Cengiz Çakır: Orman yangınları (2)

Ateşle oynamayı seven Sam Amca’nın büyük ölçekli yangınları önlemek için yanabilecek şeyleri peşinen kendi eliyle yaktığı anlaşılıyor

17 Ağustos 2020 tarihli yazıda ülkemizdeki orman yangınları ele alınmıştı. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey; “Bu yıl 19 Ağustos tarihine kadar yurdumuzda 1800 yangın çıktığını ve 4298 hektar ormanın etkilendiğini” belirtmiştir. Yangınların Ege, Marmara ve Akdeniz kıyılarında yoğunlaştığı ifade edilmiştir (1). Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nin iklim bakımından Ege’ye benzerlik gösteren Kaliforniya Eyaletindeki orman yangınlarıyla ilgili bilgileri paylaşarak bazı değerlendirmeler yapılacaktır.

 

 

İLGİNÇ BİR YAKLAŞIM


Amerika Birleşik Devletlerinde 100 yıldan beri alınan sıkı yangın koruma önlemlerinin etkileri ilginçtir (2).

 

1910 yılında Montana ve İdaho’da çıkan Büyük Yangında 1,2 milyon hektar orman yanmış, 85 kişi ölmüş ve birçok kasaba harap olmuştur. Ateşin 17,7 milyon metreküp keresteyi yuttuğu tahmin edilmiştir. Bu yangından derinden etkilenen dönemin ormancıları, kereste kıtlığı çekileceğinden korkmuşlardır. Böylelikle Amerika’nın ormanlarını ve ekonomisini korumanın en iyi yolunun var güçleriyle orman yangınlarını önlemek olduğuna karar vermişlerdir.

 

Bu ulusal politika on yıllar boyunca uygulanınca, 1930 ila 2000 yılları arasında Sierra Nevada ormanlarında erişkin ağaçların sayısı yarıya inerken, küçük ağaçların yoğunluğu ikiye katlanmıştır. Dikili vaziyetteki kurumuş ağaçların sayısı, 1929 yılındakine göre dokuz kat artarken, yerdeki ölü kütüklerin sayısı üç kat artmıştır. Bugün ormandaki ölü ağaçlar daha küçük olup daha yanıcıdır.

 

Yangın koruma önlemleri alınmadan önceki yangınlarda, ormanlar kabaca alanın yüzde 5 ila 10’undaki erişkin ağaçların çoğu ölecek kadar zarar görmekteydi. Buna karşın 2013 ve 2014 yıllarındaki bazı büyük yangınlarda alanın %40 veya daha fazlası aşırı zarar görmüştür. Bu durum ağaçların sık, yanabilecek materyal birikiminin fazla olmasından kaynaklanmaktadır.

 

1920 yılında bir ormancı “Doğal yangın koşullarında uygun bir seyrelme olmakta ve geriye kalan ağaçlar daha iyi gelişme imkânı bulmaktadır” diye yazmıştır. Tüm yangınları söndürmeye çalışmanın ormanı ufak ağaçlarla kalabalıklaştıracağını, böylelikle büyük yangınlara ve hastalıklara elverişli hale getireceğini belirtmiştir. Bu nedenle mevcut ormanların tümüyle yok alacağını ve pratik değer taşıyacak ikinci bir gelişimin olmayacağı konusunda uyarıda bulunmuştur.

 

Yangınların baskılanmasından yüz yıl sonra bugün, Kaliforniya’da ormandaki ağaçlar daha yoğun olup büyük ağaçlar azdır. Şiddetli yangınların sayısı artmakta, kapladığı alan genişlemektedir. Şiddetli yangın geçiren geniş alanlarda tohum dökecek büyük ağaçlar yok olduğu için ormanların kendiliğinden yenilenmesi söz konusu değildir.

 

Ormanın alt katmanında daha az ışık isteyen türler yetişmiş ve ormanların bünyesi değişmiştir. Ormanların su rejimi üzerine etkileri de azalmıştır. Sierra Nevada’ya yağmur ve kar şeklinde eyaletteki yağışın yüzde 30’u düşer. Burası eyaletin su ihtiyacının yüzde 60’nı karşılardı. Eskiden her kış Sierra Nevada’nın karlı yaylalarında 1,8 milyar metre küp su birikirdi.

 

Aşırı kalabalık olan bitki örtüsü daha çok su kullanmakta ve neticede akışa geçen su miktarı azalmaktadır. Şiddetli yangınlar orman zeminini çıplak bırakmakta ve toprak erozyona uğramaktadır.

 

Başka kaynaklarda, eyalette büyük yangınlardan kaçınmak için yanabilecek maddeleri yok etmek üzere ilgili makamdan izin alarak, uygun zamanlarda ormanı kontrollu şekilde yakma yoluna gidildiği belirtilmektedir. Alev makinesi kullanarak yanmaya elverişli maddeleri yoketmek, istenmeyen işgalci bitkileri ortadan kaldırmak mümkün olmaktadır.

 

 

SONUÇ


Ormanlardaki her yangını söndürmeye kalkışmanın gereksiz olduğu belirtiliyor. Doğal yangınların ormanlar için faydalı olabileceği ileri sürülüyor. Ormanlardan kereste ve odun elde edilmesi ormanın korunması ve düzenlenmesi açısından önemlidir. Ateşle oynamayı seven Sam Amca’nın büyük ölçekli yangınları önlemek için yanabilecek şeyleri peşinen kendi eliyle yaktığı anlaşılıyor.

 

(Konuya sonraki yazıda devam edilecektir.)


(1) “Bu yıl 4298 hektar orman alanı yandı”, 22 Ağustos 2020 tarihli Aydınlık Gazetesi, s.3.


(2) Susan Coher, “Californians must learn from the past and work together to meet the forest and fire challenges of the next century”, California Agriculture, Volume 69,Number 1, p 5-9.