Köşe Yazıları Yorumsuz - 31 Ekim 2020 Cumartesi

31 EKİM 2020, CUMARTESİ

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Osman Müftüoğlu-Hürriyet
“Virüs aldatmaya devam ediyor”

YENİ Koronavirüsle enfekte olan ama hastalığın belirtilerini göstermeyen asemptomatik vakalarda da bazen akciğer hasarı görülebiliyor. Üstelik bu hasarın oluşma ihtimalinin sanılandan daha yüksek olabileceği anlaşılıyor. Virüsün akciğerlerde neden bu kadar çok hasar oluşturduğunun yanıtı az çok bilinse de sürecin hâlâ meçhul yanları var. Uzmanlar bu hasarda akciğerlerden salgılanan hyalüronik asitin fazlalığının da etkisinin olabileceğini düşünüyor. Hyalüronik asit aşırı salgılandığında hasar oluşma ihtimali artabiliyor. Sorun da zaten tam da bu noktada başlıyor. Hiçbir semptom vermeyen “ASEMPTOMATİK” kişilerde de virüs akciğerlerdeki hyalüronik asit seviyelerini değiştirebiliyor. Neticede de asemptomatik kişilerin akciğerlerinde de farkına varılmamış hasarlar gelişebiliyor. Araştırmacılar, bu kişilerden bazılarının uzun vadede ciddi sorunlarla karşılaşabileceğinin de altını çiziyor. Netice şudur:Asemptomatik de olsalar virüsün bulaştığı herkesin dikkatle izlenmesi lazım.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/osman-muftuoglu/virus-aldatmaya-devam-ediyor-41650585

 

2-Salih Tuna-Sabah
“onca şeyden sonra”

Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirlerine arz edilen isimler arasında kimler vardı, bilemem.
"Kendi gönüldaşlarına ödül verdiler" denilmesini istememiş de olabilirler.
Şayet öyleyse (neden öyleyse?) iktidara mesafeli olanlar arasında sizi bilmem ama benim aklıma ilkin Hüseyin Haydar gelir. Tek başına "15 Temmuz" şiiri bile yeter.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/10/31/onca-seyden-sonra

 

3-Mahmut Övür-Sabah
“İyi Parti girift ilişkiler”

Bu bankaları anmamızın nedeni hepsinin Genel Müdürlüğünü ve CEO'luğunu Mehmet Sami Erdem'in yapmış olması.Bu da kim diyebilirsiniz ama biraz bekleyin. Ona, finans camiasında "yüzde 10 Sami" deniyormuş. Şu iki nota bakın; Erdem'in batık Yurtbank'tan kredi verdiği isimler arasında o dönem DYP Milletvekili olan Meral Akşener de varmış.Bir de "öğrencisinin" kim olduğunu söyleyelim: İmamoğlu tarafından İBB genel sekreteri yapılan Can Akın Çağlar.Şimdi gelelim Mehmet Sami Erdem'in kim olduğuna... Herhalde birazanlaşıldı, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem'in babası.Akraba olmak elbette suç değil. Ancak söz konusu FETÖ ise şüphelenmemek de elde değil. Bu kadar tesadüf olabilir mi?İki gazeteci işi tesadüfe bırakmamışlar ve şu bilgiyi de paylaşmışlar:Geçen yıl Adana'da görülen FETÖ/ PDY davasında yargılanan Adana Ticaret Borsası eski Başkanı Muammer Çalışkan, "FETÖ Üyeliğinden" 5 yıl hapis cezasına çarptırılır.
Bahadır Erdem'in babası Sami Erdem, FETÖ'den tutuklanan Çalışkan'ın öz be öz dayısı.
Biliyoruz ki FETÖ akraba ilişkisine, evliliklere her şeyden fazla önem veriyor. Bunun en çarpıcı örneği de 15 Temmuz'un önemli sanıklarından Akın Öztürk'ün damadını kendine şakirt yapmasıydı.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/10/31/iyi-parti-girift-iliskiler

 

4-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Bayraktar’ın İHA’sı kamunun İHA’sı değildir”

Yani Selçuk Bayraktar’ın İHA’sı, Selçuk Bayraktar Türk vatandaşı olduğu için Türk malıdır ama Türk milletinin malı değildir; TUSAŞ’ın İHA’sı olan ANKA ise Türk milletinin malıdır.Bayraktar İHA’sını sattığında kendisi para kazanır, TUSAŞ İHA sattığında milletçe kazanırız.Bir malın Türk malı olması, Türk markası olması önemlidir ve değerlidir ama “Türk malı” başka şeydir, “milletin malı, kamunun malı” bambaşka bir şeydir.Selçuk Bayraktar’ın ya da örneğin Rahmi Koç’un satacağı malını çıkıp “milletin malı” diye propaganda etmesi, sahte milliyetçilik olur!

Sorun şu ki bu propaganda bir ölçüde yutuluyor maalesef. Kendi malı olan kamu iktisadi teşekküllerinin (KİT) özelleştirilmesine itiraz etmeyen kamunun bir bölümü, bu propagandadan “benim malım” diyerek gururlanabiliyor!

İşte asıl meselemiz de budur!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/bayraktarin-ihasi-kamunun-ihasi-degildir-1787350