Ali Mercan: Avrasya’ya yönelen Avrupa

Bu yıl 53. kez toplanan Münih Güvenlik Konferansı (MGK) 1963’ten beri her yıl düzenli olarak toplanıyor. 17-19 Şubat’ta toplanan konferansa, 60 ülkeden 500 dışişleri bakanları ağırlıklı siyasetçi, bilim adamı gibi etkili şahsiyetler katılıyor. Konferansın ele alacağı dört ana başlık ve siber saldırı- dan iklim sorunlarına kadar birçok konu yanında öne çıkanlar “Transatlantik içi çatışmaları, AB-NATO ilişkileri, Doğu Avrupa, Ukrayna ve diğer kriz bölgeleri.”

 

 

‘ABD ARTIK LİDER DEĞİL’

 

Almanya’nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Steinmaier’in yerine Dışişleri Bakanlığına gelen Sigmar Gabriel (SPD)’in açıklamaları, Konferansın havasın etkileyen en önemli konu oldu. Amerika ile aynı göz hizasında ilişkiler isteyen Gabriel; “Artık Amerika liderlik mevkiinde olamaz, isteyemiyor da” dedi (newsletter@german-foreign-policy.com).

 

Gabriel, diğer AB ülkelerine de seslenerek şimdi artık (ABD ile) eşit şartlarda bir ortaklık talep edilmelidir çağrısında bulundu.

 

Almanya Dışişleri Bakanı yanında dış politikada etkin bir yeri olan MGK Müdürü Wolfgang Ischinger’de “Brüksel artık Washington karşısında kendisine güvenle ortaya çıkmalıdır. Tarafların ilgi ve çıkarları enine boyuna ele alınmalıdır. Bu konularda birbirini yaralamalar büyük bir Atlantik krizine yol açabilir (Agy).

 

Daha Şubat başında basında Trump’ın, AB mallarına karşı gümrük ceza arttırımı tehdidi transatlantik ticaret savaşına yol açabilir görüşü yer almıştı. Ischinger’e göre bu “ABD’nin AB’yi parçalama girişimi olarak anlaşılabilir (Transatlantische Handelskriege)” (GFP, 02.02.2017) 

 

AB Dışilişkiler Komisyonu (ECFR)’ndan Nik Witney, “ABD yönetimi Almanya’yı yalnızlaştırmak, zarara uğratmak, zayıflatıp ezmek istiyor. Bunun için AB’de Almanya hegemonyacılığının zararları üzerine propaganda yapıyor.” (www.ecfr.eu, 13.02.2017)

 

 

AB’Yİ DAĞITMAK İSTİYOR 

 

MGK’na özetlediğimiz açıklamalarla ağırlığını koyan Almanya (Aynı zamanda AB)’ye karşılık ABD tarafının ülkelerine ihraç edilen Avrupa mallarına karşı, gümrük yaptırımları yoluyla Almanya’nın inisiyatifini kırmaya ve AB üzerindeki etkisini bertaraf etmeye çalışıyor. ABD, Almanya’nın diğer AB üyesi ülkeler üzerindeki ağırlığına yönelik itirazları Birliği parçalamak için değerlendirmeye çalışıyorlar. Son bir kaç aydaki tartışmaları özetlersek, Münih Konferansına yansıyan atmosferi daha iyi anlayabiliriz.

 

 

SERT MÜCADELELERE HAZIR OLMALIYIZ

  

German-Foraign-Policy bülteni 24.01.2016’da ,”Almanya’nın dış politika alanındaki ileri gelenleri Berlin ve AB’yi yeni Amerikan yönetimine karşı çıkış yapmaya çağırdılar” bilgisini paylaştı. Bilim ve Politika Vakfı (SWP), “Amerika ile sert bir mücadeleye hazır olmalıyız, dahası açık çatışma içine girebileceğimizi aklımızda tutmalıyız” diye yazarken, Yeşiller Partisi’nin Dış Polika sözcüsü Jürgen Trittin de “Amerika ile ticaret savaşlarını hesap etmeliyiz” dedi. Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi’nin AP üyesi Manfred Weber de Trump’ın “Amerika birincidir” çıkışına karşılık, “Avrupa birincidir” karşılığını vermeliyiz dediği kaydedildi.

 

Dış politika uzmanlarının öngörü- süne göre Trump, Japonya, Meksika ve Çin ile ticari ilişkileri yoğunlaştırabilir. Bu alanda diğer bir öngörü de Trump Rusya’nın batıya yaklaşmasını teşvik ederek Çin ile daha fazla yakınlaşmasını önlemeye ve bu yolla onu sıkıştırmaya çalışabilir. Alman Dışpolitika Topluluğu (DGAP)’nin Amerika uzmanı Joseph Brahml, Trump’ın Çin politikası itici ve dışlayıcı olabilir. Amerika Çin’i dışlamak amacıyla Rusya ile ilişkilerini geliştirmeye çalışabilir. Bu Amerikan uzmanına göre, Rusya-Çin çıkar çelişmelerinden yararlanarak Çin’e karşı set kurabilir.

 

 

ABD HEGEMONYASI ONAYLANAMAZ

 

AP’de, Avrupa Halk Partisi (EVP) Grup Başkanı olan CSU üyesi Weber’e göre, “Zamanımızda Transatlantik ilişkileri pürüzlü hale gelmiştir. Avrupa, Amerika’nın anladığı dilden konuşmayı öğrenmelidir.” Almanya-AB ile Amerika arasında açık çatışmalar olması ihtimali göz ardı edilmemelidir. Bu öngörü bütün dış politikayı takip edenlerce paylaşılıyor. EVP Grup Başkanı Weber, Amerika’yla ilgili tutumlarının “First Amerika” yerine “First Avrupa” olmalıdır diye özetledi. Almanya’nın yeni Cumhurbaşkanı olan Frank Walter Steinmaier’in de “Amerika ile aynı göz hizasında olmamız gerekir. Bunun için askeri olarak güçlenmeliyiz” açıklamaları basında yer almıştı. Steinmaier açıklamasında özetle şöyle dedi: “Güven temelinde bir işbirliği planlanmalıdır. Programın en başında ortak değerler olmalıdır. Açık bir dünya, serbest ticaret öngörülmelidir. Artık Berlin, Amerikan hegemonyasını onaylayamaz. ABD ve AB arasında aynı göz hizasında ilişkiler olmalıdır.”

 

 

İRAN’A YAPTIRIMLARA KARŞI ÇIKIYOR

 

AB çevrelerinde Amerika’nın artık yönlendirici bir rol oynayamayacağı görüşü paylaşılırken, ortak sorumluluk çıplak bir takipçilik, kuyrukçuluk olamaz denmektedir. Avrupa (Esas olarak Almanya)’nın önemli itirazlarından birisi de Trump’ın, Rusya ile ilgili planları. Trump’ın Avrupa’nın sırtında yük olacak şekilde Rusya ile ilişkiler kurması, Rusya’yı Çin’den ve Almanya’dan uzaklaştırmaya çalışmasına karşı itirazlar yükselmektedir.

 

MGK çerçevesinde Amerika’ya yapılan önemli bir itiraz da, İran’a yönelik yeni yaptırımlar ve tecrit politikası. AB çevrelerinde Amerika’nın Avrupayı kaldıraç yaparak İran’a yönelik tavrı reddedilmektedir.MGK Müdürü Wolfgang Ischinger’in açıkladığına göre, Amerika’nın zorladığı İran aleyhtarı politikalar “AB, İran’a yönelik yeni bir yaptırımlar dalgasını taşıyamaz, bu Birlik’le olmaz” gibi diplomatik bir ifadeyle reddedilmektedir. Almanya zaten ötedenberi İran’a karşı yaptırım ve tecrit politikalarına karşı frene basmıştı.

 

Almanya ve Avrupa Birliği’nin son yıllarda yoğunlaşan ve Trump’la birlikte iyice su yüzüne çıkan Atlantik içi çatışmalar, Münih Güvenlik Konferansı’nı etkileyen bir atmosfer yaratıyor. Avrasya’nın batı ayağı Almanya sırtında bir kambur haline gelen Amerika’ya mesafe koyarken Çin, Rusya ve İran gibi ülkelerle ilişkilerini yoğunlaştırıyor. Almanya’nın bir numaralı ticaret ortağı Amerika iken şimdi Çin oldu. 2016 ihracat rakamlarında Amerika, Almanya ile ticaretinde açık ara ile üçüncü sıraya düştü ve şimdi ancak ikinci durumdaki Fransa ile yarış söz konusu. Çin-Almanya ilişkileri ise gerçek bir bahar yaşıyor. MGK’nın tartışmaları ilerledikçe, Atlantik içi çatışmaların ve kriz bölgelerine yönelik tutumların daha da netleşmesi bekleniyor.