Köşe Yazıları Yorumsuz - 2 Aralık 2020 Çarşamba

2 ARALIK 2020, ÇARŞAMBA
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Mehmet Barlas-Sabah
 “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Chp’ye çağdaşlık dersi veriyor"
CHP muhalefetinin sözcülerini dinlerken, geçmişe dönüyorum. Çünkü bunlar geçen yüzyıldaki "3'üncü Dünyacı" söylemler... Yabancı sermaye düşmanlığı ya da Batı hayranlığı bu söylemlerin ana çizgilerini oluşturuyor. Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan bunlardan 100 yıl ileride. Her konuşması ile CHP muhalefetinin sözcülerine çağdaşlık dersi veriyor.
CHP muhalefetinin sözcülerini dinlerken, geçmişe dönüyorum. Çünkü bunlar geçen yüzyıldaki "3'üncü Dünyacı" söylemler... Yabancı sermaye düşmanlığı ya da Batı hayranlığı bu söylemlerin ana çizgilerini oluşturuyor. Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan bunlardan 100 yıl ileride. Her konuşması ile CHP muhalefetinin sözcülerine çağdaşlık dersi veriyor.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/12/02/cumhurbaskani-erdogan-chpye-cagdaslik-dersi-veriyor


2-Dilek Güngör-Sabah
“Fon ve Borsa yönetimine teşekkür ederim”
122,5 milyon dolara… Bugün aynı orandaki hisseler Katar Yatırım Otoritesi'ne 200 milyon dolara satıldı. Yani 80 milyon dolara yakın daha fazla para kazanılmış olduk. Bence işin belli bir kesimde bu kadar gürültü koparmasının altında parası, işlemin şeffaflığı falan yok… Artık düpedüz ideolojik hastalık halini almış Türkiye'nin Müslüman ülkelerle yakınlaşmasına duyulan hınç var.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/dilek-gungor/2020/12/02/fon-ve-borsa-yonetimine-tesekkur-edin

 

3-Yasin Aktay- Yeni Şafak
 “CHP’ye Neden şaşıramıyoruz?”
Türkiye’nin halihazırda dış siyasette, özellikle uluslararası dengelerde sağladığı büyük başarıların belirlediği konumuna dair ihanet derecesinde büyük bir haksızlık bu. Hele bir CHP milletvekilinin Türkiye ile Katar arasındaki bu ilişki üzerinden “Türk Ordusu’nun Katarlılara satılmış olduğu” çıkarsaması yapması ihanetin de ötesinde başka bir mensubiyet adına öfkeden duçar olunmuş çılgınlığın ifadesi.

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasinaktay/chpye-neden-sasiramiyoruz-2056953

 

4- Taha Akyol- Karar
“ Kriz Yönetimi”
Onların bu ambargolarına rağmen Katar’ın, üstelik Körfez’de ABD’nin ve Batı’nın mutlak hakimiyetine rağmen Türkiye’nin üretim stratejisine katkı sağlaması çok kıymetlidir.Bundan rahatsızlık duyanlar, Batı’nın şirketlerinden ve onların taşeronlaştırdığı firmaların varlığından rahatsızlık duyamayanlardır.

https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/kriz-yonetimi-1587854

 

5- Elif Çakır- Karar- 
“Türkiye gerçekten de kendisini Avrupa’da mı görüyor?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılının Kasım ayında Fransız Le Figaro gazetesi için kaleme aldığı makalede “Türkiye olarak Avrupa tarihinin en önemli barış projesi olan Avrupa Birliği’ne tam üyelik Ankara’nın hedefi olmaya devam ediyor, AB üyelik hedefimize yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz” demişti.Erdoğan, Brüksel’deki AB zirvesi öncesinde 2018 Kasım’ında bir kez daha sıcak mesaj verdi. Bu TBMM çatısının altından seslenmişti AB’ye: “En büyük ticaret ortağımız AB’dir. Bizim AB’ye sırtımızı dönmemiz mümkün değil.”

https://www.karar.com/yazarlar/elif-cakir/turkiye-gercekten-de-kendisini-avrupada-mi-goruyor-1587860

 

6-Rahmi Turan- Sözcü
“ Ekonomi büyüyor, millet fakirleşiyor.”
Ekonomi büyüyor ama vatandaş fakirleşiyor! Nasıl oluyor bu? Matematik dehası olsak bile çözmeyiz bu problemi! Ekonomimiz dolar bazında 24.6 milyar dolar küçüldü! Kişi başına milli gelir 304 dolar daha azaldı. Yani 304 dolar daha fakirleştik! Fakat TÜİK “ Zincirlenmiş hacim endeksi olarak bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.7 büyüdük!” diyor.

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/ekonomi-buyuyor-millet-fakirlesiyor-6149874/

 

7- Mustafa Balbay- Sözcü
“İran’ın ‘acem’ilikleri!”
İran’ın devrim ihraç gücü Kudüs Birlikleri’nin komutanlığını da yapan Kasım Süleymani’nin 3 Ocak 2020’de Bağdat Havaalanı’nda ABD Başkanı Trump’ın talimatıyla öldürülmesinden sonra olduğu gibi Fahrizade’nin ardından da “intikam yemini” edildi. Bu tür yeminler biraz da çaresizliğin ilandır. 
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mustafa-balbay/iranin-acemilikleri-1795421

 

8- Barış Doster- Sözcü
“AB, Türkiye’yi üye yapar mı?”
Birincisi, Türkiye’nin AB üyeliği, Türkiye’nin koşulları yerine getirmesiyle değil, AB’nin kendini küresel ölçekte nasıl gördüğüyle ilgilidir. Eğer AB; küresel güç olmak isterse, ekonomik, endüstriyel, teknolojik gücüne koşut bir politik, diplomatik, askeri güç sahibi olmayı arzularsa, bunun da maliyetine katlanmayı göze alırsa Türkiye’yi üye yapar. Eğer AB, ABD ve NATO’nun savunma ve güvenlik kalkanı altında yaşamayı yeğlerse, küresel güç olmanın maliyetine katlanmak istemezse Türkiye’yi üye yapmaz. 
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/ab-turkiyeyi-uye-yapar-mi-1795436
 
9- Kurtuluş Tayiz- Akşam
“TSK'ya düşmanlıklarının sebebi” 
FETÖ’nün darbe kalkışması, yakın tarihin en şiddetli darbe girişimlerinden biriydi. Savaş uçakları ve helikopterlerle TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Özel Kuvvetler Merkezi başta olmak üzere devletin ve milletin üzerine görülmemiş bir ateş gücüyle saldırıldı. Erdoğan liderliğinde darbeye karşı millet direndi, ordu ve emniyet direndi. Sonunda kazandı.
Bu tablo karşısında Kemal Bey’in keyif kahvesi de acı bir tat vermeye başlamış olsa gerek. Savaş uçakları, helikopterler, tank ve toplarla kalkışılan bir darbe başarısız olmuş ve failler lağım fareleri gibi yakayı ele vermişti! 
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/tskya-dusmanliklarinin-sebebi/haber-1130162

 

10- Selahaddin E. Çakırgil- Star
‘Zulüm altındaki Doğu Türkistan' için, Çin'e ne yapılabilir?
Şöyle ki, Çin komunist rejimi, bugün, dünyanın en büyük kapitalist gücü olmak noktasında, Amerika’yla atbaşı durumunda.. Ve, bir-kaç on yıl sonra Amerika’yı da geride bırakabileceğinin hesabını bizzat Amerika’lılar yapmaktalar. Bunun için de muhtemel rakiplerinin sadece zayıf göstermekle kalmıyor, onların içinde, isyan ve ayrılık peşinde olan odaklar olup olmadığını araştırıyor; yoksa, var etmeye çalışıyor.
Çünkü, bir sosyal bünyeyi vurmak için en etkili yöntem, iç karışıklık ve ayrılık eylemleridir. 
https://www.star.com.tr/yazar/zulum-altindaki-dogu-turkistan-icin-cine-ne-yapilabilir-yazi-1591498/
 
11- Ahmet Takan- Korkusuz
“T.C. Merkez Bankası’nda Libya’nın paralarına el mi kondu?…”
Arap medyasında, CB Erdoğan’ın Trablus’a bir ziyaret gerçekleştireceği gündeme getiriliyor. Henüz resmileşmeyen bu ziyaretin amacı, petrol gelirlerinin Libya Merkez Bankası’nda iki tarafın da bilgisi ve kontrolü dahilinde tutulmasına dönük mutabakat olduğu dile getiriliyor. Çatışma sürecinde Libya Merkez Bankası’na ait 4 milyar doların üzerinde bir paranın Türkiye Merkez Bankası’nda olduğuna dikkat çekiliyor! 
https://www.korkusuz.com.tr/t-c-merkez-bankasinda-libyanin-paralarina-el-mi-kondu.html
 
12- Arslan Bulut- Yeniçağ
“İngiltere, su yönetimine, Katar'ı ortak ediyor mu?”
Peki ama İngiltere, ABD veya başka bir ülke, "400 milyar dolarlık fon yönetiyor" diye, Katar ile "ortak su yönetimi" veya "ortak mali yönetim" mi kurdu? Yoksa o 400 milyar dolarlık fonun ortakları, yani asıl sahipleri de zaten ABD, İngiltere ve Almanya mı? Körfez ülkeleri halen İngiltere kontrolündedir. Birkaç defa kamuoyunun bilgisine sunmuştum; yıllar önce Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'nun Bahreyn'e yaptığı resmi geziye gazeteci olarak katılmıştım. Bahreyn tarafı, görüşmelere İngilizce başlamıştı. Mirzaoğlu, bir iki dakikalık tereddütten sonra dayanamamış ve konuşmaları keserek samimi bir tarz ile "Biz Türk'üz, Siz Arap'sınız, yanımızda her iki dili çok iyi bilen tercümanlarımız var, neden üçüncü bir dille konuşuyoruz? Kendi dilimizle konuşalım" demişti. 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ingiltere-su-yonetimine-katari-ortak-ediyor-mu-57589yy.htm
 
13- Esfender Korkmaz- Yeniçağ
“Büyüme analizi”
Hepimizi doğrudan etkilediği için ekonomik gidişatı (Ekonomide daralma ve büyüme) öncelikle tarafsız gözle analiz etmeliyiz. Sonrasında başarı ve başarısızlığı görebilmek için diğer ülkelerle karşılaştırma yapmamız gerekir. Üçüncü çeyrekte büyüyen ülkeler arasında Türkiye diğer ülkelere göre daha yüksek büyüdü. Diğer ülkelerde büyüme, Çin'de 4,9, Tayvan'da 3,9 ve Vietnam'da 2,6 oldu. Nedeni ne olursa olsun, sonuçta gerçekleşen bir katma değer artışı var. Ama, istikrarlı büyüme, büyümenin devam etmesi daha önemlidir. Bu günkü koşullarda bu büyümenin devam etmesi imkansız görünüyor. Dördüncü çeyrekte yeniden daralma yada çok daha düşük büyüme olacaktır. 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/buyume-analizi-57591yy.htm
 
14- Mehmet Koçak- Yeniakit
“ Türkiye-AB ilişkilerinde ‘RCEP’ etkisi”
Bu veriler dikkate alındığında; Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ile “dünyanın en büyük serbest ticaret alanı kurulmuş oldu” denebilir.
Ülke olarak biz bir yandan pandemi krizi ve ekonomik durgunluk, diğer yandan ‘reform’ gündemi ile meşgul olurken, bir diğer yandan ise bu gelişmeleri de yakından takip eden ülkelerin başında gelmekteyiz.
Bu oluşum, ABD ve AB için korkutan bir güç durumunda olacak olmasının asıl sebebi (RCEP) anlaşması küresel ticarette yeni ve etkili bir dönem başlatacağı gibi hem bölgesel hem de küresek ekonomik dengeleri sarsacaktır. 
https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mehmet-kocak/turkiye-ab-iliskilerinde-rcep-etkisi-34308.html
 
15- Fikri Sağlar- Birgün
“ Kendini ülkeye ait hissetmemek!
Katar Emir’i ile ne konuşuldu? Bilgimiz yok! Basına yapılan açıklamalarla anladık ki, ülkenin en önemli değerleri Katar’a verilmiş... “Borsa İstanbul’un %10’nun Katara satıldığı” ilk haber oldu… Kaça satıldı bilmiyoruz. Öğrenmek de mümkün değil. Çünkü Borsa İstanbul, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin bir değeri! Bilindiği gibi Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında değişen rejimin çıkardığı ilk kararnameyle doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Ülkenin tüm değerli varlıklarının bulunduğu bu fon sadece partili Cumhurbaşkanının elinde. Dolayısıyla denetlenmesi neredeyse yok gibi! Yani AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanlığı unvanıyla fiiliyatta, “Fondaki varlıkları” istediği kişi veya kuruma hesap vermeden istediği fiyata satabilir.

https://www.birgun.net/haber/kendini-ulkeye-ait-hissetmemek-324921