Millî Demokratik Devrimler ve Sosyalizme Açılış Çağı” devam etmektedir. Devrim dalgası, 1975 sonrasındaki geri çekilişten sonra, en büyük yükselişinin eşiğine gelmiştir

 

MİLLİ DEVLETLERİN DİRENİŞİ

 

Küreselleşmenin karşısına öncelikle millî devletler dikilmiş- tir. Çünkü küresel saldırının birinci hedefi onlardı. Millî devletler, Gelişen ve Ezilen Dünyanın millî sınıflarını temsil eder. Emperyalizmin acentaları ve sıcak para komisyoncuları, emperyalist mafyaya göbekten bağlı yerel mafyalar oluştururken, millî sınıflar da millî devlet mevzisinde toplanıyorlar.

 

1970’li yılların başlarında, dünya durumunu özetleyen şu formül üretilmişti: “Devletler bağımsızlık, milletler kurtuluş, halklar devrim istiyor.” Arkada kalan 40 yıl, bu formüldeki sıralamayı doğruladı.

 

Bugün BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Afrika Birliği, Latin Amerika’daki devletler arası birlikler, ABD’nin başını çektiği Haraç Sistemine karşı millî devletlerin oluşturduğu mücadele mevzileridir

 

Dünya ölçeğinde stratejik hedef, ABD’nin haraç sistemi olan Dolar Saltanatını yıkmaktır. Sistem oradan yarılacak!

 

 

Millî Devlet, bugün insanlığın temel gücüdür ve ön cephesidir.

 

Doğu Perinçek / 19 Temmuz 2015, Aydınlık