Köşe Yazıları Yorumsuz - 28 Haziran 2020 Pazar

28 HAZİRAN 2020, PAZAR
KÖŞE YAZILARI

 

1-Ergün Yıldırım- Yenişafak
“Eşcinsel şirket ve teknolojilerin diktatörlükleri”

Kapitalizmin küresel despotik araçları olarak iki şey öne çıkıyor. Teknolojiler ve şirketler. Dünyayı saran yeni diktatörler bunlar artık. Bu şirketler, çoğu devletten daha büyük. Sermayeleri, sembolleri, çalışanları ve söylemleri ile dünyaya hükmediyorlar. Şirketler, artık doğru ve yanlış değerlerini de koymaya başladılar. Tivittır bunu yaptı. İlk defa ABD başkanını engelledi ve yanlış davrandığını söyledi. Kendi şirket hukukçularıyla norm koydu. Kanun yaptı. Ne Millet Meclisleri ne de ona bu yetkiyi veren seçimler… Bunlar teknoloji ve şirket diktatörlüğünün göstergeleri. Bu diktatör şirketler ve teknolojiler, küresel düzenin hegemonyasından doğuyorlar. Ona da eşlik ediyorlar. Bu nedenle ABD ve Avrupa’dan dünyaya yöneliyorlar.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/ergunyildirim/escinsel-sirket-ve-teknolojilerin-diktatorlukleri-2055515

 

2-Ahmet Taşgetiren- Karar
“Mithat Sancar’ın sorduğu soru”

2018 Haziran seçimleri geldi. %12’ye yakın oy aldık mı, almadık mı? 6 milyon ediyor bu, sadece oy olarak. Yakınıyla, ailesiyle 10-15 milyon... Eğer bu konuda ısrar ediyorsa bu çevreler, kimse bunlar, biz biliyoruz, ‘HDP, PKK’nin uzantısıdır’ diyorlarsa, demek ki 6 milyon insan da PKK’ye oy veriyor. Kabul edecek misiniz bunu? Peki, o zaman 6 milyon ve ailesiyle birlikte 10-15 milyon insan terörist mi olacak?”Kahredici soru bu. HDP’yi PKK ile irtibatlandırıp dışlayan Ak Parti, MHP, İyi Parti’nin hangi cevabı var bu soru karşısında? Bu partiler, HDP’den “çözemedikleri” her türlü dışlamaya rağmen orada “çakılı duran” 6 milyon insanı evet “ailesiyle birlikte 10-15 milyon insan”ı ne yapacaklar?
https://www.karar.com/mithat-sancarin-sordugu-soru-1571606

 

3- Rahmi Turan-Sözcü
“Hiç birimiz masum değiliz itirafı”

Bülent Arınç ilginç bir siyasetçi…Geçmişte Başbakan Yardımcılığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı dahil çok önemli görevler yaptı… Şimdi Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi… Her yönetici gibi hataları da oldu sevapları da…Dünyada yanlış yapmayan insan yoktur. “Hatasız kul olmaz!”derler.Bülent Arınç da yanlışlarını gizlemiyor ve hatalarını kabul etmekle doğru olanı yapıyor. İnsanların yanlış ve yanılgılarını unuttukları zaman, benzeri hataları yeniden yapmaya başladıklarını biliyor.Yanlışı gizlemek, bence hata yapmaktan daha kötü bir durumdur.Doğru olduğuna inan da ne yaparsan yap!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/hicbirimiz-masum-degiliz-itirafi-5899129/

 

4-Mine Kırıkkanat-Cumhuriyet
“CHP yeniden yapılanmalıdır”

Kemal Anadol’un çok küçük bir alıntı yaptığım kırk sayfalık manifestosu, partiyi iyi tanıyan engin deneyimli bir siyasetçinin, bilgelik eseri. Siz değerli okurlarıma Cumhuriyet’te Ali Açar’ın yazarla yaptığı röportajı okumanızı öneririm.
CHP yönetimine ise hiç işine gelmeyecek bu kitapçıktaki çözümlerin, tükettikleri güven ve tıkadıkları umut selinin önünü açmak için son şansları olduğunu hatırlatırım.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mine-g-kirikkanat/chp-yeniden-yapilanmalidir-1747971

5-Berrin Pehlivan-Milliyet
“Kanser tarama programları”

Ülkemizde özellikle aile hekimliğiyle işleyen bir kronik hasta kayıt sistemi bulunmaktadır ve sokağa çıkamayacak grupların bu sistem üzerinden belirlenmesi her açıdan daha sağlıklı olacak gibi görünüyor. Koronadan koruyacağız derken evde oturarak çöken bağışıklık sistemi ve tedavi edilemeyen kronik hastalıklar yüzünden 2021 yılında bizi çok ağır rakamlar bekliyor olabilir.
https://www.milliyet.com.tr/cadde/berrin-pehlivan/kanser-tarama-programlari-6245901

 

6-Serkan Fıçıcı-Akşam
“iç ve dış rahatsızlıklar”

Bu çerçevede SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, “2013’ten itibaren Türkiye’yi türbülansa sokan krizler, Erdoğan daha liberal ve uzlaşmacı davransaydı daha iyi yönetilirdi’ tezini savunanlar için “Türkiye’nin uluslararası sistemdeki rolünü yükseltmesinin çıkaracağı türbülansı hakkıyla değerlendiremiyorlar.Güç pastasında payı daralanların Türkiye içindeki stratejik müttefiklerini harekete geçireceğini göz ardı ediyorlar” diyerek önemli bir noktayı işaret etmiş.
Kritik bir tespit bu.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/serkan-ficici/ic-ve-dis-rahatsizlar/haber-1088284

 

7-Ersoy Dede- Star
“HDP’nin PKK’yla bağı yok saçmalığı”

En iyimser tahminle HDP’nin bir şans daha istediği ihtimali geliyor akıllara.. Bu doğru mu, bilmiyorum.. Sahiden bir kalın çizgi çekip yeniden ‘Türkiye Partisi’ iddiasıyla normalleşme adımı atabilir mi? Bana çok kolay görünmüyor. Bu bagajla zor. Ama bunu istiyor olabilirler.. Gelin o halde mevcut şartlara bakalım.. Devlet bu partiyi toptan yok edecek güce sahip mi? Sahip.. Ama yapmıyor. Hatta toplumun geniş bir kesiminin tepkisini çekmek pahasına yapmıyor. Parti içinde kimin terörle doğrudan ilişkisi tespit edilirse onun üzerine gidiyor. Hâlâ Gazi Meclis’te varlığını sürdürüyor HDP hâlâ seçimlere giriyor ve siyaset üretiyor. Yani devlet düz ovada siyaset kapısını kapatmıyor HDP’ye..
https://www.star.com.tr/yazar/hdpnin-pkkyla-bagi-yok-sacmaligi-yazi-1553443/

 

8-Rıza Türmen- T24
“Venedik gondolları ve kayyumlar”

Raporu hazırlayan hukukçular, 2020 Şubat ayında Ankara'ya yaptıkları ziyarette Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu ile siyasal partilerin temsilcileriyle görüştüler. Rapor, bu görüşmelerin sonucunda hazırlandı.
Rapor, iki konuyu inceliyor:
Bunlardan birincisi, YSK'nın 16 Nisan 2019'da aldığı bir kararla, KHK ile ihraç edilen ve sonradan belediye başkanı seçilen HDP'li 6 belediye başkanının mazbatalarının verilmemesine hükmetmesi ve onların yerine seçimi kaybeden ikinci sıradaki AKP'li adayları belediye başkanı ilan etmesi.
İkinci konu ise, Diyarbakır, Mardin ve Van'da seçilen HDP'li Büyükşehir Belediye Başkanları'nın görevden alınarak yerlerine Valilerin kayyum olarak atanması. Bu iki konuda raporda yer alan görüşler ve varılan sonuçlar şöyle:
https://t24.com.tr/yazarlar/riza-turmen/venedik-gondollari-ve-hukuk-devleti,27193