Köşe Yazıları Yorumsuz - 16 Eylül 2020 Çarşamba

16 Eylül 2020, ÇARŞAMBA
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Nedim Şener-Hurriyet
"Demirtaş’ın parti kuracağını düşünmek PKK’yı tanımamaktır”

Dolayısıyla ne HDP’den “Türkiye partisi” ne de Demirtaş’tan “bağımsız bir lider” yaratmak mümkündür. Gelmiş geçmiş parti yöneticileri asla kişisel inisiyatif kullanamazlar, devlete her hakareti ederler, PKK’ya terörist diyemez, ağızlarını açamazlar. HDP, terör örgütü PKK’nın siyasi koludur. Kısacası: HDP yoktur, PKK vardır.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/demirtasin-parti-kuracagini-dusunmek-pkkyi-tanimamaktir-41612449

 

2-: Abdulkadir Selvi - Hürriyet
"Kılıçdaroğlu Atatğrk tartışmasından rahatsız”

Demek ki devir değişse de zihniyet değişmiyor. Benim asıl üzerinde durduğum nokta ise CHP’nin özel sektör yatırımlarıyla ilgili yaklaşımının ne olduğu. Bunun netleştirilmesi gerekiyor. CHP iktidarında özel sektörün kapısına devletleştirilmiş levhası asılacak mı, asılmayacak mı?
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/kilicdaroglu-ataturk-tartismasindan-rahatsiz-41612482

 

3-Salih Tuna-Sabah
“Çok yaratıcı çook”

Modern yıkıcılar "Megri megri diye diye Kürt açılımı yaptılar" şeklinde algı faaliyeti yürütürken, muhafazakar yıkıcılar da "AK Parti MHP'lileşti, Kürt kimliğini sokaklardan siliyorlar" şeklinde derleştiri yapıyor...Hem "Erdoğan hükümeti Doğu Akdeniz'de bizi yalnızlaştırıyor, diplomasiye fırsat verilmiyor" diyorlar, hem de Oruç Reis gemisi ikmal ve bakıma alınır alınmaz "Geri adım atıyorlar!" diye yaygara kopartıyorlar.Uzun lafın kısası, modern ve muhafazakar yıkıcılar "bozgunculuk" yapa yapa sosyolojiyi bugünlere hazırladırlar.Bu hazırlık olmasaydı...Kılıçdaroğlu, PKK'nın siyasi kanadının eş başkanı Demirtaş'a gündüz gözüyle "şeref madalyası" takamaz, Demirtaş ve Akşener "çat kapı sabah kahvaltısı" kıvamına erişemezdi.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/09/16/cok-yaraticilar-cook

 

4-Dilek Güngör-Sabah
“Pamuk eller cebe de girsin”

Bana sorarsanız, bundan sonra, herkes kendisine düşen payı üstlenmelidir. Pandemi sürecince devlet desteğini ceplerine atıp, kazançlarınışirketlerine ve çalışanlarına kullanmak yerine, yurtdışına aktarmaya çalışanları isim isim bildiğim için rahatlıkla şunu söyleyebilirim. Artık,paraya ihtiyacı olan 'banka ucuz kaynak versin' demek yerine biraz özkaynağından çıkarmalıdır. Küçülebilen masraflarını azaltmalıdır. Toparlanan sektörler sırtını kamuya yaslamayı bırakmalıdır.
Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de patronlar zengindir fakat şirketleri fakirdir!
O yüzden pamuk eller biraz da cebe girsin.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/dilek-gungor/2020/09/16/pamuk-eller-cebe-de-girsin

 

5-Şebnem Bursalı-Sabah
“Yeni müjdelerin eli kulağında”

 Her ne kadar; bu keşfin başından sonuna kadar en büyük kahramanlarından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak çok mütevazı bir açıklama yapsa da; kulislere baktığımızda; bu ayın sonlarına doğru yeni bir müjdeye hazırlıklı olmalıyız...
Aynı bölgede 2 katman daha olduğunu biliyoruz. Muazzam bir havza yakalandı ve bize fısıldanan söyleyişi sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğiz; "Hamsi mi yakaladın, köpekbalığı mı diye sorsalar şöyle diyebiliriz:
Balina yakaladık, balina!.."
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/sebnem-bursali/2020/09/16/yeni-mujdelerin-eli-kulaginda

 

6-Abdurrahman Yıldırım-Habertürk
“Ekonomi fren mi tutmuyor ne”

-Ağustos ayı bütçe verileri de yurtiçi talep canlılığını ortaya koydu. Özel tüketim vergisi yüzde 67, ithalde alınan KDV yüzde 38, dahilde alınan KDV yüzde 57 arttı.
-Vergi gelirlerindeki artışın da etkisiyle bütçenin ağustos ayı gayet iyi, 28 milyar lira fazla verdi. Ancak bu durum bir istisna ve sonraki aylar için sürdürülebilir değil. 8 aylık birikimli açığın milli gelire oranı da yüzde 3.5’i buldu.
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2804835-ekonomi-fren-mi-tutmuyor-ne


7-Nihal Bengisu Karaca-Habertürk
“Savunma hak arama özgürlüğünün aracıdır ve herkesi ilgilendirir”
ğer örgüt talimatlarına uygun hareket eden yahut FETÖ talimatlarını müvekkillere ileten ve bu suçu işlediği sabit olan, yani bir şekilde müvekkille değil örgütle çalıştığı ortaya çıkmış avukatlar söz konusu ise gözaltılar yerindendir. Ancak bunlar olmadığı halde avukatlar gözaltına alınmış ise ve bu gözaltına almalar sahiden "Bazı barolar terörün arka bahçesi" vb açıklamasıyla ilintili ise, avukat ile müvekkil arasındaki profesyonel yetkilendirme ilişkisinden bir suç icat ediliyor ise, müvekkilin yargılandığı suçtan avukatı sorumlu tutma anlayışı getirilmek isteniyorsa gidişat mahv-ı perişanımızın resmidir.
https://www.haberturk.com/yazarlar/nihal-bengisu-karaca/2804884-savunma-hak-arama-ozgurlugunun-aracidir-ve-herkesi-ilgilendirir

 

8-Kürşat Zorlu-Habertürk
“Türkiye Doğu Akdeniz’de bu gerçeği bilerek hareket etmeli”

Gelinen aşamada Türkiye Fransa’nın bu hamleleri karşısında iki önemli dış politika söylemini yoğun olarak seslendirebilir. Birincisi, Fransa Akdeniz birliğinin motor gücü olarak inşa etmek istediği modelle adeta AB’nin sonunu hazırlamaktadır. İkincisi Türkiye’nin dış sınırların dışına atılması hedefi AB ve NATO’nun bölgedeki güvenlik hassasiyetleri açısından oldukça sorunludur. Bunun en başında sığınmacılar sorunu gelmektedir. Üstelik artık Rusya Doğu Akdeniz’e konuşlanmaktadır. Bu vaziyet başta Almanya, İtalya ve İspanya’nın çıkarlarıyla örtüşmemektedir.İşte şimdi bunları sadece kendi kamuoyumuzda değil o ülkelerde etkin bir şekilde anlatabilmenin gerekli olduğu günlerden geçiyoruz.
https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/2804629-turkiye-dogu-akdenizde-bu-gercegi-bilerek-hareket-etmeli


9-Yasin Aktay-YeniŞafak
“Türkiye Mısır ilişkilerinin ufku”

Buna rağmen bizim hatırlattığımız ufuk, iki ülke arasındaki tarihi, jeopolitik ilişkinin başka bir asgari ilişki düzeyi gerektirdiğidir. Bu düzeyde Mısır’ın yer aldığı eksen çok yanlış ve bununla Türkiye’den önce kendine zarar veriyor. Buna gerek yok. Türkiye Mısır’a genel olarak zarar verecek bir yaklaşımın içinde olmadı hiç. Sisi ile aradaki bütün ihtilaflar baki. Ama Türkiye’nin bu ihtilafı bile Mısır’ın yararınadır, zararına değil. Bu konuda Türkiye’nin takip ettiği ilkesel duruşundan ne bir vazgeçişi ne de bunu tartışma konusu yapması sözkonusudur.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasinaktay/turkiye-misir-iliskilerinin-ufku-2056244


10-Ümit Zileli-Korkusuz
“FETÖ’nün Solcuları”
Daha kitabın kapağını bile açamadan, bu kez Hikmet  Çiçek’in neredeyse tüm hayatını vakfettiği, uğruna zindanlara kapatıldığı, her türlü eziyete katlandığı, derin fikir ayrılıklarına karşı ayrılmayı değil, eleştiri yolunu seçtiği partisinden ihraç edilmek üzere diplin kuruluna verildiğini öğrendim! Vatan Partisi Ankara İl Başkanlığı, adına “iddianame” dediği ihraç mekanizmasını harekete geçirmişti! Neydi peki Çiçek’in suçu? Özetleyeyim:–Hikmet Çiçek, partinin“aynı gemideyiz” sloganı ile iktidara yakınlaşmasını, Osmanlı Ocakları türü iktidar paydaşı örgütlerle kol kola girmesini, eski partili olup, son yıllarda iktidarın başı için “Mevlana-Şems aşkına benziyor Erdoğan’a sevgim” deyip milyarderler sınıfına dahil olan Ethem Sancak’a övgüler düzülmesini, adı “mafya” ile özdeşleştiren kişilerle yemek masalarında pozlar verilmesini eleştiriyordu!..
https://www.korkusuz.com.tr/fetonun-solculari.html


11-Soner Yalçın-Sözcü
“Teyzen haklı dostum”

“Liberal iktisatçı” Selin Sayek Böke'nin “kamulaştırma” sözünü bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Bir kez daha liberalizmin “modası” geçmiştir; insanlığa iyi gelmediği bir kez daha görülmüştür.Böke'nin bugün korumacı devletçiliğe-halkçılığa sarılması şaşırtıcı değildir. Son yıllarda unutulan CHP programına da uygundur.Atatürk'ün kurucu felsefesine sımsıkı sarılma dönemindeyiz; krizden başka çıkış yolu gözükmüyor!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/teyzen-hakli-dostum-6039721/


12-Aytunç Erkin-Sözcü
“15 Temmuz’dan bu yana 4 yıl geçti ve yüzbaşı CE daha dün tespit edilebildi”

Ankesör hat incelemesi hayati… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Fetullahçı örgütle mücadelesini 15 Temmuz'dan bu yana kamuoyu biliyor! Bu yüzden mülkiye yani devletin ta kendisi olan vali, kaymakamlar için harekete geçilmeli… Jandarma'da da, Bekçi'de de titiz çalışma yapılmalı!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/15-temmuzdan-bu-yana-4-yil-gecti-ve-yuzbasi-c-e-daha-dun-tespit-edilebildi-6039749/
13-Orhan Uğuroğlu-Yeniçağ
“Neden geri adım attık ne taviz vereceğiz”

AKP iktidarı Türkiye'yi NATO'da Yunanistan ile masaya oturmak zorunda bıraktı.Masada hangi konuları müzakere edeceğiz?Vatan toprağı 18 Türk adasının derhal boşaltılmasını, 12 adanın silahlardan arındırılmasını isteyecek miyiz?AKP hükümeti bu görüşme öncesi gündem konularını ve görüşme sonrası da alınan kararları Türk milletine açıklamak zorundadır.Doğu Akdeniz'deki hak ve hukuklarımızdan asla taviz verilmemelidir.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/neden-geri-adim-attik-ne-taviz-verecegiz-56844yy.htm