Doğu Perinçek: Asya Çağının öncüleri

.

Dünyamız Asya Çağına girdi. 21. Yüzyıl, artık Asya Çağıdır. Macellan’ın Ümit Burnu’nu dolaşarak Asya’ya ulaşmasından bu yana beş yüzyıl geçti. 9-15. Yüzyıla bakanlar, kapitalizmin Çin’den ve Ortadoğu’dan yükseleceğini düşünebilirler. Avrupa o zaman dünya uygarlığının kenarındaydı ve karanlıklar içindeydi. Nedenlerini burada tartışmıyoruz, kenardaki Avrupa kapitalizmin merkezi oldu ve dünyamız çağ atladı.

 

DÜNYA EKONOMİSİNİN ÖNCÜLERİ

 

Beş yüzyıldır Dünya uygarlığının öncülüğü Atlantik’tedir. İşte bu çağın sonuna geldik. Güneş, artık yeniden Doğudan doğuyor. 19. ve 20. Yüzyılın Asyalı yoksulları, bugün dünya ekonomisinin öncüsü konumundalar. Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan’ı çıkarınız, dünya ekonomisi gelişmiyor. Çin’den New York limanına yüksek teknoloji ürünleri götüren gemiler, oradan hurda kağıt yüklenerek Çin limanlarına dönüyor.

 

İLERİ ASYA, GERİ ATLANTİK

 

Dünya ekonomisinin ağırlığı artık Asya’dadır. Lenin’in 20. Yüzyıl başında vurguladığı “İleri Asya, Geri Avrupa” saptaması, artık tartışılmaz bir dünya gerçeğidir. Avrupa’nın filozofları ve siyasetçileri, gelecek umutları olmadığını belirtiyorlar. Asya, ise artık umut kıtasıdır.

 

Bugün Avrupa, Asya’ya tutunarak yaşama savaşı veriyor. ABD de, bu büyük gerçeklikle yüz yüze gelmiştir. Atlantik dünyası, Asya’nın merkezinde olduğu yeni dünya düzenini tanımak durumundadırlar.

 

Buraya nasıl geldik, Asya Çağının ilk ışıkları ne zaman ve nasıl parladı?

 

DÜNYANIN İKİ KAMPI

 

Kapitalizm, 20. Yüzyılın eşiğinde emperyalizm aşamasına girince, çürüme ve ölüm belirtileri de saptanmıştı. Artık Dünya iki kampa bölünmüştü. Zalim Milletler ve Mazlum Milletler saflaşmasını Lenin ve Mustafa Kemal gibi zamanın büyük devrimcileri belirlediler. İnsanlığın geleceği işte o mazlumların elindeydi. Türk Devriminin önderinin belirttiği gibi, “Mazlumlar, bir gün zalimleri mahv ve perişan edeceklerdi.” İşte şimdi yaşanan olay budur. Artık Mazlum Milletlerden “Gelişen ülkeler” diye söz ediliyor. İnsanlığın geleceği, Gelişen Dünyanın elindedir. Dünün Mazlumları, artık dünyamızın efendileridir. Enternasyonal Marşındaki, “Uyanın dünyanın lanetlileri” çağrısına, Mazlumlar yanıt vermiştir. Mazlum Milletler, önce Asya’da ayağa kalkmış ve Latin Amerika ve Afrika’ya önderlik etmişlerdir.

 

ASYA’NIN İMPARATORLUK BİRİKİMİ

 

Asya Çağının öncüleri, Rusya, Türkiye, Çin ve Hindistan gibi Asya’nın imparatorluk birikimi olan ülkelerden çıktı. 20. Yüzyıl devrimleri, Rusya, Türkiye, İran, Çin ve arkasından Hindistan’da başladı. Asya Çağının öncüleri aslında bu devrimlerdir. Ve o devrimlere damgalarını vuran önderler var: Lenin, Atatürk, Gandi ve Mao. Yeni yayınlanan kitabımızın konusu, işte o önderlerdir. Gandi konusunu yeterli çalışmayı yaptıktan sonra gelecek basımlarda işleyeceğiz.

 

MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİMLER ÇAĞI

 

Asya Çağı, devrim çağıdır. Bu çağa devrimlerle girdik. 20. Yüzyıl Asya Devrimleri çağıdır. 19. Yüzyılda, gelişmiş kapitalistlerin Avrupasında beklenen sosyalist devrimler ertelenmiş, insanlık çıkış yolunu Asya’da başlayan millî demokratik devrimlerle bulmuştur. Asya Çağı, millî demokratik devrimler çağıdır. Millî demokratik devrim, ancak sosyalizme geçerek yaşayabilir, deneyimler bunu kanıtladı. Sosyalizmin kapısını Asyalılar açıyor.

 

DÜNYA İKİ ABD’Yİ KALDIRMAZ

 

Dünya ekonomisinin merkezinin Asya’ya kayması, yeni bir çağın başlangıcıdır. Kapitalist bir Çin olmaz. Dünya iki tane ABD’yi kaldıramaz. Asya’nın yükselişi ve arayışları, yeni bir uygarlığın başlangıcıdır. Dünyamız, Asya önderliğinde kamucu, paylaşmacı ve insancıl bir uygarlığa geçişin sancılarını yaşamaktadır.

 

ÇAĞIMIZI ANLAMAK

 

Artık dünyamız, Batı kapitalizmini sırtında taşıyamıyor. Emperyalizm aşamasındaki kapitalizm, insanı ve içinde yaşadığı doğayı yıkıma uğratan bir karakter kazandı. Kapitalizm, dünyanın damını deliyor, okyanusları zehirliyor ve aşkı öldürüyor. İnsanlık, yeni bir devrim dalgasının eşiğindedir ve Asya dünya gündeminin odağındadır.

 

Asya Çağının üç önderini tanımak, çağımızı anlamanın ilk adımıdır. Yayımlanan çalışmamızda, Lenin, Atatürk ve Mao’nun hayatlarını incelemiyoruz. Onların çağ açan büyük eylemlerini ve o pratiklerde geliştirdikleri Asyalı Devrim Teorisini ele alıyoruz.

 

Eleştirilmesi ve tartışılması umuduyla okuyucularımızın, bilim dünyasının değerlendirmesine sunuyoruz. 

 

Doğu Perinçek / 15 Kasım 2015, Aydınlık