Cengiz Çakır: Virüsler ve yaşlılar

Yaşını başını almış kişilerin bu ciddi toplum sağlığı konusunda duyarlılık göstermesi ve diğer insanlara iyi örnek olması gerekir.

Bir zamanlar İzmir'in Narlıdere semtinde, mahalle arasından geçen üstü açık bir dere vardı. Dere ile anayolun kesiştiği kavşaktan, dere boyunca yukarı uzanan yola dönmek isteyen bir kamyon, dönemeçte dereye uçmuş ve dört tekerleği de havaya gelmişti. O zamanlar taşıt araçlarının önüne, arkasına yazılmış yazılara sık rastlanırdı. Kaza yapan, yeşil boyalı kamyonun alnında “BU DA, GEÇER” yazılıydı. Fuar açıldığında bu kamyonun resminin trafikle ilgili bir uyarı afişinde yer aldığını görmüştük.

 

Kovid - 19 adı verilen virüsün yol açtığı solunum yolu hastalığı, dünya ölçeğinde bir salgın olarak kabul edilmiştir. Salgını önlemek üzere yoğun önlemler alınmaktadır. Türkiye'de sağlıkla ilgili “Bilim Kurulu”nun önerileri doğrultusunda önlemler alınıyor. Yurdumuzda akıllıca bir yaklaşımla ve zamanında alınan bu önlemler sayesinde hastalık göreli olarak daha hafif seyretmektedir. Hayli yıpratılmış olmasına karşın, sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin işleyiş biçimi, gelişmiş kabul edilen ülkelerin çoğundan iyidir. Sağlık çalışanlarının özverili çabaları ve toplumsal dayanışma da hastalığın üstesinden gelinmesinde önemli rol oynamaktadır. “Bu da geçer” elbette.

 

Bu virüsün tanıdık bir düşman olduğu bildiriliyor. Şaşılacak derecede küçük. Büyüklüğü 90 nanometre civarında. Bir uzunluk ölçü birimi olan nanometre, metrenin milyarda biridir. Bu virüsten 110 milyon tanesi yan yana dizilirse oluşan katarın uzunluğu 1 santimetreye ancak ulaşacaktır. Virüsler asalaktır, kendi başına yaşayamaz ve çoğalamaz. Mutlaka bir konukçu canlıya gereksinme duyarlar. Virus konukçu canlının hücresi içine girerek, çoğalması için gerekli proteinlerin üretilmesini sağlar ve çoğalır. Virüsün girdiği hücre 100 ila 1000 arasında yeni virüs üretebilir. Bunlar komşu hücrelere ya da bir başka konukçuya geçerek yaşam döngüsünü sürdürürler. (Bkz.1)

 

Hükümdar başlığı anlamındaki taca benzetildiği için Koronavirüs adı verilen bu cisimcik, küresel biçimi ve üzerindeki çıkıntılar nedeniyle daha çok eski tarz bir deniz mayınına benzemektedir.

 

Ekonomik durumları bizden iyi görünen İtalya, Yunanistan, İspanya ve İngiltere'de salgın felakete dönüşmüştür. İngiltere Başbakanı bu virüsün ülkesindeki nüfusun yüzde 60-70'ine bulaşacağını ve böylelikle sürü bağışıklığı oluşacağını söylemiştir. Sürü yerine konulan İngiliz halkı ne tepki verdi bilmiyorum ama virüs işini biliyor. Sürüyü güden aileden işe başlamış. Prens hazretlerine acil şifalar dileriz. Basında hastalığın İngiltere başbakanı ve sağlık bakanına da bulaştığı haberi yer almaktadır, kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi sunarız.

 

Amerika Birleşik Devletleri'nde durum daha çetrefildir. ABD için olası senaryo, nüfusun beşte birinin hastalanacağı ve binde 5 ölüm olasılığı şeklindedir. Hastalığın 327 bin kişinin ölümüne yol açabileceği tahmin edilmektedir. ABD'deki 6000 hastanenin sadece 290'ında yoğun bakım ünitesi vardır. Yoğun bakım yatak sayısı 95 bin, solunum cihazı sayısı 62 bindir (Bkz.2). Karşılaştırma açısından ABD'nin dörtte biri kadar nüfusu olan Türkiye'de 42 bin yoğun bakım yatağı mevcuttur. Refah ülkesi sayılan ABD'de kişi başına bizim yarımız kadar yatak düşmektedir.

 

ABD'de çalışanların ücretli hastalık izni yoktur. Sağlık - bakım masrafları yüksektir. Sigortasız olanlar, sigortasının kapsamı dar olanlar ve katılım payı ödemekten korkanlar, özellikle son zamanlarda ücreti azalmış veya tümüyle kesilmiş kişiler hastane ve doktorlardan uzak duracaklardır. Federal yapıda olan ABD'de sağlık sisteminin işleyişi konular yerel yönetimlere bırakılmıştır (Bkz. 3). Karar mekanizmaları geç işlemekte ve hızlı yayılan salgına karşı mücadele güçleşmektedir. Aynı husus Almanya için de geçerlidir.

 

Türkiye gibi üniter yapıda olan devletler yetkili makamlarca alınan kararları hızla uygulayabilmektedir.

 

Virüs daha çok bağışıklık sistemi zayıf ve süreğen hastalığı olanlarla yaşlı kişilerde ölüme neden olmaktadır. Bu nedenle 65 yaşından büyük kişilerin zorunluluk olmadıkça evde kalmaları, dışarı ile bağlantılı olanlara yaklaşmamaları, ellerini sabunla güzelce yıkamaları, beslenmelerine dikkat etmeleri sağlanmaya çalışılmaktadır.

 

Yaşını başını almış kişilerin bu ciddi toplum sağlığı konusunda duyarlılık göstermesi ve diğer insanlara iyi örnek olması gerekir. Doğal ömrünü yaşamış kişilerin ölümü hafife alan tavırlarla gereksiz yere sokaklarda, parklarda dolaşması doğru değildir. Aynı yaş grubunun ileri basamağında bir kişİ olarak, çok zor koşullarda özveri ile hizmet veren sağlık çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu sıkıntılı günlerde bir de bizimle uğraşmak zorunda kalmasınlar. Lütfen, halkımızı ve yakınlarımızı düşünerek kurallara harfiyen uyalım.

 

***

 

(1) “Anatomy of a killer”, The Econnomist, March 14 th 2020, p.14-16.

(2) “Dropping the ball”, The Econnomist, March 14 th 2020, p. 29 – 30.

(3) a.g.y.