Köşe Yazıları Yorumsuz - 20 Eylül 2020 Pazar


20 Eylül 2020, PAZAR
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Bercan Tutar-Sabah
“Batı ile beka savaşı”

 

Türkiye'nin Atlantik ile küresel hesaplaşmasına dönüşen Libya ve Doğu Akdeniz krizlerinde 'sopa' politikasıyla bir sonuca varamayacaklarını anlayan bazı şahin ülkeler teker teker geri adım atmaya başladı.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/bercan-tutar/2020/09/20/bati-ile-beka-savasi

 

 

2-Nurullah Gür-Sabah
“Büyüme tahminleri iyileşiyor”

 

Ekonomiler beklenenden hızlı toparlanma kaydetti. Haliyle büyüme tahminlerinin revize edildiğini görmeye başladık. OECD küresel ekonomiye yönelik daralma tahmini yüzde 6'dan yüzde 4.5'e çekti. Türkiye'ye yönelik yüzde 4.8 olan daralma tahmini ise yüzde 2.9 olarak revize edildi. Türkiye, Çin ve Güney Kore'den sonra bu krizi görece daha hafif atlatması beklenen üçüncü ülke konumunda
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/nurullah-gur/2020/09/20/buyumede-tahminler-pozitife-dondu

 

 

3-Kürşat Zorlu-Habertürk
“Sueiye’de adım adım yaklaşan tehlike”

 

Kamışlı merkezli yeni bir sözde yönetimin planladığını ileri sürmek hiç zor değil. Trump’un buradaki enerji kaynaklarını sürekli öne çıkarması yakın gelecekte bu kaynaklarla ayakta kalabilecek bir özerk yapılanma tehlikesini gündeme getiriyor. Süreç o kadar ilerlemiş durumdaki Cenevre’deki görüşmeler öncesinde Rusya’da devreye girerek bu yapılanma üzerinde söz sahibi olmak istiyor. Moskova’nın himayesinde Demokratik Suriye Meclisi ile Halkın İradesi Partisi arasında protokol imzalanması ve ardından yapılan açıklamalar “öz yönetim” yaklaşımının yeni bir görünümü olarak kabul edilebilir.
https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/2809076-suriyede-adim-adim-yaklasan-tehlike

 

 

4-Yusuf Kaplan-YeniŞafak
“Borrel’in uyarısı batı hegomonyasının çöküşü ve batılıların korkusu”

 

Batı hegemonyası, bir kaos sürecinden geçiyor, büyük bir kırılma yaşıyor. Borrell ve benzeri Batılı devlet adamları, stratejistler, Batı hegemonyasının çöküşünün nasıl önlenebileceği ve yeniden kurulabileceği sorunu üzerinde kafa yoruyorlar. Kapitalizm Çin’e yerleşerek hegemonyasını sürdürecek gibi ama Batı hegemonyasının sonunu da getirebilir bu süreç.
Batı hegemonyasına nihâî darbeyi kim vuracak peki?
Çin mi, Türkiye mi?
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/borrellin-uyarisi-bati-hegemonyasinin-cokusu-ve-batililarin-korkusu-2056275

 


5-Yılmaz Özdil-Sözcü
“Dört dörtlük diplomasi”

 

Ahmet Davutoğlu.Akp'nin dördüncü dışişleri bakanıydı.Akp'den ihraç edildi.Akp'nin memlekete öylesine zararlı olduğunu düşünüyor ki, Akp'yi iktidardan indirmek için yeni parti kurdu.Akp'nin dört dışişleri bakanı oldu.Dördü de Akp'ye karşı iyi mi!Dördü de Akp'ye isyan etti.Dördü de gördüğü saçmalıklara tahammül edemedi.Dört dörtlük dip'lomasi.(Mevlüt Çavuşoğlu beşinci… Bu kronolojiye göre, yakında o da ayrılıp yeni parti kurarsa sürpriz olmaz yani.)Asrın nankörlüğüyle Lozan'a ağız burun kıvırıyorlar ama…Akp'nin diplomaside Türkiye tarihinin ve hatta dünyanın en başarısız partisi olduğunun bizatihi kanıtı, kendi dışişleri bakanlarıdır!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/dort-dortluk-diplomasi-6046033/

 


6-Özdemir İnce-Cumhuriyet
“Türkçe edebiyat ne demek”

 

17 Eylül 2020 tarihli Cumhuriyet’in kitap ekinde Oğuz Demiralp’in “Önemli bir sanat kişisi” başlıklı bir yazısı yayımlandı. Yazıda bir yerde “Türkçe edebiyat”, bir yerde de “Türkçe deneme” deyişlerini kullanıyor. Uluslararası terminolojide “Fransızca edebiyat” diye bir kavram yoktur, “Macarca deneme” de yoktur. Bu gibi durumlarda dilin milliyeti kullanılır: “Türk edebiyatı, Türk denemesi (deneme sanatı)” gibi...
Bu türden sapkınlıkların kökü çok derinlerde, etnik ayrımcılığa kadar gider. Bu konuda son 20 yılda 10’dan fazla yazı yayımladım. 
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/turkce-edebiyat-ne-demek-1-1767353

 


7-Hasan Cemal-T24
“Can Dündar’dan mektup”

 

Bu kez de Bodrum'daki yazlık evimize dadandılar. Çalılık bir araziyi ormandan ağaç keserek açtığımızı öne sürdüler. Öyle olmadığını kanıtladık. Bu kez de balkonu camla çevirdiğimiz için ceza yedik, yıkım kararı geldi. Evin üzerinde kamera uçurdular, eve kameraman soktular, ceza yağdırdılar.
Bitmedi.
Önümüzdeki Şubat ayında yapılacak duruşma apar topar öne alınıp dört dakikalık bir celsede mallara el koyma kararı çıktı. Hakkımda hiçbir mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen, devlet 40 yılın birikimini gasp etmeye hazırlanıyor şimdi… El koymaya hazırlandıkları evler arasında, rahmetli babamdan kalan, annemin halen yalnız başına oturduğu ev de var.
https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/can-dundar-dan-mektup,28075

 

 

8-Merdan Yanardağ-Birgün
“İki Türkiye”

 

Anımsanacağı gibi; halkın geniş bir kesimi, ilk kez 29 Ekim 2012 günü, İslamcıların ve liberallerin kurduğu ablukayı kırdı. Sokaklar yürüyüşlerle, fiili mitingler ve Cumhuriyet kutlamalarıyla sarsılıyordu. Artık devlet başka yerde, millet ise başka bir yerdeydi.
https://www.birgun.net/haber/iki-turkiye-316205